ATATÜRK’ÜN İŞARET ETTİĞİ MUASIR MEDENİYETLERE İLK ADIMI KOCAELİ’DE ATILDI

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen Millî Mücadelede Servetiye Cephesi ve Kocaeli Tarihi-Kültürü Sempozyumu, ikinci gününde devam etti. Sempozyumun Gazi Akçakoca Salonu’ndakigünün son konferansında Orhangazi döneminde yapılan çantı camiler, Kocaeli’nin kültür ve müzik tarihi ve İzmit Pertev Paşa Cami’nin yeşil bina statüsü tebligatları yapıldı. Oturumu Prof. Dr. Gülfettin Çelik yönetti. Oturumda ilk konuşmayı yapan Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Çetin, cantı cami tekniğinin Orhangazi döneminde Kocaeli’de yaygınlaştığını vurguladı. Oturuma dinleyici olarak Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Sadettin Hülagü de katıldı. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Dilara Uslu, Kocaeli’nin kültür olarak hızlı bir şekilde geliştiğini söyleyerek, muasır medeniyetler seviyesine ilk adımın Kocaeli’de atıldığını ifade etti.   “ÇANTI CAMİ TEKNİĞİ ORHAN GAZİ DÖNEMİNDE YAYGINLAŞTI” Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Çetin, çantı cami tekniğinin Orhan Gazi döneminde Kocaeli’de yaygınlaştığını vurgulayarak, “Orhan Gazi döneminde çok sayıda çantı cami, Kocaeli’de inşa edilmiştir. Kuruluş döneminde Osmanlı’da bu camilerin önemli fonksiyonları vardır. Kocaeli ve çevresinde inşa edilen çantı camilerinin çoğu günümüze yetişmeden kaybolduğunu görüyoruz” dedi.   KANDIRA SULTAN ORHAN CAMİ Yusuf Çetin tarafından Kandıra Sultan Orhan Camiinin tarihsel süreçte geçirdiği onarım ve tadilat çalışmaları katılımcılara aktarıldı. Kandıra Sultan Orhan Camii’nin 1886-1894 tarihleri arasında gördüğü yapım ve onarımlarda izlenen süreçler, yönetim mekanizmaları, konuyla ilgili kurum ve kişilerin niteliklerine dair arşiv belgelerinden elde edilen bilgileri aktaran Gürdal, Osmanlı yapılarında ortaya çıkan tahribatın bakımı ve onarımının oldukça önemli bir mesele olduğunu belirterek, bu yapıların gördüğü işlevin kesintiye uğratmadan devam ettirilmesinin sosyal hayat için oldukça kıymetli bir vazife olduğunun altını çizdi.   MUASIR MEDENİYETLERE İLK ADIM KOCAELİ’DE ATILMIŞTIR Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Dilara Uslu, Kocaeli’nin kültür olarak hızlı bir şekilde geliştiğini söyleyerek, muasır medeniyetler seviyesine ilk adımın Kocaeli’de atıldığını ifade etti. Uslu, “Sanat ve müzik dalında Cumhuriyet döneminde hızlı bir mesafe kat etmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın Türk Müziğine önem verdiğini biliyoruz. Kocaeli Halkevi’nin açılmasıyla Kocaeli sanatı ve müziği bir tekniğe uygun bir şekilde gelişmiştir. Güzel sanatların gelişimi konusunda Kocaeli, Türkiye öncülük etmiştir. Sesli sinemalar ilk kez Kocaeli ve civarında denenmiştir. Anlıyoruz ki muasır medeniyetler seviyesine çıkmanın ilk adımları bu coğrafyada atılmıştır” dedi.   İZMİTLİLER ÖZVERİYLE TELGRAF HATTINA SAHİP ÇIKTI Oturumda İzmit telgraf hattını anlatan tarihçi Resul Narin, İzmitlilerin özveriyle telgraf hattına sahip çıktıklarını belirtti. Narin, “İzmit telgraf hattı çok uzun bir hattır. Bu hattı İngilizler desteklemiştir. Onların amacı bu hat üzerinden Bağdat’a haber yollamaktı. Telgraf ve tren ilişkilidir. İzmit telgraf hattı 1830’da tamamlanıyor. Burada sultan Abdülmecit’in rolü büyüktür. İzmit’ten sonra Kocaeli’de telgraf hattının birçok şubesi açılıyor. İzmit halkı telgraf hattına çok çabuk ısınmıştır. Hatta ilk telgraflarını İstanbul’a devletlerine teşekkür ederek yollamışlardır. Millî Mücadele döneminde telgraflar işgal kuvvetleri tarafından sansürlenmiştir. Bu haberleşmeyi koparmak için yapılmış önemli bir hamledir. İzmit işgal edilince İzmit’teki telgraf merkezi Geyve’ye taşınmıştır” dedi   PERTEV PAŞA CAMİİNİN LEED YEŞİL BİNA STATÜSÜ Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinden Betülnur Hülagü, İzmit’te bulunan Pertev Paşa Camii’nin Leed Yeşil Bina Sertifika Sistemi Açısından uygunluğunu katılımcılarla paylaştı. Hülagü, “Yeni Cuma (Pertev Paşa) Camii, bir Mimar Sinan eseridir. Oldukça güncel bir eser olma özelliğiyle ön plana çıkıyor. Binalar inşaat, kullanım, yenileme, yeniden kullanıma hazırlama ve yıkma işlemleri sırasında enerji, su ve hammaddeleri kullanır, atık üretir ve potansiyel olarak zararlı atmosferik emisyonlar yayar. Bu gerçekler, binaların sürdürülebilir tasarım yoluyla doğal çevre üzerindeki etkisini azaltmaya yönelik yeşil bina standartları, sertifikaları ve derecelendirme sistemlerinin oluşturulmasını sağlıyor” ifadelerini kullandı.