GENÇLER CAMİDE BULUŞTU

Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinlikleri kapsamında Kavaklı cami Derneği ve cami görevlisi Gençağa EREN “Cami ve Gençlik” temalı  'Geç kalma, genç gel' sloganıyla düzenlenen(Gençler kavaklı camiinde  buluşalım)adlı programa, Gölcük ilçe  Müftüsü Mehmet YAZICI,Yalova Altınova İlçe Vaizi Dr.Mustafa EREN, Gölcük Eğitim bir sen başkanı Nail EKİZ, Gölcük İmam hatip lisesi Müdürü Necmettin ÇİL,Meslek dersleri öğretmeni Sadullah EREN,Gölcük Mecit Kavan İmam Hatip Ortaokulu müdürü Cahit ÇETİN, Barbaros Hayrettin Anadolu Lisesi müdür yardımcısı Fahri KUŞ.Gölcük din Görevlileri derneği başkanı Necmettin TARI, Gölcük - Anadolu Kalkınma Vakfı Kız Teknik Ve Meslek Lisesi Uzman Beden Eğitimi Öğretmeni İsmet ORMANCIOĞLU,Din görevlileri,Gölcük İmam hatip lisesi okul başkanı Yunus Emre KARAAĞAÇ,Cami cemaati ve kız öğrencilerininde hazır bulunduğu,program  gençlerle birlikte kılınan Öğle namazının ardından başladı. Programda Gölcük İmam hatip lisesi öğrencilerinden Lokman ÇALIŞKAN Kuran okudu,Proğramı düzenleyen Cami görevlisi Gençağa EREN programın amacı ve gençlerden beklentiler hakkında bilgi verdi ve katılımcılara teşekkür etti. Akabinde Gölcük İlçe Müftüsü Mehmet YAZICI;Diyanet İşleri Başkanlığı olarak her yıl bir tema çerçevesinde kutlanılan haftanın bu seneki teması “CAMİ VE GENÇLİK” olarak belirlenmiştir. Yüce Allah’ın en güzel surette yarattığı insanın en verimli olduğu dönem gençlik çağıdır. Gençlik çağı, Yüce Allah’ın bizlere bahşettiği en büyük nimetlerden biridir. Bu nedenle kıymeti iyi bilinmelidir. Gençliğin değerinin bilinmesi, her türlü kötü ve zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, Allah’a karşı olan kulluk görevlerini yerine getirmek, ailesi ve ülkesine karşı sorumlulukları yerine getirmekle mümkün olur. Hem dünya, hem de ahiret mutluluğunu kazanmak isteyen gençler, ömrünün en verimli çağını boş ve faydasız şeylerle heba etmemeli, bu fırsatın bir gün elden gideceğini düşünerek kendisi, ailesi ve milleti için hayırlı ve faydalı şeyler yaparak en iyi şekilde değerlendirmelidir Camiler müminleri Allah’ın birliği etrafında toplayan; birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının pekişmesini sağlayan ibadet mekânlarıdır. Dil, renk, ırk ve kültür farkı gözetilmeksizin milyonlarca insan, her gün camilere gider ve omuz omuza saf tutar, ibadet eder ve huzur bulurlar. Camiler; İslam tarihi boyunca sadece Müslümanlar için değil, bütün insanlık için önemli hizmetler görmüş; insanlara barış, huzur ve güven telkin etmiş; asırlarca ilim, bilim ve ilerlemenin mektebi, birlik ve beraberliğin merkezi olmuştur. Gençlerle  birlikte burada buunan kalımcılara ve bu programı düzenleyen görevlimize teşekkür ediyorum .Allah cümlemizden razı olsun. Devamında Programa katılan Yalova Altınova ilçe vaizi Dr.Mustafa EREN’in konuşması başladı.EREN; İnsan hayatının ergenlikle orta yaş arasındaki yıllarını ifade eden gençlik; olumlu ve olumsuz duyguların yoğun bir şekilde yaşandığı bir dönemdir. Çocukluktan orta yaşa doğru giden bu süreçte meydana gelen hızlı fiziksel ve ruhsal değişiklikler önemli bir gerilim kaynağı olabilmektedir. Bu zor dönemi yumuşak bir geçişle atlatmak için gençlerin iyi bir rehberliğe ve manevi desteğe ihtiyaçları vardır. Bu desteğin önemli ayaklarından biri iman ve irade eğitimidir. Bu eğitimi alan ve sağlam bir iman ve iradeye sahip olan genç, Allah’a kul olmanın şuuruna varacak, ibadete yönelecek ve nefsinin olumsuz isteklerine gem vurup kendisini günahlardan ve aşırılıklardan koruyacaktır. Gençliğin manevi destek alacağı, ibadet alışkanlığı kazanacağı ve Rabbi ile olan bağını güçlendireceği yerler arasında camilerin önemli bir yeri vardır. Camiler İslam’ın sembolü, Müslümanların birlik ve beraberliklerinin göstergesi, müminlerin buluşma noktaları ve onların bir bölgedeki varlık ve hâkimiyetlerinin işaretidir. Allah’ın evi olan bu yerlerde Kur’an, ezan, kamet, namaz, zikir ve tefekkür gibi ibadetin önemli unsurlarını öğrenen ve oranın manevi atmosferini teneffüs eden genç, cami ortamında huzur bulacak, ibadet etmenin hazzını