BASIN NE KADAR SANSÜRSÜZ?

Bugün 24 Temmuz 2017 Pazartesi. Bundan 109 yıl önce yani 1908 yıl önce, Türk Basınından Sansürün Kaldırılması ilan edilmiş ve bu anlamlı gün biz basın emekçilerine armağan edilmiş. Bende bu meslekte 29 yılını geride bırakmış birisi olarak, bende bugün fazlasıyla önemsiyorum. Ama günümüzde gazeteciler ve gazetecilik mesleği öylesine yıpratılmaya başladı ki, yazarken utanıyorum, “Elle tutulur bir tarafı kalmadı” Ama bunun böyle olmasındaki en büyük neden, bizim içimizdeki İrlandalılar, bizim içimizdeki tetikçiler, bizim içimizdeki hainler ver bizim içimizdeki hainler. Ama mesleğini iyi yapan gazeteciler, köşe yazarları yokmu tabii ki var. Zasten bunları o kişleri tenzi ederek yazdım HAYATIMDA HİÇ TEKZİP YEMEDİM Hazır aklıma gelmişken sizlerle paylaşmak istiyorum. Ben 29 yıllık meslek hayatımda, kaç vali, kaç belediye başkanı, kaç kaymakam, kaç spor kulübü başkanı ile çalıştım inanın hatırlamıyorum.  Özelikle son 10 yılda çalıştığım gazetelerde hemen hergün dilim döndüğünce köşe yazmaya çalıştım ve yaşım 55 halen de yazıyorum. Meslek mhayatımda kaç bin tane haber yaptım onu zaten hatırlamaıyorum Ama sevgili okurlar, sizi şerefimle temin ederim, meslek hayatım boyunca hiç Tekzip almadım. Buda benim işimi iyi yaptığımı gösteriyor. Ne kendimi zora soktum, ne de çalıştığım gazeteyi.  Ama bugün basından sansürün kaldırılmasının 109'uncu yılını kutlayacağız. Ama ne kadar özgürrüz işte o tartışılır. İşte işin bu bıyutu, bir basın emekçisi olarak canımı acıtıyor.  Gelin şimdi hep birlikte sizlerle kısa bir beyin cimnastiği yaparak, '24 Temmuz Basın Bayramını ve Basında Sansürün Kaldırılışının Yıldönümünü” ne anlama geliyor, nasıl doğmuş, bir bakalım ve hafızalrımızı tazeliyelim.  “GAZETECİLER VE BASIN BAYRAMI” Türk basınında sansürün kaldırılmasının yıl dönümü olarak, her yıl 24 Temmuz da “Gazeteciler ve Basın Bayramı” nı kutluyoruz. Ama nasıl kutluyorsak tabii ki. 2. Meşrutiyetin yürürlüğe girmesiyle birlikte, çıkan gazeteler, sansür memurlarına verilmeden basılmış ve bugün sansürün kaldırılması olarak tarihe geçmiştir.  Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 1946 yılında kurulduğu zaman, “Gazeteciler İçin De Bir Gün Belirleyelim” düşüncesi ortaya atılmıştır.  Önceleri ilk gazetenin basıldığı gün “Basın Bayramı” olarak düşünülmüştür. İlk gazetenin çıkışı kimilerine göre 1831, yani Takvim-i Vakayi'nin yayınlanışıdır. İlk Türkçe gazete olmasına rağmen onu, resmi gazete olduğu için ilk gazete saymayan görüştekiler de 1861, yani Tercüman-ı Hakikat'ın çıkışını ilk gazete basılışı olarak kabul etmek istemişlerdir.  Bu anlaşmazlık nedeniyle, konuda bir görüş birliği olmamış bunun üzerine Fatih Rıfkı Atay, Akşam gazetesinde 24 Temmuz'u tarihini ortaya atmış ve 24 Temmuz tarihi “Gazeteciler ve Basın Bayramı” olarak kutlanmaya başlamıştır. “GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN” Bende bu vesile ile, '24 Temmuz Basın Bayramını ve Basında Sansürün Kaldırılışının 109. Yıldönümünü kutluyor, görevlerini yaparken yaşamlarını yitiren basın emekçilerini saygıyla anıyor, gece-gündüz demeden, günün her saatinde, mesai kavramı gözetmeksizin büyük bir özveriyle çalışan tüm basın mensuplarına selam ve sevgilerimi iletiyorum.  Gerçekten sevgili okurlar, günümüzde gazeteci olmak, gazetecilik yapmak gerçekten çok zor. Umarım ne demek istediğimi anlamışınızdır... Hepinize tüm Gölcük'e, sansürsüz bir yaşam diliyorum...