GÜNEŞTE DEĞİL GÜNEŞTEN ÖNCE KORUNUN
GÜNEŞTE DEĞİL GÜNEŞTEN ÖNCE KORUNUN
Soğuk ve uzun süren kış aylarının ardından pek çok kişi bayram tatilinde denizin ve güneşin tadını çıkarmak için yazlık bölgelere akın etti. Hemen herkes güneşte uzun süre kalmanın zararlı olduğunun farkında. Peki, zararlı ışınlarından korunmak için hangi ürünleri seçmeli ve nasıl uygulamalıyız? Güneşin parlayan yüzüyle karşılaşmadan önce bilmeniz gerekenleri Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Başterzi anlattı.
Soğuk ve uzun süren kış aylarının ardından pek çok kişi bayram tatilinde denizin ve güneşin tadını çıkarmak için yazlık bölgelere akın etti. Hemen herkes güneşte uzun süre kalmanın zararlı olduğunun farkında. Peki, zararlı ışınlarından korunmak için hangi ürünleri seçmeli ve nasıl uygulamalıyız? Güneşin parlayan yüzüyle karşılaşmadan önce bilmeniz gerekenleri Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Başterzi anlattı.
Bütün bir yılın yorgunluğunu atmak, denizin ve güneşin tadını çıkarmak için tatil planları hayata geçmeye başladı bile… Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Başterzi, bronz bir tene sahip olmak ve güneşin faydalarından bolca yararlanmak isteyenlere rehber niteliğinde bilgiler verdi.
GÜNEŞ IŞINLARINI TANIYALIM
Güneş ışınları (Ultraviyole ışınlar-UV) dalga boylarına göre UVA, UVB ve UVC olarak üçe ayrılırlar. Dalga boyu en kısa olan UVC, atmosferdeki ozon tabakası tarafından engellendiği için yeryüzüne ulaşamaz. Yeryüzüne ulaşabilenler ise UVA ve UVB’dir.
UVA ışınları: Yeryüzüne ulaşan güneş ışınlarının yüzde 95’ini oluşturur ve en uzun dalga boyuna sahiptir. Dolayısıyla, en az yoğunluktaki ışınlardır. UVB’ye göre derinin daha derin bölgelerine nüfuz edebilirler. Güneş yanığı oluşturmadan bronzlaşmaya, deride yaşlanmaya, ince kırışıklıklara ve deri kanserlerine neden olurlar.
UVB ışınları: Yeryüzüne ulaşan güneş ışınlarının yüzde 5’ini oluşturan UVB, UVA’ya göre daha yoğundur. Yansıtıcı yüzeylerden yansıyabilir ancak camdan geçemez. UVB deride kızarıklığa ve güneş yanıklarına neden olan güneş ışınlarıdır. UVA gibi bu ışınlarda deri kanserlerine neden olabilir.
PEKİ YA KORUYUCULAR?
Güneşin zararlı etkilerini en az indirmek için kullanılan ürünlerde yer alan koruyucu faktör ibarelerinin anlamları ise şöyle;
SPF (Sun Protection Factor): SPF ibaresi, ürünün deride kızarıklık oluşmadan güneşte kalabilme süresini ne kadar uzattığını ifade eder. Örneğin SPF 15 bir ürünü kullandığınızda, herhangi bir ürün kullanmadan güneşte kalabileceğiniz sürenin 15 katı bir süre, kızarıklık oluşmadan güneşte kalabilirsiniz anlamına gelir. Açık tenlilerde daha yüksek koruma faktörlü ürünler tercih edilirken, esmerlerde düşük faktörlüler yeterli olmaktadır.
PA (The Protection Grade of UVA): PA değeri, ürünün UVA ışınlarına karşı koruma gücünü ifade eder. PA+ olan bir ürün düşük şiddette UVA maruziyetine karşı 2-4 saat arasında koruma, PA++ olan bir ürün orta şiddette UVA maruziyetine karşı 4-8 saat arasında koruma, PA+++ olan bir ürün çok güçlü UVA maruziyetine karşı 8 saatten daha uzun süre koruma sağlar.
Kullanılmasını önerdiğimiz geniş spektrumlu güneş kremleri hem UVA hem de UVB’ye karşı koruyucu özelliktedir. Dolayısıyla güneşten koruyucu ürünler seçilirken üzerlerinde SPF ve PA derecelendirmesi olan ürünler tercih edilmelidir.
KRİTİK ZAMANLAMA: GÜNEŞTEN ÖNCEKİ 30 DAKİKA
Outdoor aktivitelerde ve deniz kenarındayken geniş spektrumlu (hem UVA hem de UVB’ye karşı koruyucu) en az SPF 30 olan ve suya dayanıklı ürünler kullanılmalıdır. Güneş kremleri doğru kullanıldıklarında ve SPF’nin öngördüğü süre boyunca koruyucudurlar. Bu nedenle ürünler, güneşe çıkmadan en az 30 dakika önce kullanılmalı ve her 2 saatte bir tekrarlanmalıdır. Teorik olarak cildin her santimetre karesi için 2 gram güneş koruyucu yeterlidir. Pratikte ise bu miktar yaklaşık yüz ve boyun için 2, gövde için 4, kollar için 1 ve bacaklar için 2 yemek kaşığına karşılık gelmektedir. Eğer suyla temas olmuş ise, sudan çıkınca tekrar uygulanmaları önerilir. Hiçbir ürün yüzde 100 koruma sağlayamaz. Bu nedenle geniş kenarlıklı şapkalar, koruyucu giysiler ve UV’ye karşı koruyucu güneş gözlükleri kullanılmalıdır. Bebeklerin ilk 6 ay güneşe çıkartılmaması ve güneşli ortamlarda koruyucu elbiselerle korunmaları önerilir.
DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR
Gölgede olmak güneşin zararlı etkilerinden korur: Yansıtıcı yüzeylerden yansıyabilen UVB siz gölgede olsanız bile zararlı etkisini göstermeye devam eder.
SPF ne kadar yüksekse o kadar koruyucudur: PF ürünün koruyuculuk gücünü ifade etmez. SPF değeri ürünün, deride kızarıklık oluşmadan güneşte kalınabilecek süreyi ne kadar uzattığı belirtir. Koyu tenlilerde SPF 15-30 ürünler yeterli olurken, açık tenlilerde SPF 50 ürünler kullanılmalıdır.
Şemsiye altı güvenlidir: Yapılan bir diğer yanlış, güneş şemsiyelerinin tamamen koruyucu olduğunu zannetmektir. Yansıtıcı yüzeylerden yansıyabilen UVB, siz gölgede olsanız bile zararlı etkisini göstermeye devam eder.
Bronzlaşmak cilde zarar vermez: Bronz bir cilt UVA’ya maruz kalmış bir cilttir. UVA ciltte yaşlanmaya, kırışıklıklara neden olur ve daha önemlisi deri kanserlerinin en önemli nedenidir.
Kapalı yerlerde veya kış aylarında koruyucuya gerek yoktur: UVA buluttan ve camdan geçebilme özelliği nedeniyle kış aylarında ve ev, ofis gibi kapalı mekânlarda da derimizi etkilemeye devam eder. Bu yüzden açık tenli kişilerin ya da epilasyon, lazer vb. uygulamalar yapılan kişilerin koruma faktörlü ürünleri her gün kullanmaları gereklidir.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.