SESSİZ ÇIĞLIK’TA YAS VARDI

Balyoz Davası tutuklusu Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’in beyin kanaması nedeniyle Mamak Cezaevi’nde açık görüş sırasında ölümünün gündeme alındığı “Sessiz Çığlık” eyleminde bu hafta hüzün ve gözyaşı hakimdi.  

EYLEMDE DÖRT MEKTUP OKUNDU

1984 mezunu Deniz Aslanları’nın da katıldığı eylemde “1984 Mezunu Deniz Aslanları” nın hazırlamış olduğu özel tişörtler ve “1976’dan sonsuza sizlerleyiz” isimli pankartlar yer aldı.Özenalp ve diğer cezaevlerinde hayatını kaybeden yüksek rütbeli askerler için saygı duruşunda bulunulduktan sonra Tuğamiral Alaettin Sevim,Tuğamiral Fahri Can Yıldırım,Deniz Albay Ümit Metin ve Deniz Kurmay Albay Özdem Koçer’in kaleme aldıkları mektupların okunması ile eylem son buldu.

“BU OLAYIN SORUMLUSU BİR TÜRLÜ GELMEYEN ADALETTİR”

Deniz Kurmay Albay Özdem Koçer,”Asrın iftirası Balyoz Davası mağdurlarından Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp 26 Nisan 2014 tarihinde açık görüş esnasında eşi ve çocukları ile birlikte olmanın heyecanına dayanamadı, yüksek tansiyona dayalı beyin kanaması geçirdi ve komaya girdi.1 Mayıs 2014’te de yaşam mücadelesi sona erdi ve sonsuza kadar aramızdan ayrıldı.

Kim ne derse desin,ne düşünürse düşünsün bu olayın sorumlusu bir türlü gelmeyen adalettir.Onların geciken,bir türlü gelmeyen kararları Murat’ı aldı götürdü bizden.Özenalp’i kaybetmemizin sorumlusu gelmeyen Anayasa Mahkemesi kararıdır.Şu andan sonra versene yazar?Bunca gözyaşı ve acı sonrası bizim için bir  kıymeti kalmadı böyle bir kararın.Şimdi keşke 10 yıl hapiste kalsak ta Murat yaşasaydı,eşine,oğluna,kızına,annesine ve sevenlerine 10 yıl sonra da olsa kavuşsaydı diyoruz.Bu olayın sorumluluğu sahte delillerle tutuklama kararlarının altına imza atan,lehte bütün delilleri adil emanette saklayıp ve göz ardı ederek mahkumiyet kararı veren ve en önemlisi tüm bu hukuksuzlukları görmezden gelerek kararı onaylayan savcılar,yargıçlara aittir.Son  sözümüz de hukuka saygılıyız.Bugünler de geçecek diyerek hukuk cinayeti işlenmesine izin veren ve “Yanlarındayız.”,”Her tür sorunlarıyla ilgileniyoruz.”diyen komutanlarımıza.Gördüğünüz gibi bürokrasi ve siyaset hiçbir personelini sahte delillere,adalet adı verilen canavara kurban etmiyor.Önlemini alıyor,daha ilk aşamada esir vermiyor.”Daha fazla canlar yanmadan daha ne bekleniyor?” deme vakti gelmedi mi?”dedi.

“İÇİNİZ RAHAT MI?”

Deniz Kurmay Albay Ümit Metin,”Hepimiz çok sevdiğimiz kahraman denizci Murat Özenalp kardeşimizi kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz.Şehidimize Tanrı’dan rahmet,ailesine sabırlar diliyorum.Bize bu tuzağı kuranlar,bu pusuya yardım ve yataklık yapanlar,hem bu dünyada,hem de diğer dünyada hak ettikleri cezayı bulacaklardır.Bu siyasi davalar süresince bizlere kumpas kurulduğunu bile bile konuşmayarak, hiçbir şey yapmayarak,bizlerin tutsak kalmasına göz yuman,”Elimizden bir şey gelmiyor.”diyen koltuk sevdalılarına sesleniyorum:

İçiniz rahat mı?

Şehidimizin haberlerini duyunca hiç mi içiniz sızlamadı?

Akşam başınızı yastığınıza koyduğunuzda rahat rahat uyuyor musunuz?

Ailelerimiz mahkeme köşelerinde,zindan kapılarında bizlere destek olmaya çalışırken siz çevrenizdekilerle aile toplantıları mı yapıyorsunuz?

Akşam kızım baba özlemiyle yatağında ağlarken,siz çocuklarınızın başını okşayabiliyor musunuz?

Televizyonda bir kamu spotu var,bu projede “Çocukların babaları ile balık tutmaya ihtiyacı vardır.” denmektedir.Bunu izlerken ne hissediyorsunuz?

Masum insanlar tutsakken,aileleri acı çekerken,siz kahvenizi höpürdeterek içebiliyor musunuz?

Biz bugün olduğu gibi gelecekte başımız dik dolaşırken,siz çocuklarınızın yüzüne bakabilecek misiniz?

