KEZEK,”BU ESARETE SON VERİN”

  Vardiya Bizde Platformu tarafından her hafta Cumartesi günü Değirmendere Çınarlık Meydanı’nda düzenlenen Sessiz Çığlık eyleminde bu hafta Türk Silahlı Kuvvetleri’nden istifa eden Koramiral Atilla Kezek konuştu.  Kezek’e,dedesi Çanakkale Savaşı’nda şehit düşmüş Kemalettin Uzuner tarafından Kuran-ı Kerim ve Türk Bayrağı takdim edildi.”Sessiz Çığlık” eyleminde Türkiye Emekli Subaylar Derneği(TESUD) da desteklerini sürdürmek üzere yer aldı. “CUMHURİYET’İN TEMEL İLKELERİ ÖLMEZ” Eyleme katılan gazeteci Nurettin Şenemre,”Cumhuriyet’in temel ilkeleri ölmez.Mustafa Kemal’in çizdiği yolda,onun gösterdiğisistem doğrultusunda milyonlarca insan Anıtkabir’e koşarken,oradaki mesaj ve duruşları iyi anlamak gerekir diye düşünüyorum.Eğer bu ezanlar bugün gümbür gümbür yükseliyorsa,insanlar dinleyip camilere koşabiliyorsa bunu yüce Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ordu-millet el ele yani bu millet içerisinden çıkan büyük Türk Ordusu’nun Misakımilli sınırları içerisinde bu büyük vatanı canla başla şehitler vererek korumasından kaynaklandığını hiç kimse unutmamalıdır.İnsanlar,doğar,yaşar ve ölürler.Ardından eserleri,yiğitlikleri ve yaptıkları kalır.Önümde iki yıl Donanma Komutanlığı,ardından bir de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevi olmasına rağmen,bu iki büyük görevi en layıkı ile yapacağına Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herkesin gönülden inandığı Atilla Kezek Paşa Koramiral rütbesi ile “Benim yerim arkadaşlarımın yanıdır.”diyerek istifasını verdi.Makamı,mevkiiiyi elinin tersiyle iterek yiğitlik duruşu sergiledi ve aramızda bulunma şerefini göstermek üzere Ankara’dan geldi.Onu gönül dolu sevgi ve saygıyla selamlıyoruz.”dedi. “MAALESEF KURUM OLARAKARKADAŞLARIMIZI KUMPAS DAVALARINDAN KORUYAMADIK”  Koramiral Atilla Kezek,”Sizlerle birlikte burada olmaktan büyük mutluluk duyduğumu önceden belirtmek isterim.Her deniz subay ve astsubayının hayatında Gölcük’ün önemli bir yeri vardır.Yani asker denizciler bu bölgede yaşarlar,çalışırlar,evlenirler,çocuk sahibi olurlar ve meslekten ayrılırlar.Gölcük, denizcilere her seyir dönüşünde hasret ateşini dindiren ana kucağı olmuştur.Her gidişimiz hüzün,her gelişimiz ise sevinç olmuştur.Benim de hayatımın en önemli iki olayı burada oldu.Burada eşimi tanıdım ve görevdeyken kızım dünyaya geldi.Ancak şimdi her köşesi tutsak edilmiş silah arkadaşlarımızın hatıralarıyla dolu.Artık burada bulunmak bize ayrıca üzüntü ve hüzün de veriyor.Son yıllarda yaşadığımız haksızlık ve hukuksuzlar meslek yaşamımız boyunca geçirdiğimiz güzel günleri artık gölgede bıraktı.Hepimizin bildiği gibi 2009 yılında “Amirallere suikast” adı altında ilk kancayı maalesef teğmenlerimize attılar.Baktılar,fazla ses çıkmayınca Poyrazköy Davası ile binbaşı yarbaylara bulaştılar.Baktılar ki hiç tepki yok;Balyoz’u indirip General,Amiral,Emekli Kuvvet Komutanı demeden herkesi un ufak ettiler.Jübile ise,bu sürece yakışır bir şekilde Genel Kurmay Başkanı ile oldu.Akıllara zarar bir suçlama ile hem de; “Terörist” diye.Peki