BU ÇOCUK BİR DAHİ
BU ÇOCUK BİR DAHİ
İlköğretim 4.sınıf öğrencisi Yiğit Kaan Karaman, 4 yaşında başlayan merakı sonrasında geliştirdiği yeteneğiyle odasını elektronik tamir atölyesine çevirdi.
İlköğretim 4.sınıf öğrencisi Yiğit Kaan Karaman, 4 yaşında başlayan merakı sonrasında geliştirdiği yeteneğiyle odasını elektronik tamir atölyesine çevirdi.
Değirmendere Yüzbaşılar Mahallesi’nde yaşayan 10 yaşındaki Yiğit Kaan Karaman, 4 yaşında başlayan merakını her geçen gün geliştirerek evdeki ve çevresindeki tüm bozuk elektronik eşyaları odasında kurduğu tamir atölyesinde tamir eder hale geldi. Tekvando eğitmeni anne ve astsubay bir babanın tek çocuğu olan Yiğit Kaan Karaman, 4 yaşında babasını taklit ederek başladığı tamir merakını günden güne geliştirerek bitpazarlarından topladığı hurda eşyalarla odasını bir elektronik eşya tamir atölyesine çevirdi.
Hurda bilgisayarlardan çalışır bilgisayar elde etti
İlköğretim 1. sınıfta tespit edilebilen disleksi hastalığı nedeniyle kendini ifade etmekte zorlanan Yiğit Kaan, yeteneği sayesinde 7. olarak kazandığı Başiskele Çocuk Üniversitesi’yle de ailesinin gurur kaynağı oldu. Evinde ve çevresinde gördüğü tüm bozuk eşyaları odasında tamir edebilme yeteneğine erişen Yiğit Kaan, son olarak öğretim gördüğü Gölcük Donanma İlköğretim Okulundan kendisine verilen 7 hurda bilgisayardan 1 tane çalışır bilgisayar elde edip öğretmenlerinin büyük takdirini kazandı. Evinde ve çevresinde bozulan elektronik eşyaları çöpe attırmayarak alan Yiğit Kaan, bazılarını tamir ediyor bazılarından ise ihtiyacı olan malzemeleri temin ediyor. Tamir yeteneğiyle çevresindekilerinin ilgisini çeken Yiğit Kaan'ın hazırladığı birçok çalışması ise okulunda sergilendi.
“Okuldaki bozuk bilgisayarı tamir edince öğretmenlerim çok şaşırdı”
Tamir merakının babasını taklit ederek başladığını söyleyen Yiğit Kaan Karaman, “Babamdan tornavidayı öğrendim. Git gide ilerleterek bilgisayarlara geçtim. Kopan kabloları tamir ediyorum. Lehim atıyorum. Okuldan 6-7 tane bilgisayar aldım. Onların hepsinin birleştirip bir tane çalışan bilgisayar yaptım. Öğretmenlerim bayağı şaşırdı. Öğretmenim beni öğretmenler odasına götürdü herkese tanıttı. Öğretmenler beni alkışladılar. Çok sevindim” dedi.
Önce tamir işlerini yapıyor sonra okula gidiyor
Sabahları kalktığında önce tamir işlerini halledip sonra okula gittiğini anlatan Yiğit Kaan, “Lazım olan malzemeleri bit pazarlarından alıyorum. Evde bozuk olan şeyleri de tamir ediyorum. En son ütü, teyp ve saç kurutma makinesi tamir ettim. Bunları görünce yataktan kalkınca okula gitmek istemiyorum. Sabah erkenden uyanıp yapacaklarımı yapıyorum, sonra okula gidiyorum. Okuldan sonra da eve gelip yine bunlarla uğraşıyorum” diye konuştu.
“Disleksi rahatsızlığı nedeniyle hep okul değiştirmek zorunda kaldık”
Yiğit’in dilsleksi rahatsızlığı nedeniyle konuşma güçlüğü çeken bir çocuk olduğunu ancak yeteneğiyle kendini ifade ettiğini anlatan anne Nuran Karaman, “Dil terapistlerinden eğitim aldı bu konu ile ilgili. Aynı zamanda hiperaktif teşhisi konduğu için, okula başladığı zamanda disleksi olduğunu söylediler. Bu konuda biz çok zorlandık. Hep okul, şehir değiştirmek zorunda kaldık. Yiğit ilk bu özel durumunu 4 yaşındayken keşfetti. İlk makas kullanma, babasının tornavidası, aile büyüklerinin kullandığı elektronik eşyalara merakı ile başladı. Bu şekilde kendisine destek vererek ilerlemesini istedik” şeklinde konuştu.
“Yiğit gibi çocuklarının önünü kapatmasınlar”
Yiğit gibi çocukların desteklenmesini isteyen anne Karaman, “Benim istediğimi tek şey Yiğit gibi özel çocukların dışlanmaması, onların öğretmenleri tarafından başlarının okşanması. Sadece bizim önümüzü kapatmasınlar. Bize destek olsunlar. Biz bu tarz konuları bilmediğimiz için yapabildiğimiz tek destek ihtiyaçlarını karşılamak. Bu konu ile ilgili bize destek olunmasını bekliyorum. Oğlumun önünü açık olduğunu düşünüyorum. Başiskele Çocuk Üniversitesini de kazanması bizim için artı oldu. Bu tarz geleceğe yönelik özel yetenekli, zeka seviyesi yüksek çocukları alan bir yer. 200 kişilik bir okulda oğlumun olması gurur verici bir şey. Bu konuda ailecek çok mutluyuz” ifadelerini kullandı.
“Tamir ettiği saç kurutma makinem bayağı işimi gördü”
Son olarak Yiğit’in okullarda çok çabuk sıkılan bir çocuk olduğundan bahseden anne Karaman şöyle konuştu: “Yiğit, daha çok sayısal ve matematiği seviyor. Pek alışkın olmadığımız bir şey yaşadık Çocuk Üniversitesi'nde. Yiğit derse girdikten 4 saat sonra yanımıza geldi. Hiç teneffüs kullanmadı. Biz çok endişe ettik göremeyince. Sevdiği iş olduğu için ilk defa bir okulda başarılı bir şekilde durduğunu gördük. En son benim saç kurutma makinemi tamir etti. Şekil olarak çok derli toplu bir şey değildi ama o makine benim uzun süre işimi gördü.”
Haber: Enes AZMAK
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.