LASTİK İŞ

BUCAK" ERMENİ SOYKIRIMI TARİHİ YALANDIR"

Gündem 24.04.2015 - 16:01, Güncelleme: 31.05.2021 - 18:15
 

BUCAK" ERMENİ SOYKIRIMI TARİHİ YALANDIR"

Ermeni katliamı ile ilgili yapılan basın açıklamasında konuşan ADD Başkanı İsmet Bucak "Ermeni soykırımı tarihi bir yalandır" dedi.

Atatürkçü Düşünce Derneği, Ermeni katliamı ile ilgili Anıtpark Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasına ADD Başkanı İsmet Bucak, CHP İlçe Başkanı İsmet İşeri, gençlik Kolları Başkanı Murat Uzuner, Milletvekili adayı Turan Dumlu, Vatan Partisi İlçe Başkanı Gürsel Albayrak, MHP yönetimi ve ADD üyeleri katıldı. Anıtpark Meydanı'nda düzenlenen basın açıklamasına katılan ADD üyeleri ellerinde ki pankartlarla açıklamaya destek verdi. Üyeler sık sık "Soykırım yapmadık, vatan savunduk" "Nefret sizin, insanlık bizim" "Soykırım yalanına son" "Soykırım yalanı Amerika'nın oyunu" diyerek slogan attı.  "İDDİA KOCAMAN BİR YALANDIR" Basın açıklamasını okuyan ADD Başkanı Bucak "Bugün bize Ermeni Soykırımı yalanını dayatanlar, dün bize Sevr'i dayatanlardır. Dün onları dize getirdik. Bugün de dize getirmeliyiz. Ermeni soykırımı tarihin çarptırılmasıdır. Çünkü: Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmasının yolunu açan 1878 Berlin Antlaşması sonrası, kendilerine Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni devleti kurma vaadi verilen Osmanlı Ermenileri: Ermeni İhtilal Komiteleriyle devlete karşı 1888-1915 yılları arasında tıpkı bugün PKK’nın yaptığı gibi binlerce kişinin ölümüne sebep olan baskın ve katliamlar gerçekleştirmiş,  1. Dünya Savaşında Doğu Anadolu’yu işgal eden çarlık Rusya’sı ordularında Osmanlı’ya karşı savaşmış, katliamlar yapmış, Kurtuluş Savaşında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu işgal eden Fransız ordularında yer almış ve, Dönemin hükümeti tarafından çıkarılan tehcir (zorunlu göç) yasası kapsamında askeri bir tedbir olarak olayların yoğun yaşandığı yerlerden, yine Osmanlı toprağı olan başka vilayetlere göç ettirilmişlerdir. 85.000 Osmanlı Ermeni’sinin yaşadığı İstanbul’da soykırım günü ilan edilen 24 Nisan 1915 günü, sadece 2345 Ermeni’nin tutuklandığı sabittir, belgelidir. Bu durum bile olayın bir soykırım olmadığının en basit kanıtıdır. Yine 1914 yılı Osmanlı nüfus sayımında 1.229.000 Ermeni nüfusu olduğu, bunun yaklaşık 500.000’inin zorunlu göçe tabi tutulduğu, göç edenlerin geriye dönenleri, Kafkaslara, İran’a gidenleri bulunduğu devlet arşiv ve belgeleriyle sabittir.  Esasen bu döneme ait tüm devlet arşivleri işgal kuvvetlerince toplanıp İngiltere’ye götürüldüğü ve incelendiği halde herhangi bir suç delili bulunamadığı da bir tarihsel gerçektir. İşte bu nedenlerle iddiası kocaman bir tarihi yalandır" dedi.  "HUKUKİ DAYANAĞI YOKTUR" Ermeni soykırımının hukuki dayanağı olmadığını ifade eden Bucak "Çünkü: Soykırım; 1948 tarihli Birleşmiş Milletler  Soykırım Sözleşmesinde: (Ulusal, etnik, ırksal, yada dinsel bir gurubun kısmen yada tamamen gerçek kişiler tarafından, kasten ortadan kaldırılması) olarak tanımlamıştır. Buna göre Kişiler soykırımla suçlanabilir, devletler ve milletler değil. Bu suç,  özel kastı ile işlenmelidir.  