ZEYTİNOĞLU “TEMEL HEDEFİMİZ İHRACATA DAYALI BÜYÜME’’
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yüzde 5.2 olarak açıklanan 2018 ikinci çeyrek ekonomik büyüme performansının beklentilerle uyumlu olduğunu söyleyen Zeytinoğlu, “Ekonomik büyüme performansının, birinci çeyreğe göre bir miktar yavaşlasa da devam ettiğini olumlu değerlendiriyoruz. Ülkemiz ikinci çeyrek büyümede OECD ülkeleri içinde birinci, AB ülkeleri içinde ikinci sırada yer alıyor. İkinci çeyrekte büyümeye, imalat sanayinden yüzde 4.3, inşaat sektöründen yüzde 0.8 ve hizmetler sektöründen yüzde 8 ile tarım hariç büyümeye her alandan katkı geldiğini görüyoruz. Diğer taraftan ikinci çeyrekte ihracat, ithalata karşı çok daha iyi performans gösterdi. Temel hedef olan ihracata dayalı büyümeyi, büyümenin kalitesi açısından önemsiyoruz.” açıklamasını yaptı.
Kur cephesinde istikrar sağlanmadan sürdürülebilir büyüme gerçekleştirilemeyeceğine vurgu yapan KSO Başkanı “Büyümede enflasyon cephesi çok önemli. Belirsizlik ortamı bir an önce kalkmalı. Kur cephesinde istikrar kazanılmalı. Aksi halde üretici fiyatlandırmada zorlanıyor. Yatırımları olumsuz etkiliyor. Merkez Bankasının önümüzdeki Perşembe günü gerçekleştireceği toplantısı çok önemli.” dedi.
Zeytinoğlu, yüzde 3.9 olarak gerçekleşen yatırım harcamalarında temel sürükleyicinin inşaat yatırımlarının olduğunu ve buna karşılık makine teçhizat yatırımlarının zayıf kaldığını ifade ederek, “İkinci çeyrekte inşaat yatırımları yüzde 6.6 artarken, makine ve teçhizat yatırımları sadece yüzde 0.6 artmış. Büyümenin sürdürülebilirliği açısından imalata dönük yatırımların artışları için çaba göstermeliyiz. Büyümenin motoru inşaat sektörü olmamalı. İnşaatla değil üretimle büyüme zamanı geldi.” dedi.
Öncü göstergelerin üçüncü çeyrekle birlikte büyüme hızında yavaşlamanın başlayarak çeyreklik bazda daralma rakamlarına işaret olduğunu söyleyen Zeytinoğlu, “Ekonomimiz özellikle ağustos ayında kur dalgalanmalarına karşı ciddi bir mücadele verdi. Bunun yol açtığı belirsizlikler ve üretimdeki olası ivme kaybını göz önüne aldığımızda üçüncü çeyrek ekonomik büyüme oranı üzerinde olumsuz yansımasının hissedilebileceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki dönem zayıf bir büyüme bizi bekliyor diye düşünüyorum. Ancak açıklanacak olan yeni Orta Vadeli Program ve sonrasında atılacak yeni adımlar dördüncü çeyrek beklentilerini de olumlu anlamda değiştireceğini umuyoruz.” dedi.