SAADETLİ HANIMLARDAN “UYUŞTURUCUYA HAYIR KAMPANYASI“

Özellikle arkadaş ortamlarında özenti ya da pasif teşvik ile başlanılan bonzai gençlerimizin hayatını karatmakta. Saadet Partisi Kadın Kolları Başkanı Fatma Bay yaptığı açıklamada "Manevi boşluk içerisinde olan gençlerin zehir bataklığına sürüklendiği aşikârdır. Burada ailelere çok büyük görev düşmekle birlikte, başta emniyet teşkilatımızın bu zehrin üretimi, satışı ve kullanıcılarına ulaşımını önlemesi - okul önü güvenliği vb.-  gerekmektedir. Ne yazık ki, sigara, içki, uyuşturucu madde kullanımı gibi yanlışlıklar ve tehlikeler halen okulların etrafında ve öğrenciler için varlığını bir tehdit olarak devam ettirmektedir. Bunun yanında, öğrencilerin içkili ve uygunsuz eğlence ortamlarına eğilimi ve bu tür merkezlerin çocuklarımızın cazibesine sunulması mutlaka çözülmesi gereken bir sorun olarak durmakta.  Bunlarla ilgili ne Eğitim Bakanlığı’nın, ne İçişleri Bakanlığı’nın ne de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yaptığı bir çalışma yok.  En kısa zamanda bu üç bakanlığın ortak programıyla bu konularda çalışma yapmasını bekliyoruz. ; adı okul dizisi olan, gençlik dizisi, aile dizisi olan fakat okulla, gençlikle, aileyle, eğitimle ilgisi olmayan, ahlaksızlığı kendisine ilke edinmiş bu dizilerin engellenmesi için RTÜK’ü göreve davet ediyoruz. Olmuyorsa, bu konuya doğrudan Başbakanlığın müdahale etmesi bizce elzem olmuştur" dedi.    SP'NİN UYUŞTURUCUYA KARŞI ÖNERİLERİ Başkan Bay uyuşturucuya karşı savaş açtıklarını ve bu konuda önerileri olduğunu söyledi. Bay "Saadet Partisi olarak hazırladığımız eylem planımız şu şekilde. Aileler, çocuğun tutumu, davranışları, okul başarısı, sosyal çevresi ve arkadaşlık ilişkilerine odaklanmalı, bu durumlarda değişiklik varsa önlem almalıdır. Acilen Ruh sağlığı yasası ve uyuşturucuyla mücadele eylem planı ortaya konulmalı ve uygulanmaya başlanmalıdır. ve diğer uyuşturucuların zararlarını ve insanı getirdiği konum ile ilgili fotoğraf sergileri yapılmalıdır. daha çok önleyici tedbirlere ağırlık verilmelidir. Çünkü yapılan araştırmalara göre önleyici tedbirler 18 kat daha ucuzdur. Konferanslar düzenlenmeli, toplum bilinçlendirilmelidir.  Kullanıcı ve satıcılar, tutuklandıktan sonra da rehabilite edilmelidirler. Öğretmenler, imamlar, muhtarlar, STK'lar bu mücadelenin içinde mutlaka yer almalıdır. Rehabilitasyon ve tedavi kapasitesi yükseltilmeli,  AMATEM, ÇEMATEM ve çocuk ergen tedavi merkezlerinin sayısı da artırılmalıdır. Bağımlılar için ücretsiz telefon hattı ve danışma merkezleri oluşturulmalıdır. Kamu spotları oluşturulmalı tüm TV ve radyolarda yayınlanmalıdır. Okullarda tükürük taramaları yapılarak, kullanıcılar tespit edilmeli ve rehabilite edilmelidir. kültürü oluşturulmalı ve bu vesile ile bir otokontrol sistemi gerçekleştirilmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı konuyla ilgili özel birim kurmalı, ayrıca vaaz ve hutbelerde konu olarak işlenmesini sağlamalıdır.  Sanatçılar, sporcular, kanaat önderleri mücadelede mutlaka öncülük yapmalıdır.  Aile Hekimleri mutlaka bu konuda bilinçlendirilmeli, gerekirse sağlık ocaklarında sadece bağımlılar için bir uzman istihdam edilmelidir.  Kısa tanıtım filmleri ve sosyal medya ile daha geniş kitlelere hızlı bir şekilde ulaşılmalıdır" dedi.    AMAÇ TÜRKİYE'Yİ BÖLMEK Başkan Bay haftalık olağan toplantıda Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde sokak ortasında silahlı saldırı sonucu şehit edilen 3 askere Allah’tan rahmet, kederli ailesine sabırlar dilediklerini ifade etti. Bay yaptığı açıklamada "Hükümetin PKK ile ‘Çözüm süreci’ adı altında başlattığı görüşmeler özellikle son aylarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde büyük kırılmalara neden oluyor. Çözüm süreci adeta bir çözülme sürecine dönüşmüştür. Bölgeden gelen haberler hiç de iç açıcı, umut verici değildir. Bölgede barış ortamı ararken süreçle birlikte kaos daha da artmıştır. Dağdaki terörist artık şehre inmiş ve bölge halkının üzerine giderek baskısını artırmıştır. Kobani olaylarını bahane ederek adeta bir iç savaş provası niteliğindeki gösteriler eşliğinde bölgede İslami kimliği ile öne çıkan kişi ve kurumlara yaptığı saldırılar bölge halkını tedirgin ediyor. PKK, İslam’ı yaşamaya çalışan halkı göçe zorluyor. “ Ya göç, ya teslim ol!” diyerek seçime mecbur bırakıyor. PKK’nın bu tutumu yüzünden birçok aile evini barkını terk edip Batı illere göç ediyor. Tabi bu durum PKK’nın işine yarıyor. Şuan büyük oyun Türkiye üzerine oynanmaktadır. Amaç Türkiye’yi bölmektir. Dış politikanız yanlıştır. Türkiye böyle bir yalnızlığa itilmemişti. IŞİD politikanız ve tezkere politikanız yanlıştır. Bu sürece bir an önce müdahale edilmesi ve ortaya güçlü bir irade konularak sorunun kökünden halledilmesi gerekmektedir" dedi.