BOĞAZİÇİ KOLEJİ’NDE HEDEF DAHA YÜKSEK BAŞARI

Özel Özden Boğaziçi Eğitim Kurumu öğrencilerinden Esila Özdemir 2018-2019 öğretim yılında LGS'de Türkiye birincisi olarak ailesinin ve okulunun gururu oldu.  Özel Boğaziçi Eğitim Kurumu Kurucu Müdürü Mehmet ÖZDEN 2001 yılında henüz 21 yaşında bir gençken adım attığı eğitimcilik mesleğini bugün idealist bir eğitim markası haline getirdiği Özden Boğaziçi Koleji Ortaokulu'nun vizyoner kurucusu olarak devam ediyor. Özel Boğaziçi Eğitim Kurumu Kurucu Müdürü Mehmet Özden  9. yılını gururla kutlayan Boğaziçi Eğitim kurumu 2012 yılında Değirmendere'de 4 sınıflı bir dershane ile başlayan öyküsünü günümüzde Özel Özden Boğaziçi Koleji Ortaokulu olarak kaliteli eğitimi Kocaeli'de yeni nesillerle buluşturan, eğitim markası olarak başarıyla sürdürüyor. Özden Boğaziçi Koleji kurulduğu günden bu yana başarı oranlarının en yüksek olduğu eğitim modellerini uyguluyor. Bunun yanı sıra eğitimde yenilikçilik vizyonunu sürdürüyor”dedi.  BAŞARININ SIRRI ÇOK ÇALIŞMAK Özden “Başarının sırlarını söyleyeyim.  Bir kere sınıflar 14 kişilik. Bizde ki eğitim kadrosu kolay, kolay değişmez. Özel okullarda şöyle bir sıkıntı vardır açık,açık söyleyeyim. Bütün özel okullar öğretmen ile anlaşır. Asgari ücretin biraz üzerindedir maaşlar. Bir sene sonra zam yapması lazım yapmaz. Bir de bir yıl dolmadığı için onu çıkartır aynı şartlarda başka öğretmen alır. Sürekli öğretmen değişimi olur. Bizde bu yok. Benim 9 yıldır çalıştığım öğretmenlerim var. Senede belki 1 tane değişirse o değişir. Bu yıl bütün özel okullar küçülmeye gitti. Kadrosunu küçülttü. Bizde tam aksi kadro çoğaldı. Biz ders işliyoruz. Mesele okulun son bir ayı ders işlenmez kitaplar bitmez. Biz daha çok gaza basarız. Boş ders geçmez. Benim her an bekleyen üç öğretmenim var. Olurda öğretmen hastalanır diye. Böyle olunca başarıyı yakalıyoruz. Öğrenci sınavlara nasıl hazırlanması gerekiyor. Telefondan nasıl uzaklaşması gerekiyor. Teknoloji ile öğrenciyi  nasıl buluşturmak gerekiyor. Hem uzaklaştırmamak gerekiyor. Hem de birebir örtüştürmemek gerekiyor. Bir Ülke karar geldi. 18 yaşın altındaki çocuklara  telefonları yasakladı. Mesela biz telefonları toplarız. Kesinlkle 1 yıl  boyunca tüm öğrencilerimin telefonları bende kasamda kitli olur. Özellikle 8 sınıf öğrencilerimizin 1yıl boyunca bende olur anne babalarına bile vermem yıl sonu sınav olur ondan sonra veririm. Bu çok büyük artımız bu bizim. Ders zamanı ders eğlence zamanı eğlence yaparız. Şuan 15 öğretmenim var. Toplam 20 personeliz. 110 öğrencim var” şeklinde konuştu. KENDİME AYKIRI İŞ YAPIYORUM Özden “Birinci olan Esila Özdemir, benim dört yıldır öğrencim. Biz hiç bir zaman aileye de çocuğa da özel okula geliyor diye başarısı için yalan söylemeyiz. Özel okullarda bu fikstir. Ben özel okullara takığım. Ben aykırı iş yapıyorum. Aykırı iş yapmaya da devam edeceğim.  