Soykırım suçu işlendiğine ancak, suçun işlendiği ülke yetkili mahkemesi, yada yargılama yetkisine sahip olan uluslararası bir ceza mahkemesi karar verebilir. Oysa Ermeni Soykırımı yalanı ile Türkiye ve Türkler suçlanmaktadır. Olayda Ermeni ırkını ortadan kaldırma özel kastı olduğu iddiası gülünçtür. Bunu gösteren tek bir belge yoktur. Soykırım konusunda Türkiye aleyhine verilmiş ulusal yada uluslararası bir yargı kararı yoktur. Yani Ermeni Soykırımı  yalanı hukukende çökmüştür. Bugünü değerlendirirsek, Sevr’le başlatılan oyun Lozan’la çökmüş, soykırım iddiaları, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması sonrasında kurulan güçlü Türkiye Cumhuriyeti karşısında tozlu raflara kaldırılmış, ne var ki 1970, özellikle 1980 sonrası, küreselleşmeye zorlanan yeni dünya düzeninde Türkiye Cumhuriyeti ulus devletinin emperyalist batı tarafından yine hedef alınması sürecinde, PKK terörüyle birlikte yeniden önümüze konmuştur. Amaç Sevr’i hortlatmaktır. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak barıştan yana olan tüm devletlere sesleniyoruz: Yüzyıllarca bu topraklarda birlikte, kardeşçe yaşamış olan Türklerle Ermenileri; Osmanlı’nın paylaşılması sürecinde kendi emperyalist emelleri için birbirine düşman eden, Birinci Dünya Savaşında 9 cephede ve Batı’da Çanakkale’de bize Sevr’İ dayatanlarla vatan için savaşan Türkleri, Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni devleti kurma vaadi ile kandırıp, Ermeni İhtilal Komiteleri eliyle arkadan vurduran, Ve bu trajedinin yaşanmasına neden olan, haçlı zihniyetini mahkum edin" dedi.
Ermeni katliamı ile ilgili yapılan basın açıklamasında konuşan ADD Başkanı İsmet Bucak "Ermeni soykırımı tarihi bir yalandır" dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği, Ermeni katliamı ile ilgili Anıtpark Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasına ADD Başkanı İsmet Bucak, CHP İlçe Başkanı İsmet İşeri, gençlik Kolları Başkanı Murat Uzuner, Milletvekili adayı Turan Dumlu, Vatan Partisi İlçe Başkanı Gürsel Albayrak, MHP yönetimi ve ADD üyeleri katıldı. Anıtpark Meydanı'nda düzenlenen basın açıklamasına katılan ADD üyeleri ellerinde ki pankartlarla açıklamaya destek verdi. Üyeler sık sık "Soykırım yapmadık, vatan savunduk" "Nefret sizin, insanlık bizim" "Soykırım yalanına son" "Soykırım yalanı Amerika'nın oyunu" diyerek slogan attı. 
"İDDİA KOCAMAN BİR YALANDIR"
Basın açıklamasını okuyan ADD Başkanı Bucak "Bugün bize Ermeni Soykırımı yalanını dayatanlar, dün bize Sevr'i dayatanlardır. Dün onları dize getirdik. Bugün de dize getirmeliyiz. Ermeni soykırımı tarihin çarptırılmasıdır. Çünkü: Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmasının yolunu açan 1878 Berlin Antlaşması sonrası, kendilerine Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni devleti kurma vaadi verilen Osmanlı Ermenileri: Ermeni İhtilal Komiteleriyle devlete karşı 1888-1915 yılları arasında tıpkı bugün PKK’nın yaptığı gibi binlerce kişinin ölümüne sebep olan baskın ve katliamlar gerçekleştirmiş,  1. Dünya Savaşında Doğu Anadolu’yu işgal eden çarlık Rusya’sı ordularında Osmanlı’ya karşı savaşmış, katliamlar yapmış, Kurtuluş Savaşında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu işgal eden Fransız ordularında yer almış ve, Dönemin hükümeti tarafından çıkarılan tehcir (zorunlu göç) yasası kapsamında askeri bir tedbir olarak olayların yoğun yaşandığı yerlerden, yine Osmanlı toprağı olan başka vilayetlere göç ettirilmişlerdir. 