LASTİK İŞ

BACAKLARINIZ UYKUDA HUZUR VERMİYORSA

Sağlık 09.05.2016 - 17:33, Güncelleme: 31.05.2021 - 18:15
 

BACAKLARINIZ UYKUDA HUZUR VERMİYORSA

Bacaklarda ağrı ve yanma, uzun süre hareketsiz oturamama ve uyku sırasında hareket ettirme gibi şikayetlerle kendini belli eden “huzursuz bacak sendromu” yaşam kalitesini düşüren hastalıkların başında geliyor.

Yalnızca gece değil, gün içinde de hastaları zorlayan bu yakınmalar, doğru tanı ve modern tedavi yöntemleri sayesinde kontrol altına alınabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Funda Uysal Tan, huzursuz bacak sendromu ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Karıncalanma ve ağrı görülebilir Huzursuz bacak sendromu toplumun yaklaşık %10’ununda görülen bir sağlık problemidir. Hastalar genellikle her iki bacaklarında tam tanımlayamadıkları; karıncalanma, elektriklenme, ağrı, yanma gibi rahatsızlık verici bir histen yakınırlar. Bu durum hareketsizlikle artarken bacakları sallamakla veya yürümekle azalır. Bacakları hareket ettirme dürtüsü bir süre sonra baskılanamaz. Bunun sonucunda kişi uzun süre oturması gereken aktivitelerde bulunduğunda çok huzursuz olur ve bunlardan kaçınmaya başlar. Uzun süreli yolculuklar huzursuz bacak sendromu olan kişiler için işkenceye dönüşebilir. Gece şikayetleri gündüze de taşınabilir Hastalığın başında şikayetler daha çok gece uykuya geçiş esnasında bacaklarını sık hareket ettirme dürtüsü, uykuyu başlatma ve sürdürme ile ilgili problemler şeklindedir. Bazen kişinin partneri, hastanın uyku sırasında bacaklarındaki sıçramalardan ve periyodik hareketlerden şikayet edebilir. Huzursuz bacak sendromunun erken dönemde tedavi edilmemesi durumunda, şikayetler gündüze de kayar ve uzun süre hareketsiz kalmayı gerektiren aktiviteler kişi için zorlayıcı olmaya başlar. Bazı olgularda yakınmalar kollarda da olmaya başlar. Kişi kollarda hareketsizlikle artan benzer şikayetler yaşar. Kas ağrısı ile karıştırılmamalı Hastalığın tanısında önemli olan nokta, dikkatli bir öykü ile hastanın bacaklarındaki yakınmanın yorgunluğa bağlı basit bir kas ağrısı veya kramp olup olmadığının ayırt edilmesidir. Huzursuz bacak sendromu olan her 3 hastadan 1’inde aile öyküsü bulunmaktadır ve bu kişilerde hastalığa bağlı şikayetlerin başlama yaşı daha erkendir. Hamilelik döneminde ve depresyon ilacı kullananlarda görülme riski daha yüksek Huzursuz bacak sendromunun altında genelde ciddi bir hastalık bulunmaz. Hastaların yaklaşık %20’sinde demir eksikliği anemisi ve demir depolarının boş olmasının hastalığı tetiklediği düşünülmektedir. Gebelik sırasında, tiroid hastalıklarında, romatizmal rahatsızlıklarda, Parkinson’da ve varisi olanlarda daha sık rastlanmaktadır. Bunun dışında; depresyon, epilepsi, alerji ilaçları kullananlarda bu sendromun belirtilerinin görülme olasılığı daha yüksektir. Doğru tedavi planı ile kontrol altına alınıyor Huzursuz bacak sendromu için genellikle ilaç tedavisi kullanılmaktadır. Özellikle Parkinson hastalığında da kullanılan bazı ilaçların çok düşük dozlarda alınması bile, şikayetlerde belirgin bir düzelme sağlayabilir. Aynı şekilde nöropatik ağrıların tedavisinde kullanılan ilaçlar da tedavide oldukça etkindir. Hastalığın altında yatan başka bir etken saptandıysa ona yönelik tedavinin de yapılması gereklidir. Eğer hastada demir eksikliği de mevcutsa, yerine koyma tedavisi ile birlikte uygun planlama yapılır. 
Bacaklarda ağrı ve yanma, uzun süre hareketsiz oturamama ve uyku sırasında hareket ettirme gibi şikayetlerle kendini belli eden “huzursuz bacak sendromu” yaşam kalitesini düşüren hastalıkların başında geliyor.

