PAZAR DEĞİL HABEŞ ÇARŞISI !..

Habeş aslında başka bir yerdir ama, Bizim Çarşamba pazarını tarif etmek için ideal bir deyim.. Hani filmlerde görürsünüz, Yüzlerce insan, Onlarca araç, Kimin nereye gittiği, Kimin ne tarafa yöneldiği belli olmaz... Geçmek isteyen geçemez, durmak isteyen duramaz.. Saçma sapan bir hengame içinde, İnsanlar bir oraya bir buraya dolanıp durur.. İşte bizim Çarşamba pazarının hali tam da böyle !.. Dün yine pazar kuruluydu.. Zaten Pazar kurulduğu günler, muhtemelen o mahallede yaşayanlar akrabalara falan gidiyordur kalmaya.. Çünkü, evi olan evine giremiyor.. Dışarı çıkmak isteyen çıkamıyor.. Bir yangın çıksa itfaiyeye yol yok, Ambulans gelecek olsa, o kalabalık ve hengame içinde hastaya ulaşamaz.. Allah korusun, acil bir hasta olsa, Kurtulması mümkün değil... Peki ne yapmak lazım ? Daha önce eski sanayinin yerine geçici olarak pazar yeri kurulması önerilmişti.. Öyle görünüyor ki, zemin problemi nedeni ile bu mümkün değilmiş.. Peki Çarşamba pazarı, Kavaklı sahile alınamaz mı ? Kongre sarayından başlayıp, sahil sonuna kadar bom boş bir yol... Gün boyu toplasanız geçen araç tek tük.. Minübüs güzergahını pazarın kurulduğu gün bir üst yola alın, Alın size 2 km. uzunluğunda pazar alanı.. Deniz kenarında bir pazar yri.. Karamürsel pazarı da böyle değil mi ? Ne bilim bir düşünün isterseniz... Kalın sağlıcakla