SEPSİS HAKKINDA BİLGİLER
Uz. Dr. Haftacı, “Sepsis, vücudun bağışıklık sisteminin bir enfeksiyona karşı aşırı tepki vermesi ve organ fonksiyon bozukluğuna neden olmasıyla ortaya çıkan, yaşamı tehdit eden bir durumdur. Vücudun tepkisi, kendi doku ve organlarında hasara neden olur ve özellikle erken tanınıp zamanında tedavi edilmezse, şoka, çoklu organ yetmezliğine ve ölüme yol açabilir. Sepsis yılda yaklaşık 50 milyon insanı etkileyerek, 11 milyon kişinin ölümüne yol açmaktadır; yani dünyada her 2,8 saniyede bir kişi sepsis nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Dünya çapındaki tüm ölümlerin %20'si sepsis ile ilişkilidir. Ölüm oranı %15 ile %50 arasında değişmektedir. Sepsis herkesi etkileyebilir; ancak yaşlılar, hamileler, 1 yaşın altındaki bebekler, HIV, kanser gibi nedenlerle bağışıklık sistemi zayıflamış olan kişiler, kronik karaciğer, böbrek hastalığı ya da diyabet gibi kronik hastalıkları olanlar, hastanede veya yoğun bakım ünitelerindeki hastalar daha büyük risk altındadır.” dedi.
Sepsisin yaygın belirtilerini sıralayan Haftacı, “Geveleyerek konuşma, kafa karışıklığı, aşırı titreme, kas ağrısı, ateş, bütün gün idrar çıkarmamak, şiddetli nefes darlığı, cildin benekli veya solgun görünümü yer alır. Tanı konulmuş veya şüphelenilen bir enfeksiyonu olan ve bu belirtilerden herhangi birine sahip hastalar, zaman kaybetmeden tıbbi yardıma başvurmalıdır. Sepsis; kalp krizi, felç veya çoklu travma gibi acil bir durumdur. Tedavide erken müdahale en etkili yöntemdir. Bakteriler, mantarlar, virüsler ve parazitler de dahil olmak üzere çoğu mikroorganizma türü sepsise neden olabilir. Solunum, mide-barsak sistemi ve idrar yolu enfeksiyonları veya cilt yaraları gibi yaygın ve önlenebilir enfeksiyonların klinik olarak kötüleşmesi sonucunda ortaya çıkabilir.”
Uygun antimikrobiyal kullanımı ve sıvı desteği gibi sepsisin erken tanısı, zamanında ve uygun klinik yönetimi hayatta kalma olasılığını artırmak için çok önemlidir. Organ fonksiyon bozukluklarının ciddiyetine bağlı olarak yoğun bakım ünitesinde tedavi gerektirebilir.
Uz. Dr. Haftacı, “Tedavisi antibiyotik veya diğer antimikrobiyaller, damar içi sıvılar, düşük tansiyon durumunda kan basıncını artıran ilaçlar ve gelişen organ yetmezliğine göre organ destek tedavileri de dahil olmak üzere yoğun tıbbi bakımı gerektirir. Sepsis, vücutta enfekte olmuş bir yabancı cisimden, böbrek taşından veya barsak yırtılmasından kaynaklanıyorsa, antibiyotikler tek başına yeterli değildir. Bu durumlarda sepsis odağının veya yabancı cismin cerrahi olarak çıkarılması gerekir. Sepsis riskini azaltmanın en iyi yolu enfeksiyonlardan kaçınmaktır. Elleri yıkamak, yiyeceklerin temizliğine dikkat etmek, kirli su veya sağlıksız tuvaletlerden kaçınmak, aşı programlarına uymak gibi enfeksiyonlara karşı önleyici tedbirlerin uygulanması, vakaların azaltılmasında önemli adımlardır. 13 Eylül günü 2012 yılından beri ‘Dünya Sepsis Günü’ olarak kabul edilmiştir. Sepsis konusunda farkındalık yaratmak, enfeksiyondan korunma ve sepsisin erken tanısı için toplumları bilinçlendirmek amacıyla tüm dünyada etkinlikler düzenlenmektedir. Herkese enfeksiyonsuz, sağlıklı günler dilerim.” diyerek sözlerini sonlandırdı.