SİRMEN YENİDEN YARGILANMAK İSTİYOR
SİRMEN YENİDEN YARGILANMAK İSTİYOR
Sefa Sirmen: Büyük haksızlığa ve hak ihlaline uğrayarak siyasi linç edilmekteyim. İşlemediğim suçtan dolayı cezalandırılıyorum
Sefa Sirmen: Büyük haksızlığa ve hak ihlaline uğrayarak siyasi linç edilmekteyim. İşlemediğim suçtan dolayı cezalandırılıyorum
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde İzmit Gaz A.Ş. (İzgaz) şebekesinin yapılmasında görevini kötüyü kullandığı gerekçesiyle aldığı 6 yıl 3 ay hapis cezası Yargıtay’da onanan eski CHP milletvekili Sefa Sirmen 24 Haziran günü tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Sirmen’in cezaevinde rahatsızlandığı ve kaldırıldığı hastanede anjiyo olduğu ortaya çıktı. Kandıra Cezaevi ile hastane arasında birkaç defa nakil olan Sirmen’in Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki tedavisi sürüyor. Kocaeli’nde 1994 ile 2002 yılları arasında aralıksız üç dönem ( Sosyal Demokrat Halkçı Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi) belediye başkanlığı ve bir dönem CHP’den milletvekilliği de yapan Sirmen başına gelen yargı sürecini anlattığı mektupla Anayasa Mahkemesi’ne ‘yeniden yargılanma’ talebinde bulundu. Sirmen; ceza aldığı projeyi ise “bizim yaklaşık yüz milyon dolara tamamladığımız doğalgaz projemizi, İZGAZ’ı yeni yönetim özelleştirdi. 559 milyon dolara sattı. Belediyemiz 459 milyon dolar kâr elde etmiş oldu. Yani kamu zararı olmadığı tescillendi” sözleriyle anlattı.
KAMURAN SİRMEN: İSTEĞİMİZ YENİDEN YARGILANMAK
Eşinin dünya çapında bir başarı hikayesi olan İzgaz projesi için hapis cezası almasına anlam veremediğini belirten Sefa Sirmen’in eşi Kamuran Sirmen “Biz af istemiyoruz. Tek isteğimiz yeniden yargılanmak. Sefa Bey’i yargılayan ve tutuklayan hakimler şu an FETÖ davasında açığa alındılar. Dosyayı gösterdiğimiz avukatların ortak tepkisi ‘Böyle bir ceza nasıl verilir?’ oldu. Eşim şu an hastanede. Sağlık sorunları çekiyor. Tek isteğimiz adaletin tecelli etmesi” dedi.
İşte Sefa Sirmen’in AYM’ye yazdığı o mektup
Sayın Başkanım, Mart 1989 yılında İzmit Belediye Başkanı seçildim. Çalışanlarına alacakları ödenememiş, İller Bankası paylarımız kullanılmış, Türkiye’nin en borçlu belediyesi durumundaydık. Çok önemli sorunlarımız vardı, en önemlisi hava kirliliği insanlarımızı zehirliyordu. Türkiye’de hava kirliliğinde birinci sıradaydık. Doğalgaz sadece Ankara ve İstanbul şehrinde kullanılıyordu.
BOTAŞ Genel Müdürlüğü’nden, İzmir Doğalgaz projesini yapmalarını istedik, durumumuzu anlattık, ilgili bakanla görüştük, destek alamadık. Dönemin Başbakanı rahmetli Turgut Özal’a sorunumuzu anlattık, maalesef bir sonuç alamadık. Başbakan kredi kullanarak projeyi gerçekleştirmemizi, hatta Devlet Su İşleri tarafından temeli atılıp bırakılan Yuvacık Barajı inşaatında Yap-İşet-Devret modeli ile yapmamızı tavsiye edip talimat verdiler.
