TÜBERKÜLOZ SADECE AKCİĞERLERDE GÖRÜLMÜYOR
Tüberküloz taklit yeteneği en başarılı mikroptur
Tüberküloz hastalığının etkeni “Mikobakteryum tüberkülosis” adı verilen mikrop olarak bilinmektedir. Akciğerler için erken yapılan aşı ve mevcut tedaviler ile son dönemlerde çok gündemde olmasa da, dirençli mikroplarla böbrekte ve idrar yollarında yeniden görülme ihtimali bulunmaktadır.
Bağışıklık sisteminin zayıflığından faydalanıyor
Akciğerle ilgili olmayan verem hastalığı, tüm vakaların 10’unu kapsamaktadır. Bu 10’luk kısmın 30-40’ını böbrek ve idrar yolları tüberkülozu oluşturur. Böbreklere ve cinsel organlara tüberkülozun yayılması, dışarıdan alınan mikrobun kan ve lenf yoluyla vücutta yayılması ile gerçekleşir. Yani, tüberküloz metastaz yapan bakteriyel bir enfeksiyondur. Tüberküloz mikrobu alındıktan sonra ya enfeksiyon oluşturur ya da pasif hale gelir. Pasif hale gelen mikrop odakları uzun yıllar sonra kanser hastalarında, bağışıklık sistemini baskılayan AIDS gibi hastalıklarda, kemoterapi gibi vücut direncini düşüren durumlarda ve kortizon kullanımında yeniden aktifleşerek böbrek, prostat gibi diğer iç organlarda hastalık oluşturur. Böbrek dışında yine üreme ve boşaltım sisteminin diğer organlarında da görülebilen bu hastalık; böbreküstü bezi, mesane, testis, prostat ve iç idrar kanallarında da sorunlara neden olabilir.
İdrar yolları ve böbrek tüberkülozunun belirtilerini dikkate alın
İdrar yolları veya böbrek tüberkülozu pek çok değişik bulgu ve belirtiler ile ortaya çıkabilir. Hastada özellikle açıklanamayan işeme bozuklukları ve idrar kültüründe kanıtlanmayan enfeksiyon bu hastalığın habercisi olabilir. Sürekli idrar yolu enfeksiyonu olan birinde yapılan idrar kültürleri hep negatif çıkıyorsa ve buna rağmen hastanın şikayetleri kronik olarak devam ediyorsa idrar yolu tüberkülozu akla gelmelidir.
Erkeklerde daha çok görülüyor
Bu hastalık erkeklerde kadınlara oranla iki kat daha yaygın görülür ve genellikle 40’lı yaşlarda ortaya çıkar. Bel ağrısı ve idrarda kanama, böbrek tüberkülozlu hastaların 3’te 1’inde görülen ciddi bir belirtidir. Hastalığı daha da ilerlemiş olan hastalarda; ateş, iştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemeleri gibi genel belirtiler de tabloya eklenir.
Erken tanı hem şikayetleri hem de daha ciddi problemleri önlüyor
Hastalığın tanısında hastanın öyküsünün alınması ve muayene dışında; sabah alınan idrar örneklerinde bakteri tespiti yapılır, idrarda bakteriyi araştırmaya bağlı kültürlere bakılır ve özel tanı testleri (PCR) yapılır. İlaçlı böbrek filmi, tomografi; hatta gerekliyse idrar yollarına endoskopi (sistoskopi) yapılarak alınan parçaların incelenmesi sonucu tanı konulabilir. Tedavide en önemli adım, erken tanı konulup tedaviye başlanmasıdır. Tedavi sırasında uzun dönem ilaç kullanımının yanında etkilenen bölümün cerrahi olarak çıkartılması ve hasarlı bölgeyi düzeltmeye yönelik tedaviler de düşünülmelidir. Böbrek tüberkülozunda kişiye özel tedavilerin uygulanması önemlidir.