LASTİK İŞ

AGD GELENEKSEL İFTAR PROGRAMINDA BULUŞTU

Asayiş 19.06.2016 - 14:54, Güncelleme: 31.05.2021 - 18:15
 

AGD GELENEKSEL İFTAR PROGRAMINDA BULUŞTU

Anadolu Gençlik Derneği Gölcük Temsilciliği Geleneksel İftar Programı Yoğun Katılımla Dernek Binasında Gerçekleşti. İftara ; Saadet Partisi Gölcük İlçe Başkanı Yaşar Yıldız ve Yönetimi , Turkuaz Dişevi Sahiplerinden Dr.İbrahim Akgündüz , Dernek Başkanları ve çok sayıda genç katıldı.

İftarda konuşan AGD GÖLCÜK ilçe başkan vekili Muharrem GÜLEÇ ; ‘’ Kıymetli misafirler, Geleneksel iftar programımıza hepiniz hoş geldiniz!  Anadolu Gençlik Derneği, evrene, çevreye, insanlara ve kendine karşı sorumluluklarının farkında; tarihine, çağına ve yarınlara duyarlı; kardeşliğin, merhametin, sevginin ve iyiliğin yaygınlaştırılmasında emek sahibi; adaletin tesisinde kararlı; bilgili, inançlı ve çalışkan bir nesil yetiştirmenin gayretinde olan müstesna bir kuruluştur. Anadolu Gençlik Derneği, dünyaya yeniden yön verecek, kurtların kapmaya niyetlendikleri kuzulara hangi nehrin kenarında olursa olsun kol kanat gerecek, çorbasını komşusuyla paylaşacak, kardeşlik anlayışıyla coğrafyamızı bir ve bütün tutacak kadroların harmanlandığı etkin bir teşkilattır. Bizler, özgürlük, adalet ve refahı bir ırkın ya da bir bölgenin hakkı olarak görüp kendinden olmayanı ötekileştiren ve tahakküm altına almaya çalışan her türlü düşünceye karşıyız. Ancak hangi düşünceden olursa olsun her insanın insan olmakla yeryüzünde en değerli varlık vasfına sahip olduğuna inanıyoruz ve her insana sevgiyle, şefkatle, merhametle yaklaşmak gerektiğine inanıyoruz. Komşumuz açken tok yatmayı kendimiz için utanç vesilesi sayıyoruz ve insanların yararına en azından yoldaki bir taşı kaldırmaya sevk etmeyen her türlü boş inançtan uzak olmayı yeğliyoruz. Anadolu Gençlik Derneği kendi zamanının tanıklığını yaparak kadim olan iyinin gelenekten geleceğe taşınmasında köprü görevi üstlenmiş bir yapılanmadır. Sahip olduğumuz değerlerin yeryüzündeki tüm insanların hem birbirleriyle hem de evrenin varoluş gayesiyle barışık yaşamasının yegâne teminatı olduğuna inancımız tamdır. Bu inançla yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara yardım etmeyi görev bilen; yardımlaşmayı ve paylaşmayı karakter edinen; söz verdiklerinde sözlerinde duran; her türlü sıkıntılı durumda bile direnip sabreden; kendinin ve yakınlarının aleyhine olsa bile adaleti gözeten bir gençlik sevdasıyla yanıp tutuşuyoruz.Varlığını muhafaza etmek, medeniyetler yarışında başarılı olmak ve dünyaya damgasını vurmak isteyen her millet, mensubu olduğu inanç, kültür ve medeniyeti ayakta tutacak, bunları geliştirecek bir gençlik yetiştirmek zorundadır. Gençliğimiz bugün kendi inanç değerlerine yabancılaştığı için büyük bir ahlaki ve manevi tahribatla karşı karşıyadır. Ruhsal bir boşluk yaşamaktadır. Bu iç boşluğunu içki, kumar, uyuşturucu ve diğer zararlı alışkanlıklarla doldurmaya çalışmaktadır. Gençlerimiz şehvetin ve şiddetin pençesindedir. Ülkemizin geleceği olan gençliğimiz kendi geleceğinden kaygı duymaktadır. Ömürleri, iş ve işçi bulma kurumu, popstar ve şans oyunları kuyruklarında heba olmaktadır. Bizler gençliğimizin içinde bulunduğu bu mevcut olumsuz tabloyu toplum olarak ileride yaşayacağımız muhtemel büyük depremin öncü depremi olarak değerlendiriyoruz. Yarınlarımızın