ÇELİK “ŞİRKET BELEDİYECİLİĞİ DEĞİL, HİZMET BELEDİYECİLİĞİ”
ÇELİK “ŞİRKET BELEDİYECİLİĞİ DEĞİL, HİZMET BELEDİYECİLİĞİ”
Saadet Partisi İl Başkanı Nurettin Çelik, İzmit Hacıhızır ve Veliahmet mahallerinde başlayacak kentsel dönüşüm için uyarıda bulundu. Halkımızın siyasetten umudunu kestiği şu günlerde, doğru siyasetin tek adresi Saadet Partisi olarak çareleri dehşetli hal, bizleri gece-gündüz çalışmaya ve çare üretmeye sevk etmektedir. Çünkü milletimizin ekonomik sıkıntısı had safhaya ulaşmıştır. İnsanlar, ekonomik ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma gelince ah, vah etmeye başlamıştır. Birçoklarının “Saadet Partisi bizi uyarmıştı, keşke kulak verseydik.” diye hayıflanmalarına şahit olmaktayız.
Saadet Partisi İl Başkanı Nurettin Çelik, İzmit Hacıhızır ve Veliahmet mahallerinde başlayacak kentsel dönüşüm için uyarıda bulundu. Halkımızın siyasetten umudunu kestiği şu günlerde, doğru siyasetin tek adresi Saadet Partisi olarak çareleri dehşetli hal, bizleri gece-gündüz çalışmaya ve çare üretmeye sevk etmektedir. Çünkü milletimizin ekonomik sıkıntısı had safhaya ulaşmıştır. İnsanlar, ekonomik ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma gelince ah, vah etmeye başlamıştır. Birçoklarının “Saadet Partisi bizi uyarmıştı, keşke kulak verseydik.” diye hayıflanmalarına şahit olmaktayız.
Birileri hala biz hizmet yapıyoruz diye avunadursun. Son 16 yılda getirildiğimiz nokta ayan-beyan ortadadır. Hizmet denince halkın anladığı ile onların anladığı aynı değildir Mevcut yönetim hizmet, hizmet diyerek kendini kırk yıl evvelki belediyecilikle mukayese ediyor, böylelikle her yaptığını da marifet addediyor. Onlar milletin emaneti olan belediyeyi kendi şahsi işletmeleri zannettiler ve adeta şirket yönetiyormuşçasına belediye vasıtasıyla konfor ve kâr elde etmenin, yandaşı zengin etmenin gayretini güttüler. Şimdide adeta Konkordato ilan etmiş borçlarını ödeyemez hale gelmişlerdir. Türkiye Kızılay'ının başına KAYYUM atandı. Belediyelerin birçoğuna KAYYUM atandı. Şirketlere Konkordato Komiseri atandı. Türkiye bunları Akparti iktidarında gördü. Her şeyi şirket gibi yönetirsen sonucu bu olur.
TİCARİ GÜVEN KALMADI
Ticari hayatta Kısırdöngü başladı. Para dönmediği için herkes sattığım malın parası ödenir mi? Parasını ödediğim, çekini verdiğim mal teslim edilir mi. Çalıştığım firma konkordato ilan ederse ben alacağımı alabilir miyim? diye çok kötü güvensizlik ortamı hakim. Piyasada ticaret dönmediği için parada dönmüyor Şirketler borcunu ödeyemiyor mahkeme kararı İle koruma Kalkan'ı almaya çalışıyor. Ama hiçbirisi çözüm değil. Asıl çözüm güven verici üretime dönük yatırımdır. Önlem alınmazsa yaza kadar işsizler ordusuna 1 milyon yeni üye geliyor. 100 kişilik çalışanı olan Kobi bu sayıyı 30 a düşürdü. Millet yatırım yapmıyor çünkü bereket gitti sen 100 bin lira ya yıllık 25 faizi verirsen adam 25 bin lira kazanır keyfine bakar. Milleti faize teşvik ettiniz. Harama teşvik ettiniz. Dindar olduğunu söyleyen insanların iktidarında faiz teşvik ediliyor. Devlet bankasında Ertuğrul Gazi'ye faiz reklamı yaptırılıyor.
