SOKAK KÖPEKLERİ NEDEN SALDIRIR?
Sokak Köpekleri Neden Saldırır?
Sokak köpeği saldırı haberlerini her gün gazetelerde, televizyonlarda ve internet medyasında, büyük üzüntü ile takip ediyoruz. Saldırıya uğrayan insanların yaşadıkları korku, acı ve kaybettikleri, yüreklerimizi yakarken, birçok insan üzerinde de, psikolojik baskı oluşturarak, sokak köpekleri korkusu yaratıyor.
Hayvan sever ve durumun vahametini bilenler olarak, sokak köpeklerinin durumuna üzüldüğümüzden bahsetmeyeceğiz. Çünkü, yaşanan olayların, yarattığı ön yargının farkındayız. Bunun yerine, neden ve sonuç ilişkisinden, yardım adı altında yapılan yanlışlardan bahsedeceğiz.
Hangi Köpekler Saldırıyor
Sokak köpeği Çeteleri
resim kaynağı: http://www.olayhaber.com/
Haber olan büyük köpek saldırılarında, özellikle dikkat çeken ayrıntı şu; Sokak köpekleri çete halinde saldırıyor.
Biraz eskiye gittiğimizde, sokak köpeklerinin günümüzde olandan daha fazla insan hayatında olduğunu hatırlayabiliriz. Özellikle büyük şehirlerde neredeyse her sokakta sokak köpekleri vardı. Ancak çeteleşme veya sürü hareketi pek görülmezdi. Mahallenin köpeği, bazen havlar, bazı yabancılara hırlar, bazen motosiklet veya arabalara saldırır, ancak ısırmazdı. Isıran köpek varsa, zaten mahalleli tarafından etkisiz hale getirilir, ya mahalleden uzaklaştırılır, yada acımasız birileri tarafından öldürülürdü. Ancak son yıllarda görüyoruz ki, sokak köpekleri tarafından bir çeteleşme hareketi var. Büyük gruplar halinde dolaşıyorlar ve çok asabi, saldırgan olabiliyorlar. Peki ne oldu da, geçmişte mahalleleri ve sokakları, kendi hiyerarşik düzenleri içerisinde paylaşan, parselleyen bu köpekler, günümüzde topluca hareket ediyor?
Çeteleşmenin Nedeni
Geçmişin sokak köpekleri, rehabilite adı altında mahallelerden toplandı. İlk başta amaç, sokak köpeklerini kontrol altına almak için, sokaklardan toplanıp, kısırlaştırılıp ve aşıları yapılıp, tekrar toplandıkları yerlere geri bırakmaktı.
İlk yıllarda amacına uygun rehabilite hizmetlerine şahit olduk. Sokaklarımızdan toplanan köpeklerin, birkaç gün/hafta sonra, kulaklarında küpe ile, daha temiz ve sağlıklı halde geri geldiklerini gördük. Ancak son yıllarda, sokak köpeklerinin giderek azaldığına şahit olduk. Özellikle büyük şehirlerde neredeyse hiç sokak köpeği kalmadı. Rehabilite uygulaması zamanla, uzaklaştırma ve dışlama uygulamasına döndü.
Her canlının yaradılış gereği, doğası gereği bir yaşam biçimi vardır. Köpeklerin yaşam biçimi ise, insanlarla birlikte olmak ve onlara hizmet etmektir. Bu, tarih boyunca böyle olmuştur. Yaşamını insanlar ile sürdürebilen köpekler, asla sürü kurma ihtiyacı hmezler. Hatta yavruları olan sokak köpeklerinden, yavruları büyüdüğünde, onları yeni sokaklar, yeni mahalleler bulmaları için, dışlayan ebeveyn köpeklere defalarca şahit olduk. Çünkü o mahalle yada sokağın bir kapasitesi vardı ve o kapasite doluydu. Doğanın muazzam dengesi işliyordu.
Ancak daha sonra, doğanın dengesine yapılan her müdahalede olduğu gibi, sokak köpeklerinin doğal yaşamlarına yapılan müdahale de yanlış ve tehlikeli sonuçlar doğurdu. İnsanlardan koparılan köpekler bir arada ve topluca şehir dışına bırakıldı. Normal şartlarda çeteleşmeyen, insan sürüleri arasında yaşamını sürdüren köpekler, insanlardan koparıldıklarında köpek sürüleri oluşturdular. Şehir dışında yaşadıkları yiyecek ve barınak sıkıntısı nedeniyle, sürü halinde yeniden şehirlere yaklaştılar. Ancak toplu halde hareket ettikleri için, dışlandılar, istenmediler, yiyecek ve barınak bulmakta zorlandılar. Yaşadıkları duruma alışamayan ve yok olma tehlikesi altında kalan köpekler, yaşamlarını sürdürebilmek için, asabi ve saldırgan hale geldiler.