yaşayacak ve toplu ibadet etme alışkanlığı kazanacaktır. Gençlerin camilere devam etme alışkanlığının güzel örneklerini Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminde görmekteyiz. Özellikle Mescid-i Nebevi’nin Suffe denilen kısmında kalan genç sahabiler, namazlarını burada kılıyor, ilim tahsil ediyor ve Allah Rasulü’nün (s.a.s.) rahle-i tedrisinden geçiyorlardı. Burada yetişen gençler, İslam devletinde önemli görevler almışlar ve İslam’ın yayılmasında etkin rol oynamışlardır. Hz. Peygamber (s.a.s.), Allah’a kulluk içinde serpilip büyüyen genci ve kalbi mescitlere bağlı olan kimseyi övmüş ve onları, Allah’ın kendi (arşının) gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde gölgelendirilecek yedi kimse arasında saymıştır: Sevgili gençler, camilerle gönül bağımızı sağlamlaştırmalıyız işlerimizi namaz vakitlerine göre düzenlemeli ve namazlarını camide cemaatle kılma konusunda son derece gayretli ve duyarlı olmalıyız.Namazlarını camide kılmaya alışan genç, aynı zamanda kendisini günah ortamlarından uzak tutmuş, zamanını boşa harcamamış ve böylece manevi kazanç elde etmiş olur.Gençlik, Yüce Allah tarafından insana verilen en büyük nimetlerden biridir. Kişi, gençliğini nasıl geçirdiğini, nelerle uğraştığını, faydalı işlerle uğraşıp uğraşmadığını hesap etmeli ve gençliğinin kıymetini bilmelidir.Gençliğin önemli bir fırsat olduğuna ve bunun değerlendirilmesi gerektiğine işaret etmiştir. Zira gençlik, insanın en verimli çağı olup, maddi ve manevi kazanımlar bu dönemde elde edilir. Akıllı genç, kendisine verilen gençlik nimetini değerlendirir, inançsızların yaptığı gibi dünyası için ahiretini feda etmez.Buna göre genç, sayılı olan ömür sermayesini, onu kendisine bahşeden Allah’ın emirleri doğrultusunda harcamalı, vaktini faydalı işlerle geçirmeli ve böylece yarın mahşer gününde Rabbinin huzurundan selametle ayrılmalıdır.Buna göre ibadete alışan genç, bunu devam ettirmeli ve ibadet etmeyi hayatının bir parçası hâline getirmelidir. Yaratılış gayesi Allah’a ibadet olan insan ,Yüce Allah’ın “Sana yakin (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et.” emrine imtisal ederek ölünceye kadar ibadetine ara vermeden devam etmelidir. Mescitler, Allah’ın evleri olduğundan huzur ve sükûnetin kaynağıdır. İnsanların nefes almasını sağlayan, onları manevi yönden tatmin eden bir rahatlama yeri, kimsesizler için bir sığınak, yalnızlıktan bunalan ruhların sosyalleşmesine katkıda bulanan toplumsal mekânlardır. Günümüzde dinden uzaklaşma ve bunun sonucunda meydana gelen ahlaki ve manevi tahribat en çok gençleri etkilemektedir. Özellikle internet ve cep telefonu gibi iletişim araçları ile bazı görsel yayınlar, gençliğin aklını çelmekte ve onları ibadetten uzaklaştırmaktadır. Gençleri zararlı alışkanlıklardan uzak tutmak, ibadete alıştırmak ve manevi yönden takviye etmek için camilerin cazibe merkezi hâline getirilmesine ve buralarda gençlerin maddi-manevi gelişmelerine destek olacak faaliyet alanları oluşturulmasına ihtiyaç vardır.Caminin manevi atmosferine alışan, buralarda huzur bulan, kalbi mescitlere bağlı, gönlü iman ve irfan dolu ve Allah’a kulluğun şuuruna varan gençler, hem kendilerini günahlardan ve kötülüklerden koruyacak, hem de gelecek neslin inançlı ve huzurlu olmasına katkı sağlayacaktır. Caminin gençlerle dolu olması o şehirdeki dini yaşamın canlı olduğunu gösterir ve gelecek adına ümit verir.Aynı zamanda yaşlılarla gençlerin kaynaşmasını sağlar. Bu gerçekten her bakımdan güzel ve hoş bir tablo oluşturur. Toplumun birlikteliğine katkı sağlar, kuşak çatışmasının önüne geçer. Gençler yaşlılardan hayat dersleri alırlar ve deneyimlerinden yararlanma imkânı bulurlar. Bir takım uç fikirlerden ve radikal akımlardan,alkol ve uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklardan korunurlar.Camilerimiz toplumun hep medeniyet merkezi olmuştur.dedi. Programın son bölümünde Eyüp sultan kur’an kursu Öğrencilerinden Nasrullah ÇELİK İlahi okudu.Gençlik sinevizyonu izlendi katılımcıya plaket verildi.Cami bahçesinde katılımcılara hadis kartelesi dağıtıldı.Yiyecek ikramlarının ardından program sonlandı.