teminatı olan gençliğin bugün içinde bulunduğu kötü tablo gelip geçicidir.Ama her şeye rağmen bizim bu ülke gençliğine güvenimiz sonsuzdur. Bizler eğer gayret edersek hem gençliğin hem de ülkemizin üzerindeki kara bulutlar dağılmaya mahkumdur. Çünkü Merhum Erbakan hocamızın deyimiyle bu milletin en büyük gücü; tankı, topu,  tüfeği değil imanlı gençliğidir. İnşallah bu gençlik bu kara bulutları bertaraf ederek büyük başarılara imza atacaktır. Üstad Necip Fazıl ne güzel ifade etmiş; Tohum saç, bitmezse toprak utansın! Hedefe varmayan mızrak utansın! Hey gidi küheylan, koşmana bak sen! Çatlarsan, doğuran kısrak utansın! Eski çınar şimdi noel ağacı; Dallarda iğreti yaprak utansın! Ustada kalırsa bu öksüz yapı, Onu sürdürmeyen çırak utansın! Ölümden ilerde varış dediğin, Geride ne varsa bırak utansın! Ey binbir tanede solmayan tek renk; Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın! Bu topraklar tohum atanları utandırmadı. Ülkemizde alevler içinde olduğu halde yanmayacak, aşkına, idealine, irfanına, imanına sahip çıkacak bir gençlik yetişiyor. Güle sevdalı gençliğimiz, sorumluluğunu ve görevini müdrik bir şekilde çağa damgasını vurmaya ve müntesibi olmaktan şeref duyduğumuz İslam medeniyetini yeniden yeşertmeye hazırlanmaktadır. Dünyaya kan, gözyaşı, sömürü ve işgalden başka bir dünya sunmayan küresel emperyalistlere inat; temeli, adalet, sevgi ve şefkate dayalı yeni bir dünya bu milletin evlatlarının omuzlarında kurulacaktır. Bu itibarla AGD Gölcük Temsilciliği olarak, Kim var? diye sorulduğunda; sağına soluna bakmadan “ben buradayım!” diyebilen bir gençlik yetiştirmek amacıyla, Yaz etkinlikleri Kış etkinlikleri Okuma grupları Asr-ı Saadet Dersleri Siyer-i Nebi Yarışması Çanakkale Ziyaretleri Mekke’nin Fethi İstanbul’un Fethi Ve diğer sosyal ve kültürel etkinliklerle faaliyet göstermekteyiz.   Merhum Erbakan Hoca’mızın dediği gibi; Hakk’ın hakimiyeti için çalışmamakla batılın hakimiyeti için çalışmak arasında hiçbir fark yoktur.   O zaman Hakk’ın hakimiyeti için her birerimizin bir çalışma ortaya koyması gerekir. Vakıflar, dernekler, cemaatler, sivil toplum kuruluşları, her ne isimle olursa olsun; Gölcüklüler olarak, içerisinde yaşadığımız bu topluma karşı sorumluluğumuzu hatırlamalı, elimizi bu taşın altına koymalı; bu ağır yüke omuz vermeliyiz.Hiç kimse ama hiç kimse “ben bir şey yapamıyorum” diyerek kenara çekilip oturma hakkına sahip değildir. Savaş esnasında karşı tarafta olmakla tarafsız kalıp olup bitenleri izlemek arasında fark yoktur. Ortada bir savaş vardır ve savaştan kaçmak büyük günahtır. Bugün toplumun hali içler acısıdır. Gençlik perişan haldedir. Ahlak, adeta sözlükte bir madde, ulaşılması güç bir haslet, geçmişte kalmış bir erdem haline gelmiştir. Toplumun refah seviyesi yükseldikçe ahlak seviyesi düşmektedir. Böyle bir zamanda “ben kendi dertlerimle, ailemle vs. meşgulüm, ben ne yapabilirim” demek ne kadar doğrudur? Önderimiz Efendimiz Aleyhisselam: “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır” buyurmaktadır ‘’ dedi.    
Anadolu Gençlik Derneği Gölcük Temsilciliği Geleneksel İftar Programı Yoğun Katılımla Dernek Binasında Gerçekleşti. İftara ; Saadet Partisi Gölcük İlçe Başkanı Yaşar Yıldız ve Yönetimi , Turkuaz Dişevi Sahiplerinden Dr.İbrahim Akgündüz , Dernek Başkanları ve çok sayıda genç katıldı.

