HALIDERE'DE CAMİSİZ MİNARE

(İHA) -Yukarı Halıdere Mahallesinde 500 yıl önce inşa edildiği tahmin edilen cami, 1950'li yıllarda halkın sahil kesimine taşınması sebebiyle kullanılamaz hale geldi. Zaman içerisinde çatısı çöken cami, 1999 Gölcük depreminden sonra minaresiyle birlikte tamamen yıkıldı. Caminin aslına uygun şekilde yeniden inşa edilmesi için öncülük eden Halıdere Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, vatandaşın da desteğini alarak çalışma başlattı. 2017 yılında başlayan çalışmalar kapsamında 70 bin TL toplanarak, Bursa ve Eskişehir'den temin edilen özel malzemeler ile minare aslına uygun şekilde yeniden yapıldı. Minareyi inşa ettirdikten sonra çevre düzenlemesi de yapan vatandaşlar, daha sonra ibadet edilebilmesi için mescit ve oturma yerleri yaptırdı. Vatandaşlar, caminin de aslına uygun şekilde inşa edilmesini bekliyor. "Hizmete açmaya çalıştık" Caminin, Osmanlı döneminde inşa edildiği ve asırlardır faaliyetlerini sürdürdüğüne değinen Necmi Kurtuluş, "Vatandaşların tarih bilinci olmadığı için bu bölgede bulunan eserlere pek bir önem verilmemiş. Buradaki insanlar 1950 yılında sahil kesimine taşınmışlar. Bu caminin de ağaç ve tahta kısımlarını sökerek, taşındıkları bölgede inşa ettikleri okulun yapımı için kullanmışlar. Sonra burası uzun bir müddet harabe halde kalmış. Depremde minaresi de yıkıldı, cami de yıkıldı. Biz Halıdere Tarımsal Kalkınma Kooperatifi olarak buraya el attık. Vatandaşların da yardımıyla minareyi yaptık. Tuvalet ve oturma yerleri gibi alanları da yaptık. Burayı hizmete açmaya çalıştık" dedi. "Minarenin 9 basamağı orijinal" Amaçlarının tarihi günümüze yansıtmak ve yaşatmak olduğunu dile getiren Kurtuluş, "Şu anda bizim tek isteğimiz tarihi camimizin aslına uygun şekilde yapılması. Biz minareyi aslına uygun şekilde yaptık hatta minarenin 9 basamağı orijinal. Bazı malzemelerini Eskişehir'den, bazı özel malzemelerini ise Bursa'dan aldık. 40 bin TL işçilik ücreti, 30 bin lira da malzemesi tuttu. Toplamda 70 bin TL'ye mal ettik. Geri kalan caminin de aslına uygun şekilde restore edilmesini istiyoruz" diye konuştu. "Bakımsızlıktan kendi kendine yıkıldı" 83 yaşındaki Hüseyin Altıntaş, caminin Osmanlı döneminde inşa edildiğini ifade ederek, "Buradaki yerleşim yeri 1950'li yıllarda sahil kesimine göç ettiği zaman maalesef camiye de bakım yapılmadı. Camide bakımsızlıktan kendi kendine yıkıldı. Maalesef burası ile ilgilenilmiyor, bakılmıyor. Her gelen "yapacağız" diyor ama şu ana kadar hiçbir şey yapılmadı. İnşallah yapılır, biz de bekliyoruz" dedi. "Minaresi var ama camisi yok" Caminin 1999 Gölcük depreminden önce de yavaş yavaş yıkılmaya başladığını söyleyen Mensur Keskin, "Ben 1970'li yıllarda camiye gelirdim o zamanlarda yıkık haldeydi. Çatısı çöküktü, yıkıktı. Ama caminin giriş kısmında büyüklerimiz namaz kılıyordu. Depremde de minaresi yıkıldı. 2017 yılında kooperatif öncülüğü ve halkın desteği ile minarenin aslına uygun şekilde restore edilmesine karar verdik. Yaklaşık 70 bin TL'ye mal oldu. Biz minareyi yaptık şimdi de yetkililerimize sesleniyoruz. Burası şu anda camisiz minare. Minaresi var ama camisi yok. Biz yetkililerimizden camili minare istiyoruz. Yetkililerimize, belediye başkanlarımıza, Kocaeli Büyükşehir Belediyemize sesleniyoruz. Camimizi aslına uygun şekilde yapalım" ifadelerini kullandı.