PROJEYE DEĞİL “EMİN GÜVENİLİR BAŞKANLARA” İHTİYAÇ VAR
Şimdi bize belediye bütçesini hesaplı yönetecek ufku açık gönlü güzel havaya para savurmayan kişisel ikbali için reklam müsrifi olmayan güvenilir başkanlar lazımdır. Mevcut belediyeler vatandaşa sanki müşteri gözüyle bakıyor. Sudan para, düğünden para, parktan para... Belediyeler halkın üzerinden para kazanmamalıdır. Bilakis belediyeler halkın derdiyle dertlenmeli ve halkın sorunlarına çareler üretmelidir. İşi olmayanlara iş bulmalı, evlenemeyen gençleri evlendirmeli, geliri olmayan ailelere destek olmalı Üreticiye destek olacak çareler aramalıdır. Fabrika açacak işyeri açacak olanın kazancına değil derdine ortak olmalı. Sosyal belediyeciliği biran önce hayata geçirmeliyiz.
HALKIN PARASINI ÇARÇUR EDİYORLAR
Bugün halkımızın altından kalkamadığı ekonomik bir bunalım var. Ticari faiz 40 larda Enflasyon 25 arttı. Hemen hemen her şeye 40 seviyesinde zam yapıldı. Alım gücümüz azaldı. Cebimizdeki para her geçen gün biraz daha değersizleşiyor. Bu manzara karşısında önlem alması gerekenler lüks ve israfta sınır tanımıyor. Halkın parası belediyeler tarafından gereksiz yere çarçur ediliyor. Reklamlara, gereksiz etkinliklere, konserlere milyonlarca lira para harcanıyor.
KENTSEL DÖNÜŞÜM İHANETE DÖNÜŞMESİN
Ya kentleşmeye ne demeli? Mevcut belediyecilik anlayışı halkı nefes alamayacağı cadde ve sokaklara mahkûm etti. Kentsel dönüşüm denilerek şehrin dokusuna uymayan binalar inşa ediliyor. Millet kendisine zarar veren şehirler yerine, insan fıtratına uygun, huzur vadeden şehirler arzu etmektedir. Özlenilen mahalle kültürü yeniden ihya edilmelidir. Son günlerde 2 yeni mahallenin eklenmesi ile İzmit'te kentsel dönüşüm İzmit'te gündemimizi yoğun bir şekilde meşgul edecek. Şimdiden uyarıyoruz. Allah aşkına İzmit'e ihanet etmeyin. Elbette sağlıklı bir şehir yaşamı için kentsel dönüşüm gereklidir. Kentsel dönüşümde10-15 katlı ucube dikey binalar yerine yatay mimari esas alınsın. İstanbul'da, Bursa'da birçok ilde kentsel dönüşümde yüksek katlı binalarla şehirler kaybediliyor. Bunların tek sebebi beton ustası Ak Partidir. Sonra çıkarak biz İzmit'e ihanet ettik demenin kimseye faydası yoktur. İzmiti, tüccar müteahhitlere bırakmadan akla ve vicdana uygun bir şekilde ortak anlayışla dönüştürmek lazımdır.
CEBİNİ DEĞİL, MİLLETİNİ DÜŞÜNEN ADAYLAR
Buradan kesin bir kararlılıkla ifade etmek istiyorum. Milletimizin beklentilerini biliyor ve o beklentileri gerçekleştirebilmenin mücadelesini veriyoruz. Biz Saadet Partisi olarak yerel seçimlerde tüm ilçe ve Büyükşehirde göstereceğimiz adaylarımız üzerinde titizlikle çalışıyoruz. Hepsi hizmet sevdalısı, hepsi pırıl pırıl, genç, dinamik ve cebinden önce milletini düşünen kişiler olacak. İnşallah göreve getirildiklerinde dillendirdiğimiz çareleri uygulayacaklar ve bu gidişatın seyrini değiştireceklerdir. Buna yakinen inanıyoruz.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.