85.000 Osmanlı Ermeni’sinin yaşadığı İstanbul’da soykırım günü ilan edilen 24 Nisan 1915 günü, sadece 2345 Ermeni’nin tutuklandığı sabittir, belgelidir. Bu durum bile olayın bir soykırım olmadığının en basit kanıtıdır. Yine 1914 yılı Osmanlı nüfus sayımında 1.229.000 Ermeni nüfusu olduğu, bunun yaklaşık 500.000’inin zorunlu göçe tabi tutulduğu, göç edenlerin geriye dönenleri, Kafkaslara, İran’a gidenleri bulunduğu devlet arşiv ve belgeleriyle sabittir.  Esasen bu döneme ait tüm devlet arşivleri işgal kuvvetlerince toplanıp İngiltere’ye götürüldüğü ve incelendiği halde herhangi bir suç delili bulunamadığı da bir tarihsel gerçektir. İşte bu nedenlerle iddiası kocaman bir tarihi yalandır" dedi. 
"HUKUKİ DAYANAĞI YOKTUR"
Ermeni soykırımının hukuki dayanağı olmadığını ifade eden Bucak "Çünkü: Soykırım; 1948 tarihli Birleşmiş Milletler  Soykırım Sözleşmesinde: (Ulusal, etnik, ırksal, yada dinsel bir gurubun kısmen yada tamamen gerçek kişiler tarafından, kasten ortadan kaldırılması) olarak tanımlamıştır. Buna göre Kişiler soykırımla suçlanabilir, devletler ve milletler değil. Bu suç,  özel kastı ile işlenmelidir.  Soykırım suçu işlendiğine ancak, suçun işlendiği ülke yetkili mahkemesi, yada yargılama yetkisine sahip olan uluslararası bir ceza mahkemesi karar verebilir. Oysa Ermeni Soykırımı yalanı ile Türkiye ve Türkler suçlanmaktadır. Olayda Ermeni ırkını ortadan kaldırma özel kastı olduğu iddiası gülünçtür. Bunu gösteren tek bir belge yoktur. Soykırım konusunda Türkiye aleyhine verilmiş ulusal yada uluslararası bir yargı kararı yoktur. Yani Ermeni Soykırımı  yalanı hukukende çökmüştür. Bugünü değerlendirirsek, Sevr’le başlatılan oyun Lozan’la çökmüş, soykırım iddiaları, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması sonrasında kurulan güçlü Türkiye Cumhuriyeti karşısında tozlu raflara kaldırılmış, ne var ki 1970, özellikle 1980 sonrası, küreselleşmeye zorlanan yeni dünya düzeninde Türkiye Cumhuriyeti ulus devletinin emperyalist batı tarafından yine hedef alınması sürecinde, PKK terörüyle birlikte yeniden önümüze konmuştur. Amaç Sevr’i hortlatmaktır. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak barıştan yana olan tüm devletlere sesleniyoruz: Yüzyıllarca bu topraklarda birlikte, kardeşçe yaşamış olan Türklerle Ermenileri; Osmanlı’nın paylaşılması sürecinde kendi emperyalist emelleri için birbirine düşman eden, Birinci Dünya Savaşında 9 cephede ve Batı’da Çanakkale’de bize Sevr’İ dayatanlarla vatan için savaşan Türkleri, Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni devleti kurma vaadi ile kandırıp, Ermeni İhtilal Komiteleri eliyle arkadan vurduran, Ve bu trajedinin yaşanmasına neden olan, haçlı zihniyetini mahkum edin" dedi.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.