Yalnızca gece değil, gün içinde de hastaları zorlayan bu yakınmalar, doğru tanı ve modern tedavi yöntemleri sayesinde kontrol altına alınabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Funda Uysal Tan, huzursuz bacak sendromu ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Karıncalanma ve ağrı görülebilir

Huzursuz bacak sendromu toplumun yaklaşık %10’ununda görülen bir sağlık problemidir. Hastalar genellikle her iki bacaklarında tam tanımlayamadıkları; karıncalanma, elektriklenme, ağrı, yanma gibi rahatsızlık verici bir histen yakınırlar. Bu durum hareketsizlikle artarken bacakları sallamakla veya yürümekle azalır. Bacakları hareket ettirme dürtüsü bir süre sonra baskılanamaz. Bunun sonucunda kişi uzun süre oturması gereken aktivitelerde bulunduğunda çok huzursuz olur ve bunlardan kaçınmaya başlar. Uzun süreli yolculuklar huzursuz bacak sendromu olan kişiler için işkenceye dönüşebilir.

Gece şikayetleri gündüze de taşınabilir

Hastalığın başında şikayetler daha çok gece uykuya geçiş esnasında bacaklarını sık hareket ettirme dürtüsü, uykuyu başlatma ve sürdürme ile ilgili problemler şeklindedir. Bazen kişinin partneri, hastanın uyku sırasında bacaklarındaki sıçramalardan ve periyodik hareketlerden şikayet edebilir. Huzursuz bacak sendromunun erken dönemde tedavi edilmemesi durumunda, şikayetler gündüze de kayar ve uzun süre hareketsiz kalmayı gerektiren aktiviteler kişi için zorlayıcı olmaya başlar. Bazı olgularda yakınmalar kollarda da olmaya başlar. Kişi kollarda hareketsizlikle artan benzer şikayetler yaşar.

Kas ağrısı ile karıştırılmamalı

Hastalığın tanısında önemli olan nokta, dikkatli bir öykü ile hastanın bacaklarındaki yakınmanın yorgunluğa bağlı basit bir kas ağrısı veya kramp olup olmadığının ayırt edilmesidir. Huzursuz bacak sendromu olan her 3 hastadan 1’inde aile öyküsü bulunmaktadır ve bu kişilerde hastalığa bağlı şikayetlerin başlama yaşı daha erkendir.

Hamilelik döneminde ve depresyon ilacı kullananlarda görülme riski daha yüksek

Huzursuz bacak sendromunun altında genelde ciddi bir hastalık bulunmaz. Hastaların yaklaşık %20’sinde demir eksikliği anemisi ve demir depolarının boş olmasının hastalığı tetiklediği düşünülmektedir. Gebelik sırasında, tiroid hastalıklarında, romatizmal rahatsızlıklarda, Parkinson’da ve varisi olanlarda daha sık rastlanmaktadır. Bunun dışında; depresyon, epilepsi, alerji ilaçları kullananlarda bu sendromun belirtilerinin görülme olasılığı daha yüksektir.

Doğru tedavi planı ile kontrol altına alınıyor

Huzursuz bacak sendromu için genellikle ilaç tedavisi kullanılmaktadır. Özellikle Parkinson hastalığında da kullanılan bazı ilaçların çok düşük dozlarda alınması bile, şikayetlerde belirgin bir düzelme sağlayabilir. Aynı şekilde nöropatik ağrıların tedavisinde kullanılan ilaçlar da tedavide oldukça etkindir. Hastalığın altında yatan başka bir etken saptandıysa ona yönelik tedavinin de yapılması gereklidir. Eğer hastada demir eksikliği de mevcutsa, yerine koyma tedavisi ile birlikte uygun planlama yapılır. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.