AVCI CEMAATİ ANLATTI !...
AVCI CEMAATİ ANLATTI !...
Paralel yapıyı deşifre eden Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı kitap fuarına konuk oldu
Paralel yapıyı deşifre eden Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı kitap fuarına konuk oldu
Paralel yapılanmayla Devleti ele geçirmeyi hedefleyen Cemaati deşifre eden ve bu nedenle Silivri’de bedel ödeyen eski Emniyet Müdürü Hanife Avcı, 7. Kocaeli Kitap Fuarı’nda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Cemaatin polis ve yargıyı ele geçirmeye çalıştığını anlatan Avcı, “Polis ve yargı öyle bir silahtır ki, bunlarla istediğiniz hedefi yok edersiniz. Yargıyı silah gibi kullanarak seçilmiş hükümeti ortadan kaldırmak istediler. Devlete ait bütün mahremiyeti biliyorlar. Böyle bir grup olamaz. Kimse kendi menfaatini bu ülkeye dayatamaz” dedi. Avcı, 17-25 Aralık Operasyonu ile ilgili olarak da, “Hayatım yolsuzlukları aydınlatmakla geçti. Birilerinin bizi kandırmasına izin vermeyiz. O operasyonlarla hükümet yıkılmak istendi. Çok iyi sahte belge hazırlayan bir yapı ile karşı karşıyayız. Sadece onlar iddia ettikleri için buna inanamayız” dedi.
YOĞUN İLGİYLE KARŞILANDI
2010 yılında yazdığı “Haliç’te Yaşayan Simonlar: Dün Devlet Bugün Cemaat” kitabıyla dört yıl cezaevinde kalan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, 7.Kocaeli Kitap Fuarı’nda yoğun ilgiyle karşılandı. Avcı, Uluslararası İnterteks Fuar Merkezi’ndeki Yahya Kaptan Konferans Salonu’nda yaşadığı süreci ve birinci kitabın devamı olan “Cemaatin İflası”nı anlattı. Soru cevap yöntemiyle ilerleyen söyleşide Hanefi Avcı bomba açıklamalarda bulundu.
CEMAATE KARŞI ÇIKTIĞIMIZ NOKTA
Avcı söyleşiye devletin tanımını yaparak başladı. “Devlet yurttaşların menfaatlerine göre hareket edecek ve bir sorun çıktığında yasalarla müdahale edecek. Buna birileri müdahale ederse ve hile karıştırırsa, toplumu ayakta tutan maya bozulur” diyen Hanefi Avcı, “İşte bizim de cemaate karşı çıktığımız nokta burasıdır” dedi.
MENFAATİ GÖRDÜM SİLİVRİ DAVALARI AÇILDI
Hiç kimsenin devleti ele geçirip, kendi menfaatleri uğruna kullanamayacağına dikkat çeken Avcı, “Bunu gördüğümde önce ilgili mercilere başvurdum. Sonra da Haliç’te Yaşayan Simonlar kitabını yazdım. Bunun ardından biz ve bizim gibilere için Silivri davaları açıldı” şeklinde konuştu.
GİDEREK CESARETLERİ ARTTI
Avcı ilgiyle izlenen söyleşide cemaatin gücünün ve cesaretinin giderek arttığına dikkat çekti. Cemaattin, polis ve yargıyı ele geçirmeye çalıştığını kaydeden Avcı, “Yargıyı silah gibi kullandılar. Hükümeti rakip olarak gördüler ve onu bertaraf edecek darbe operasyonları yaptılar. Polis ve yargı öyle bir silahtır ki, istediğiniz hedefi yok edersiniz” dedi.
ÇOK İYİ SAHTE BELGE HAZIRLIYORLAR
Cemaatin yapılanması çerçevesinde çok iyi sahte belge hazırladığını söyleyen Avcı, “Devlete ait bütün bilgileri ve mahremiyeti biliyorlar. Böyle bir grup olamaz. Kimse kendi menfaatini bu ülkeye dayatamaz” şeklinde konuştu.
TALİMAT VERENLERİ KUTSAL SAYIYORLAR
Eski Emniyet Müdürü, söyleşide cemaat için çalışan kişilere de dikkat çekti. Bu yapılanma içinde herkesin bir görevi olduğunu belirten Avcı, “Her işi biri yapıyor ve bu yaptıklarının suç olduğunu düşünmüyorlar. En önemlisi de kendilerine talimat verenlerin kutsal olduğunu düşünüyorlar. Kötü bir şey yapıyor ve vicdanları sızlamıyor. Bence Allah’ın bir insana verebileceği en büyük ceza budur” dedi.
SAHTE BELGE ÜRETMEK KLASİK YÖNTEMLERİ
Avcı, cemaatin en büyük silahı olan sahte belge üretme ve kaset savaşları konusuna da değindi. “Bu onların klasik yöntemi” diyen Avcı, “CHP, MHP kasetleri çıktı. AK Parti’nin de bandı vardı. Ergenekon Davası’ndaki 51. CD’de ise yargı mensuplarına ait görüntüler vardı. İzmir Casusluk Davası’nda yargılananların evlerine sahte belgeler koydular. Bugün bunları kimlerin koyduğu ortaya çıkıyor” dedi.