biz bu süreçte ne yaptık?Maalesef kurum olarak arkadaşlarımızı “Kumpas Davaları”ndan koruyamadık.Bunun en güzel örneği,”İzmir Casusluk” diye başlayıp sonra gizli belge diye isimlendirilen İzmir’deki davada bir çok kamu görevlisinin isminin geçmesine rağmen maalesef sadece sahipsiz eskort kızlarla Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları tutuklanmıştır.Bu durumun ne kadar vahim olduğunu sizlerin takdirlerine sunuyorum.Bugün silah arkadaşları için mücadele etmeyenler yarın Cumhuriyet’in değerleri ve ülkeleri için nasıl mücadele edecekler  bilemiyorum.”dedi. “SORUMLULUK DUYMAK VİCDAN,MÜCADELE ETMEK İSE YÜREK İSTER”  Kezek,”Sorumluluk duymak vicdan,mücadele etmek ise yürek ister.Bizler ülkemizin dört bir yanından çocuk yaşta Peygamber Ocağı’nda bir araya gelip kader birliği ettik.Ailelerimiz bizi TSK’nin şerefli kucağına daha çocuk yaşta bıraktı.Bizler orada Cumhuriyet’in değerlerini silah arkadaşlarının erdemlerini,vatan sevgisinin yüceliğini öğrendik.Ettiğimiz asker yeminine bağlı olarak görev yapmaya başladık.Ancak içimizde yuvalanmış vatan hainlerini fark edemeyecek kadar birbirimize karşı güven duyguları içinde yetiştirmiştik.Maalesef sırtımızdan hançerlendik.Pusuya yatan bir sırtlan gibi bizleri izlemiş ve kumpası kurmuş olan içimizdeki vatan hainleri bilsinler ki hesap günü yakındır.Ahirette değil,hayatta sorulacaktır.Bugüne kadar çok konuşuldu söylenecek bir şey kalmadı.Davalardaki dijital verilerin sahteliği cümle aleme ilan olundu.Devletin en yetkili ağızlarından milli orduya kumpas kurulduğu iddia edildi.Ama halen yetkili ilgisizler ile ilgili yetkisizlerden ses yok.Maalesef sözün bittiği yerdeyiz.”dedi. “BU ESARETE ARTIK SON VERİN”    Kezek son olarak,”Burada aramızda eşleri tutsak olan bayanlar,babaları tutsak olan çocuklar,evlatları tutsak olan anne-babalar,silah arkadaşları tutsak olan vatansever asker dostlarımız var.Sizlere sesleniyorum.Başınız yukarıda,omuzlarınız dik olsun.Tutsak olan arkadaşlarımız birer onur abidesi olarak Cumhuriyet tarihimizde ölümsüzleşecektir,bunu biliniz.Hasdal,Silivri,Mamak,Maltepe,Hadımköy,Şirinyer ve diğer esir kamplarında tutsak bulunan Mustafa Kemal’in askerleri.Gelecekte bu süreç, ülkemizde hukuk için bir yüz karası olarak alınacaktır.Ancak sizler bu sürecin madalyasız kahramanları olarak çocuklarınıza büyük bir miras bırakacaksınız.Tutsak silah arkadaşlarıma ve ailelerine sesleniyorum.Ben emekli Koramiral Atilla Kezek.Çok değerli silah arkadaşım emekli Tümamiral Sami Örgüç ile birlikte Yargıtay’ın 9 Ekim kararları ile kalben her zaman sizlerin yanı olan gerçek yerimizi resmi olarak ta belirledik.Bizler Mustafa Kemal’in askerleriyiz.Bundan sonraki yaşamımızda sizlerin yanında olmanın şeref ve onurunu vicdanımızda bir madalya gibi taşıyacağız.Son olarak ilgili yetkisizlere sesleniyorum.Artık sonuç alıcı girişimlerde bulunun.Yetkili ilgisizlere sesleniyorum.Bu esarete artık son verin.Çocuklar babalarına,analar babalar çocuklarına,fedakar kadınlar kahraman eşlerine kavuşsunlar.Hepinize saygılarımı sunuyorum.”dedi.