'ÇALIŞMAYAN VE SAĞLIK GÜVENCESİ OLMAYAN KADINLAR ŞİDDETİN EN BÜYÜK MAĞDURLARIDIR'
'ÇALIŞMAYAN VE SAĞLIK GÜVENCESİ OLMAYAN KADINLAR ŞİDDETİN EN BÜYÜK MAĞDURLARIDIR'
TÜKODER Gölcük Şubesi Başkanı Rıdvan Salman, 25 Kasım kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günüyle ilgili basın açıklaması yaptı.
TÜKODER Gölcük Şubesi Başkanı Rıdvan Salman, 25 Kasım kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günüyle ilgili basın açıklaması yaptı.
Başkan Salman “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde diyoruz ki; Eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkı evrensel insan hakkıdır. Bu hak, ömrümüz boyunca kesintisiz olarak sürer, vazgeçilemez ve hiç bir durumda değiştirilemez. Haklarımızı koruma altına alan hukuk sistemine göre; herkes cinsiyet, ırk, renk, din, dil, yaş, uyruk ya da toplumsal köken, düşünce farkı, mülkiyet gibi farklara bakılmaksızın yasalar önünde eşittir.
ÇALIŞMAYAN VE SAĞLIK GÜVENCESİ OLMAYAN KADINLAR ŞİDDETİN EN BÜYÜK MAĞDURLARIDIR
Başkan Salman; Ancak Ranta dayalı, yanlış ekonomi politikaları sonucu ülkemiz insanları yoksulluk çıkmazına girmiş, barınma, beslenme, geçinme ve sağlık ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelmiştir. Hem ekonomik sıkıntılar hem de erkek egemen anlayışına dayalı yönetim şekli de şiddetin artmasına neden olmaktadır. Büyük çoğunluğu çalışmayan ve sağlık güvencesi de olmayan kadınlar bu şiddetin en büyük mağdurlarıdır.
KADIN CİNAYETLERİ İLE HAYATTAN KOPARILMAKTADIRLAR
Başkan Salman; Ne yazık ki ülkemizde temel hakların kullanımı konusunda kadınlar çok ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Diğer hakların kısıtlanmasının yanında, en temel hak olan yaşam hakkı ellerinden alınmaktadır. Bu kapsamda 15-45 yaş arası kadınlar hastalık ve trafik kazaları dışında en çok kadın cinayetleri ile hayattan koparılmaktadır. 2024 yılı ilk 10 ayında 357 kadın öldürülmüş ve en az 3 kadından 1'i taciz, tecavüz ve kötü muameleye maruz kalmıştır. Bunu yapanlar çoğunlukla kadının en yakınlarıdır. Ev içi şiddet ve suistimal; bölge, kültür, etnik köken, eğitim, sınıf ve din ne olursa olsun sonucu değiştirmemektedir.
KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ İÇİN MÜCADELEMİZİN DEVAM EDECEĞİZ
Başkan Salman; Kadınların ekonomik özgürlükleri için çalışma hayatına aktif katılımını sağlayacak kreş sayısının arttırılması beklenirken yerel yönetimlerce yenilerinin açılması, mevcutların da kapatılması anlamına gelecek kararlar alınması kabul edilemez. Sadece İstanbul'da bulunan 105 kreşten 20.000 çocuk ve anne yararlanmakta, burada istihdam edilen 1500 çalışanın yüzde 97'sini kadınlar oluşturmaktadır.
Kadınların temel gereksinimlerinin karşılanması için iş istihdamı yaratılması, eğitim, sağlık ve adalet hizmetlerinin ücretsiz hale getirilmesi, yaşlı, çocuk ve engelli bakım yükünün üzerlerinden alınması, sosyal güvence sağlanması gerekir. Biz Tüketiciyi Koruma Derneği olarak; İstanbul Sözleşmesinin yeniden uygulamaya konmasını, cinsiyet eşitsizliklerini ortadan kaldıracak ve kadına yönelik şiddetin önlenmesini sağlayacak politikalar geliştirilmesini talep ediyor ve bunun için de; Merkezi ve Yerel Yönetimleri, Meslek Odalarını, Sivil Toplum Kuruluşlarını, İş insanlarını ve Medyayı işbirliğine davet ediyoruz.
Evrensel Haklarımızın Türkiye'de karşılığını bulması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için mücadelemizin devam edeceğini bildiriyoruz.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.