İftarda konuşan AGD GÖLCÜK ilçe başkan vekili Muharrem GÜLEÇ ; ‘’ Kıymetli misafirler, Geleneksel iftar programımıza hepiniz hoş geldiniz!  Anadolu Gençlik Derneği, evrene, çevreye, insanlara ve kendine karşı sorumluluklarının farkında; tarihine, çağına ve yarınlara duyarlı; kardeşliğin, merhametin, sevginin ve iyiliğin yaygınlaştırılmasında emek sahibi; adaletin tesisinde kararlı; bilgili, inançlı ve çalışkan bir nesil yetiştirmenin gayretinde olan müstesna bir kuruluştur. Anadolu Gençlik Derneği, dünyaya yeniden yön verecek, kurtların kapmaya niyetlendikleri kuzulara hangi nehrin kenarında olursa olsun kol kanat gerecek, çorbasını komşusuyla paylaşacak, kardeşlik anlayışıyla coğrafyamızı bir ve bütün tutacak kadroların harmanlandığı etkin bir teşkilattır. Bizler, özgürlük, adalet ve refahı bir ırkın ya da bir bölgenin hakkı olarak görüp kendinden olmayanı ötekileştiren ve tahakküm altına almaya çalışan her türlü düşünceye karşıyız. Ancak hangi düşünceden olursa olsun her insanın insan olmakla yeryüzünde en değerli varlık vasfına sahip olduğuna inanıyoruz ve her insana sevgiyle, şefkatle, merhametle yaklaşmak gerektiğine inanıyoruz. Komşumuz açken tok yatmayı kendimiz için utanç vesilesi sayıyoruz ve insanların yararına en azından yoldaki bir taşı kaldırmaya sevk etmeyen her türlü boş inançtan uzak olmayı yeğliyoruz. Anadolu Gençlik Derneği kendi zamanının tanıklığını yaparak kadim olan iyinin gelenekten geleceğe taşınmasında köprü görevi üstlenmiş bir yapılanmadır. Sahip olduğumuz değerlerin yeryüzündeki tüm insanların hem birbirleriyle hem de evrenin varoluş gayesiyle barışık yaşamasının yegâne teminatı olduğuna inancımız tamdır. Bu inançla yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara yardım etmeyi görev bilen; yardımlaşmayı ve paylaşmayı karakter edinen; söz verdiklerinde sözlerinde duran; her türlü sıkıntılı durumda bile direnip sabreden; kendinin ve yakınlarının aleyhine olsa bile adaleti gözeten bir gençlik sevdasıyla yanıp tutuşuyoruz.Varlığını muhafaza etmek, medeniyetler yarışında başarılı olmak ve dünyaya damgasını vurmak isteyen her millet, mensubu olduğu inanç, kültür ve medeniyeti ayakta tutacak, bunları geliştirecek bir gençlik yetiştirmek zorundadır. Gençliğimiz bugün kendi inanç değerlerine yabancılaştığı için büyük bir ahlaki ve manevi tahribatla karşı karşıyadır. Ruhsal bir boşluk yaşamaktadır. Bu iç boşluğunu içki, kumar, uyuşturucu ve diğer zararlı alışkanlıklarla doldurmaya çalışmaktadır. Gençlerimiz şehvetin ve şiddetin pençesindedir. Ülkemizin geleceği olan gençliğimiz kendi geleceğinden kaygı duymaktadır. Ömürleri, iş ve işçi bulma kurumu, popstar ve şans oyunları kuyruklarında heba olmaktadır. Bizler gençliğimizin içinde bulunduğu bu mevcut olumsuz tabloyu toplum olarak ileride yaşayacağımız muhtemel büyük depremin öncü depremi olarak değerlendiriyoruz. Yarınlarımızın teminatı olan gençliğin bugün içinde bulunduğu kötü tablo gelip geçicidir.Ama her şeye rağmen bizim bu ülke gençliğine güvenimiz sonsuzdur. Bizler eğer gayret edersek hem gençliğin hem de ülkemizin üzerindeki kara bulutlar dağılmaya mahkumdur. Çünkü Merhum Erbakan hocamızın deyimiyle bu milletin en büyük gücü; tankı, topu,  tüfeği değil imanlı gençliğidir. İnşallah bu gençlik bu kara bulutları bertaraf ederek büyük başarılara imza atacaktır. Üstad Necip Fazıl ne güzel ifade etmiş;

Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!

Hey gidi küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!

Eski çınar şimdi noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!

Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!

Ölümden ilerde varış dediğin,
Geride ne varsa bırak utansın!

Ey binbir tanede solmayan tek renk;
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!

Bu topraklar tohum atanları utandırmadı. Ülkemizde alevler içinde olduğu halde yanmayacak, aşkına, idealine, irfanına, imanına sahip çıkacak bir gençlik yetişiyor. Güle sevdalı gençliğimiz, sorumluluğunu ve görevini müdrik bir şekilde çağa damgasını vurmaya ve müntesibi olmaktan şeref duyduğumuz İslam medeniyetini yeniden yeşertmeye hazırlanmaktadır. Dünyaya kan, gözyaşı, sömürü ve işgalden başka bir dünya sunmayan küresel emperyalistlere inat; temeli, adalet, sevgi ve şefkate dayalı yeni bir dünya bu milletin evlatlarının omuzlarında kurulacaktır.

Bu itibarla AGD Gölcük Temsilciliği olarak, Kim var? diye sorulduğunda; sağına soluna bakmadan “ben buradayım!” diyebilen bir gençlik yetiştirmek amacıyla,

  • Yaz etkinlikleri
  • Kış etkinlikleri
  • Okuma grupları
  • Asr-ı Saadet Dersleri
  • Siyer-i Nebi Yarışması
  • Çanakkale Ziyaretleri
  • Mekke’nin Fethi
  • İstanbul’un Fethi
  • Ve diğer sosyal ve kültürel etkinliklerle faaliyet göstermekteyiz.

 

Merhum Erbakan Hoca’mızın dediği gibi;

Hakk’ın hakimiyeti için çalışmamakla batılın hakimiyeti için çalışmak arasında hiçbir fark yoktur.

 

O zaman Hakk’ın hakimiyeti için her birerimizin bir çalışma ortaya koyması gerekir. Vakıflar, dernekler, cemaatler, sivil toplum kuruluşları, her ne isimle olursa olsun; Gölcüklüler olarak, içerisinde yaşadığımız bu topluma karşı sorumluluğumuzu hatırlamalı, elimizi bu taşın altına koymalı; bu ağır yüke omuz vermeliyiz.Hiç kimse ama hiç kimse “ben bir şey yapamıyorum” diyerek kenara çekilip oturma hakkına sahip değildir. Savaş esnasında karşı tarafta olmakla tarafsız kalıp olup bitenleri izlemek arasında fark yoktur. Ortada bir savaş vardır ve savaştan kaçmak büyük günahtır. Bugün toplumun hali içler acısıdır. Gençlik perişan haldedir. Ahlak, adeta sözlükte bir madde, ulaşılması güç bir haslet, geçmişte kalmış bir erdem haline gelmiştir. Toplumun refah seviyesi yükseldikçe ahlak seviyesi düşmektedir. Böyle bir zamanda “ben kendi dertlerimle, ailemle vs. meşgulüm, ben ne yapabilirim” demek ne kadar doğrudur?

Önderimiz Efendimiz Aleyhisselam: “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır” buyurmaktadır ‘’ dedi.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.