Unutmamamız gereken bir şey var ki insanlar onurları için yaşarlar.Yetkililer bu zulme son vermek için daha ne bekliyor?Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da dik duruşunuzu bozmayacağınız konusunda  inancım tamdır.Mustafa Kemal’in askeri olan eşlerimize,çocuklarımıza ve dostlarımıza en derin sevgilerimi gönderiyorum.Özgür günlerde görüşmek dileğiyle.”dedi.

“ÖZENALP ÖLMEMİŞTİR,ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR”

Tuğamiral Alaettin Sevim,”Tüm ulusumuzun dönüştürülmeye çalışıldığı karanlık bir dönemden geçiyoruz.Bu dönemde ulusal birliğimiz ve ülke bütünlüğümüz tartışılır hale getirilmiştir.Ulusal birlik ve ülke bütünlüğümüz ile Cumhuriyet’in kazanımlarını kaybetmekten endişelenen insanlar paranoyaklık ile suçlanmakta,çeşitli vasıtalar ile baskı altına alınmaktadırlar.Vatanseverler medya aracılığı ile itibarsızlaştırmaya çalışılmakta,adli ve idari dava ve soruşturmaların konusu yapılmaktadırlar.Balyoz Komedisi artık sonlandırılmalı ve hapisteki arkadaşlarımız derhal özgürlüklerine kavuşmalıdır.Halen hapiste tutulan arkadaşlarımız;

Bizi ulus yapan değerlerin ve Cumhuriyet’in kazanımlarının korunması konusunda dirence sahip,asla teslim olmayan insanlar oldukları için,

Yetiştirdikleri değerlere kolayca sırtını dönmek,kişisel çıkarları doğrultusunda kolayca cephe değiştirmek demek olan ve bugünlerde zamanın ruhuna uymak şeklinde adlandırılan ilkesizliğe,omurgasızlığa,karakter eksikliğine sahip olmadıkları için,

Dönmedikleri,dönemeyecekleri için hapisteler.Onlar, bu ulusa layık ve ulusun hak ettiği askerler oldukları için hapislerde esir tutuluyorlar.Onlar hapislere atılmış ve özgürlüklerini yitirmiş olabilirler,ancak bu dönemde hapse girmemek için şerefinden taviz vermek pahasına sözde özgürlüğünü koruyan birçok kişi var.Onlar böyle birisi olmaktansa başlarına geleni tercih edecek kişiler oldukları için esir tutuluyorlar.

Bugün anlatılmaz acılar içindeyim.Senaryo Balyoz Davası’nda yargılanarak,mahkum edilen bir  arkadaşımı, Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’i toprağa verdik.Murat Özenalp ölmemiştir,öldürülmüştür.Onu,her görüş gününde artık eve ne zaman geleceğini söylemesini isteyen küçük kızını oyalamak için onunla bir hapishanenin beton avlusunda oynamak zorunda bırakanlarca öldürülmüştür.Orgeneral Teoman Koman,Yarbay Ali Tatar,Albay Berk Erden,Albay Haşimoğlu ve diğerleri gibi Albay Murat ta ulusal birliğimizin,ülke bütünlüğümüzün,ulusal onurumuzun ve Cumhuriyet kazanımlarının hedef alındığı bu saldırıda,inandıklarımızı korurken en yüksek fedakarlığı yaparak hayatını verenler,şehitler arasına adını yazdırmıştır.”dedi.

“KENDİ ÜLKEMİZDE AYLARDIR ESİR ALTINDAYIZ”

Tuğamiral Fahri Can Yıldırım,”Bu karanlık günlerde silah arkadaşım,kardeşim Murat Özenalp’i kaybetmenin acısı yüreklerimizi dağlamıştır.İsyanımız içimizi acıtıyor.Bizlere bu tezgahı kuranlar,onlarla birlik içinde olanlar,korkaklar ve hainler sevgili kardeşim Murat’ın göz göre göre ölümüne neden oldular.Her iki dünyada da lekeli ve lanetlidirler.Murat Özenalp kardeşimizin ruhu şad olsun.Eşi Sema Özenalp ve evlatları Batu ve Duru artık bizim büyük ailemizin bir parçasıdırlar.Bizler  bu Balyoz Davası denilen her yanı kokuşmuş,çürümüş davanın masum kurbanları olarak sizlerin ve ailelerimizin desteğiyle bu süreci atlatmaya çalışıyoruz.Bazen soruyorlar “Nasıl dayanıyorsunuz?”diye.Dayanıyoruz çünkü gücümüzü masumiyetimizden ve sizler gibi fedakar insanların desteğinden alıyoruz.Elbette bu durum sona erecek,elbette yeniden ailelerimize sarılıp yıllarca açılmış yaralarımızı sarmalayacağız.Bunlar olamayacaksa,uğruna ölümü bile göze aldığımız bu güzel ülkemiz artık yok demektir.O zaman da ne içerde ne de dışarıda olmanın bir anlamı kalmamıştır.Bütün bu yalan ve hainlik dolu süreçte tek bir  gerçek vardır.Yapmadığımız faaliyetler için,bulunmadığımız mekanlar için,olmadığımız zamanlar için,kendi ülkemizde aylardır esaret altındayız.Yaşadığımız bu çileli ve zor yıllar için de “Vatan sağolsun.”diyorum.”dedi.