KİN DUYMUYORUM
Avcı, bugün gelinen noktada ve kendisine yapılanlar adına Cemaate karşı kin duymadığının altını çizdi. Hapis yatmasıyla ilgili yorumda bulunan Avcı, “Kaderdir. Yaşamam gerekiyorsa yaşarım. Ancak kuru kuruya da orda yatmadık. Beni devlet tanır. Bana kurulanın bir tuzak olduğu anlaşıldı. Talihsizliğim o dönemde polis, savcı, hakim aynı noktadaydı” ifadelerini kullandı.
17-25 ARALIK İLE HÜKÜMETİ YIKMAYA KALKTILAR
Hanefi, Avcı, 17-25 Aralık Operasyonu ile ilgili soruya cevap verdi. Hayatının yolsuzluk operasyonlarının içinde geçtiğini anlatan Avcı, “Devleti dinleyen bir gruba karşı durmalıyız. 2013’e kadar yolsuzluk yok muydu? 17-25 Aralık Operasyonu ile hükümeti yıkmaya kalktılar. Biliyoruz ki cemaat çok iyi sahte belge hazırlıyor. Sadece onlar iddia ettikleri için bunlara inanamayız. Tarafsız bir yargı bu konuya bakar. Çünkü o yalanların mağduru biziz” dedi.
MİT TIRLARININ DURDURULMASI
Avcı, son dönemde çok konuşulan Mit tırlarının durdurulması konusunda ise, endişe verici açıklamalarda bulundu. Tırların durdurulması hadisesinde hükümetin verdiği bir kararın sorgulandığına atıfta bulunan Avcı, “Devletin Jandarma ve polisi sırf cemaatin menfaatleri için çatışma boyutuna getirildi. Kimsenin buna hakkı yok” dedi.
DEVLETLE KİMSE BAŞA ÇIKAMAZ
Avcı’ya söyleşide paralel yapının bugünkü gücü de soruldu. “Devletle kimse başa çıkamaz” diyen Hanefi Avcı, “Ama çıkarttıkları sorunlar başa bela olur. İyi tedbir alınmazsa sorun büyür” dedi.
PARALEL YAPIYLA HERKES MÜCADELE ETMELİ
Paralel yapıyla mücadelenin sadece hükümetin sorunu olmadığı da Avcı tarafından dile getirildi. “Geçmişte hükümet hata yapmış olabilir” yaklaşımında bulunan Avcı, “Bu ülkenin meselesidir. Muhalefet de bu yapıyı destekleyip aynı hatayı yapmamalı” dedi.
HÜKÜMETLE DIŞ POLİTİKA VE ÇÖZÜM SÜRECİNDE ÇATIŞTILAR
Hanefi Avcı söyleşide hükümet ve cemaat arasındaki esas çatışma notlarına değindi. Cemaatin özellikle çözüm süreci ve dış politikada kendi politikalarını üretmek ve uygulamak istediğine dikkat çeken Avcı, “Mesela Mavi Marmara olayında cemaat lideri, ‘Bunu doğru bulmuyorum, hükümetin politikası yanlıştır’ dedi. İç politikada ise KCG davalarında herkes hapse atıldı. Çözüm süreci yürüten bir hükümete karşılık bu yapıldı. Bu hükümetin politikası değildi” şeklinde konuştu.
ZATEN ALIYORLARDI
Avcı, hükümetin cemaat ile ilgili en fazla eleştirilen, “Ne istediler ki vermedik” söylemine ise aydınlatıcı bir yaklaşımda bulundu. Avcı, “Cemaat istemiyordu ki, zaten alıyordu. Hükümeti ayak bağı gördüğünde de operasyonlarını başlattı” dedi.
ÇÖZÜM SÜRECİNE TAM DESTEK
Avcı, hükümetin yürüttüğü çözüm süreci ile ilgi önemli açıklamalarda bulundu. “Bölgede 40 bin can gitti. Bunun yanındaki ekonomik yıkım ayrı” diyen Avcı, “Buranın silahsız bir çözüme ihtiyacı var. ‘Taviz verildi’ deniyor. Bir ülkenin vatandaşına verdiği hizmet taviz değildir” diyerek hükümet politikasına destek verdi.
GELECEK AYDINLIK
Hanefi Avcı, yaşanan tüm sorunlara karşın ülkenin geleceğini aydınlık gördüğünü belirterek, “1980’de ülkemin ufkunu karanlık görüyordum. Türkiye ile dünya arasında uçurum vardı. Ama bugün Türkiye değer yaratan bir ülke konumunda. Gelecekten şüphemiz yok” şeklinde konuştu.
HALKI ETKİLEMEK İÇİN YAZDIM
Haliç’te Yaşayan Simonlar adı kitabı nedeniyle 7 ayrı suçtan yargılanan Hanefi Avcı bu suçlardan birin halkı etkilemek olduğunu hatırlattı. Söz konusu suçun anlamsızlığına dikkat çeken Avcı, “Tersine demokrasilerde halkı etkilemek bir görevdir. Cemaat buna tahammül edemediği bana bu suçu isnat etti. Bu nedenle, ilk kitabın devamı olan Cemaatin İflası’nı halkı etkilemek için yazdığımı söyledim” dedi.
MAĞDURİYETLERİNİZİ BANA YAZIN
Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı söyleşinin sonunda vatandaşlardan gelen sorulara cevap verdi. Avcı söyleşiden ayrılmadan önce ise, vatandaşlardan yaşadıkları mağduriyetlerle ilgili olarak kendisine yazmalarını istedi ve mail adresini verdi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.