TOKAY: BAYRAK'IMIZ HEPİMİZİN NAMUSUDUR

Tokay "Türk bayrağının Lice de 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın bahçesinden indirildiği, o kara gündür 8 haziran 2014. Sanki 1.cihan harbini kaybetmiş büyük devletlerce parçalara ayrılan ve bu parça kimdeyse onun bayrağının asıldığı dönemlerdeyiz. Sanılmasın ki bir milli mücadele ve uyanış dönemindeyiz"dedi.   Tokay "30 Ekim Mondros Mütarekesinden sonra son vatan Anadolu livme livme edilirken, işgalci devletler, çöreklendiği yere kendi bayrağını asmış,T ürkün adını izini, bayrağını da kazımayı amaçlamışlardır. Tutanın elinde kalacağı zannedilen Türk vatanı ve Türk Milleti küllerinden doğmasını bilmiştir.15 Mayıs 1919 da İzmir'e çıkan yunan efzunlarını bölgede yaşayan Rumlar, Karşıyaka ve Kordonda Yunan bayraklarıyla büyük sevinç gösterileri ile karşılamışlardır. Bu zillete dayanamayan Gazeteci Hasan Tahsin orada şehit edileceğini bile bile 4-5 yunan askerini vurmuş arkasından şehit edilmiştir. Antep ve Maraş ta,Türk Bayrağının indirilip Fransız Bayrağının asılmasına dayanamayan halk, bu uğurda vereceği kayıpları hiç düşünmeden ayaklanmayı başlatmış ve şehirlerini savunup kurtarmışlardır. İstanbul , diğer şehir ve kasabalarda da işgalciler aynı muameleyi yapmışlar. Devlet olarak teslim olduğumuz bir antlaşma neticesinde 1 asır önce bu acıyı ızdırabı yaşadık ama 2014 te hangi savaş, hangi antlaşma, hangi pazarlık, nasıl bir sinmişlik ve pısırıklıkla bu vatanın, askeri bir alanından Türk Bayrağının indirilmesine müsaade ettik. Türk bayrağı, bu ülkenin ezelden ebede sahibiyiz diyen herkesin namusudur, şerefidir. Namus ve şerefimize uzanan o hain eller elbette kırılacaktır. 30 yıldır devam eden bölücü terör, ülkeyi bölmeyi amaçlayarak yaptığı bunca hainlikten sonra, müzakere ve açılım sürecinden beslenerek, kayıp vermeden de bir şeyler koparabileceklerini zannetmişlerdir. Duygusal ifadelerle Analar ağlamasın denilip, her iki taraftaki anaları ve çocuklarını terazinin iki kefesine yerleştirerek çözüm beklentisine girilmiş, silah bırakmamış terör örgütü ve başı muhatap kabul edilirken, olabilecek şımarıklığın ve cüretin boyutu da hesap edilmemiş gözüküyor. Bu süreç uzunca bir süredir, bölgede devlet varlığının artık sembolikleştiğini, terör örgütü ve yandaşlarının yol kesip kimlik sorduğu, haraç aldığı, psikolojik üstünlüğü ele alıp farklı olanlara karşı baskı uyguladığı bir evreye geçmiş bulunmakta.1 asır önce bölgede Fransız bayrağını indiren tarafken, şimdi oraya dikilmiş Türk bayrağına bazı hainler Fransız bayrağı (işgalci) muamelesi yapmaktalar. Mesele son derece hassas olup yüreğimizi kanatmıştır. Unutulmamalı ki Arif Nihat Asya'nın Bayrak şiiri, ırkçı olduğu iddiasıyla okul kitaplarından da kaldırılmıştı. Geçmiş nice zaferlerin, varlığımızın anlamı olan ,uğruna gözümüzü kırpmadan öleceğimiz şanlı bayrağımıza yapılan bu hakareti lanetliyor, Milletimizin içine düştüğü kafa karışıklığı ve zihin bulanıklığından sıyrılıp,olayları daha berrak bir çerçeveden izlemelerinin gerekliliğine işaret ediyoruz" dedi.