Saldırganlığa Neden Olan Faktörler
Köpek Saldırısı
Özel olarak üretilmiş ve yetiştirilmiş ırklar dışında, evcil köpeklerde saldırganlık içgüdüsü yoktur. Ancak zamanla kazanılmış saldırganlık vardır. Bu durum verilen eğitim ile ve maruz kalınan durumlar ile bağlantılıdır. Sokak köpeklerinin saldırganlıkları ise, bulunduğu bölgeyi korumak, çiftleşecekleri eşlerini korumak veya sahibi olarak benimsedikleri insanları korumaktan ibarettir.
Toplu halde şehir dışına bırakılıp, insanlardan uzaklaştırılan sokak köpekleri için ise durum farklıdır.
Yabanileşme İçgüdüsü
İnsanlar ile iç içe, insan sürüleri arasında doğmuş ve yaşamaya alışmış köpekler, insanlardan koparılıp, şehir dışında doğaya terk edildiklerinde, hayatta kalabilmek için yabani olmak zorunda kalırlar. Ormana bırakılan köpeklerin, orman kanunlarına uyması yadırganamaz. İnsanlardan arda kalanları yemeye alışmış köpeklerin, insanlardan uzak kaldıklarında avlanması ve avlanan köpeğin vahşileşmesi doğal bir olaydır.
Bölgelerini Koruma İçgüdüsü
Şehir dışında yaşamaya zorlanan köpeklerin, giderek vahşileşeceği aşikârdır. Ayrıca vahşileşen köpeklerin de yaşadıkları bölgeyi koruma içgüdüleri giderek kuvvetlenecektir. İnsanlar ile bir arada yaşarken, sokağa yada mahalleye gelen yabancı insanlara karşı tehdit oluşturan köpekler, vahşi hayatta artık herkes için tehdit oluşturacaktır.
Çiftleşme İçgüdüsü
Çiftleşmek İçin Toplanan Sokak Köpekleri
resim kaynağı: http://www.samsunhaberhatti.com/
Sokak köpeklerinin bir arada toplanması her zaman bir çete, yada sürü oluşturdukları anlamına gelmez. Çiftleşmeye hazır bir dişi köpeğin kokusunu, erkek köpekler çok uzaktan alabilirler. Bu koku yayılmaya başladıktan hemen sonra, kokuyu alan erkek köpekler dişi köpeğin yanına gelirler. Eğer çiftleşmeye hazır, kızgın dişi, bir sokak köpeği ise, etrafında 10’larca köpek toplanabilir. Bu köpekler arasından, sadece en güçlü olanlar, diğerlerini alt edebilenler dişi köpek ile çiftleşebilir. Dolayısıyla, dişinin etrafındaki tüm erkek köpekler çiftleşmek istedikleri için, hepsi saldırgan ve agresif olabilir.
Saldırıları Önlemek İçin Yapılması Gerekenler
Sokak köpeklerinin doğal hayatlarına müdahale edilmedikçe, insanlar ile bir arada yaşamalarına izin verildikçe, vahşileşmeye zorlanmadıkça, saldırmadıklarını, yazıyı buraya kadar okuyan herkes anlamış olmalıdır diye düşünüyoruz. 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu‘na göre, yerel belediyelerde kurulan hayvan barınakları ve rehabilite merkezleri görevlerini doğru şekilde yaptıklarında bu sorun çok büyük ölçüde çözülecektir. Bunu birkaç basit madde ile açıklarsak;
Rehabilite edilen hayvanlar, toplandıkları yere geri bırakılmalı. Yeni yer edinme zorluğu ile doğal yaşamına müdahale edilmemeli.
İnsanlar arasında yaşamalarına izin verilmeli. Köpek sürüleri ile yaşamaktansa, insan sürüleri ile yaşamalılar.
Kısırlaştırılmalılar. Kısırlaştırılan hayvanların çiftleşme kaygısı olmadığı için, güç gösterisi yapmasına gerek olmaz.
Aç bırakılmamalılar. Aç kalan köpekler, hayatlarını sürdürebilmek için avlanmak zorunda kalabilirler. Avlanan köpeklerin daha vahşi olması kaçınılmaz olur.
Sonuç olarak sokak köpekleri konusunda sorunumuz, sokak köpekleri değildir. Sokak köpekleri konusunda sorunumuz, sokak köpeklerini rehabilite ederken yapılan yanlışlardır.