Bu işlerin yapılabilmesi için Büyükşehir Belediyesi olmamız gerektiğini anladık. Neticede 1993 yılında Büyükşehir Belediyesi olduk. İlgili bakanlıklardan izinler alınıp projeyi gerçekleştirecek olan gaz şirketi İZGAZ’ı kurduk.
Projenin yapımı için hükümetten, hazineden, ilgili bakanlıklardan izinler alınarak dış kredi ile yapılabilmesi için ihaleye çıktık. En uygun teklifi veren Fransız firmaya yaklaşık yüz milyon dolar karşılığında ihaleyi verdik. 1995-1996 yıllarında doğalgazımıza kavuştuk.
İzmit tertemiz havası ile artık insanlarımızın hayatını tehdit etmiyordu. Diğer gerçekleştirdiğimiz projelerde olduğu gibi bu projemiz ile ilgili iddialar ve şikayetler siyasi rakiplerimiz tarafından gündeme getirildi ve İZGAZ davası başladı.
Ben Yönetim Kurulu Başkanı olarak, yönetim kurulu üyeleri, genel müdür yardımcıları, kontrol ekibi 16 kişi yargılandık. Pahalı yapıldığı, kamu zararı olduğu iddia edildi.
Bizim projemizden sonra BOTAŞ Genel Müdürlüğü tarafından öz kaynakla yapılan yerli malzeme kullanılan Eskişehir ve Bursa projelerini emsal gösterdiler. Aslında bizim projemiz ancak dış kredi ile yapılan İstanbul ve Ankara projeleri ile mukayese edilebilirdi. Neticede görevlendirilen müfettişler ve bilirkişiler, İzmit Gaz projesinin emsallerinden daha ucuza yapıldığı kanaatine vardılar.
Mahkemede o sırada Rahşan affı diye söylenen af kararından sonra davayı erteledi, dosyayı kapatmak istedi. Biz itiraz ettik yargılamaya devam edilmesini talep etti ve davaya devam edildi. 2002-2007 yıllarında milletvekili seçildim dava beklemeye alındı sonrasında devam edildi ve mahkeme oy birliğiyle ile beraatimize karar verdi.
Yargıtay 11. Dairesi beraat kararımızı onamadı dosyamız yeniden yerel mahkemeye gönderildi. İlk duruşmada savcı beraatimizi istedi mahkeme heyeti bir ay erteledi, ikinci duruşmada yeni savcı görevlendirilmiş ilk duruşmasında hakkımızda mahkumiyet talep etti ve mahkeme heyeti de savcının talebini onayladı ve biz iki kişi 6 yıl 3 ay cezalandırıldık. Diğer 14 kişi zaman aşımından dosyaları kapatılmıştı. Kararı temyiz ettik dosyamız Yargıtay 11. Ceza Dairesi’ne yeniden gitmiş oldu. Bu arada bizim yaklaşık yüz milyon dolara tamamladığımız doğalgaz projemizi İZGAZ’ı yeni yönetim özelleştirdi. 559 milyon dolara sattı. Belediyemiz 459 milyon dolar kâr elde etmiş oldu. Yani kamu zararı olmadığı tescillendi.
11 Ceza Dairesi kısa zamanda kararını verdi. Benim mahkumiyet kararımı onadı diğer kişinin kararını bozdu. Sonuçta yargılanan 16 kişiden sadece ben Kandıra T tipi Cezaevi’nde yatmaktayım. Kararda zimmet suçu işlediğim yazılıyor. ‘Bu suçu nasıl işlemişim kimden ne almışım’ ben anlamış değilim. Sayın Başkanım. Büyük haksızlığa ve hak ihlaline uğrayarak siyasi linç edilmekteyim. İşlemediğim suçtan dolayı cezalandırılıyorum. Müraacatımı ivedilikle incelettirmenizi ve değerlendirmeye aldırmanızı yüce makamınızdan beklemekteyim. Adaletinize güveniyor saygılar sunuyorum.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.