Özel okullarda bir öğrenci en ufak bir sarsıntı yaşadığı zaman  allanır pullanır o öğrenci şöyle mükemmel, diye övülür. Veli zanneder ki çocuğu Albert Einstein, biz hiç kimseye bilerek ve isteyerek yalan söylemedik. Yanlışsa yanlış doğruysa doğru dedik. Anlamadıysa anlattık. Ailelere bu  çocuğa çok yükleniyorsunuz rahat da bırakın dedik. Sadece Esila değil. Bir yanlışla iki öğrencim daha var. Onlar ortaya çıkmadı. Yıl bittiğinde o öğrencim 120 tane kitap bitirmişti. Bir yılda kaç öğrenci yada kaç kişi 120 kitap bitirmiştir. O dürüst çalıştı. Bizde dürüst olduk. Veliyi de kandırmadık. Ama çalıştık. Normalde buradan Dört buçukta çıkmamız gerekiyor beş buçukta çıktık. Öğrenciler kaldı. Soru soracaklardı hiç hayır demedik. Meyvesini de aldık. İyikide yapmışız” dedi. EŞİMİN HAKKINI ÖDEYEMEM Özden “Ben bu işe 2012'de başladım. Dershanede bunu gururla söylüyorum 700 tl maaşla çalışmaya başladım. En çok zoruma giden o zaman şuydu. Benim eşimde Devlette öğretmen. O zaman eşimde iki bin beş yüz lira maaş alıyordu. Bunu gururuma hiç bir zaman yediremedim. Eşimin hakkını ödeyemem iki yıl boyunca evimize eşim baktı. O zaman şunun farkına vardım. Kuruma vizyon getiren bendim. Öğrenci getiren bendim. En çok derse girilmesi istenen öğretmen bendim. Hep bu işte bir yanlış var dedim.  Baktım olmayacak bir kaç kurumdan  iyi teklif gelmeye başladı. Ama hala devletteki eşimin maaşının yarısı kadar kazanıyorum”dedi.  ETÜT MERKEZLERİ KAPANDI Özden “Çalıştığım dershanenin  o zaman ki kurucusu (senin gitmeni istemiyorum ama bu maaşı da sana veremem. Böyle bir bütçem yok sana ortaklık teklif ediyorum. Senden dedi parada istemiyorum. Tek istediğim ortak ol burada kal.) Ben gitseydim öğrencilerin yarısı da benim gittiğim yere gelecekti onu biliyordu. Tamam dedim. Sıfır ücret ile ortak oldum. Beş ortaktık biz. Parada kazanmaya başladım. Hisseleri topladım. En son büyük ortak kalınca ondanda aldım. İşleri büyüttüm. 60  öğrenci ile başladım 450 öğrenciye kadar çıktım. Bir kurum daha açtım iki kurum 856 öğrenci ile kapattım” dedi. GÖLCÜK’DE İLK ÖZEL OKULUZ Dershane’de öğretmen iken nasıl Özel okul sahibi olduğunu anlatan Özden “Devle etüt merkezlerini FETÖ'den dolayı kapattı. Ama isteyen kurumlara gereken denetimleri yapması süreti ile özel okul yapabilir dedi. Önce araştırma yaptılar. Geçmişle alakalı o cemaat bu cemaat hiç fark etmez yani sicilinde leke varsa okul açamazsınız dediler. Dosyam Terörle Mücadeleye gitti. İki ay bekledim. Tüm ailemi araştırdılar. Evraklarım geldi. Gölcük'de bu dönüşümü yapan ilk kurum benim kurumum” şeklinde konuştu.  HERKESİN HEDEFİ OLACAK Özden “O sene okulu açtık. Çok az sayıda öğrencim vardı.  O sene çok çalıştık. Başarımızı görünce öğrencim arttı. Okul şuan tam kapasite. Okulda  şuan sadece 1 kişilik yer var. O bir kişilik yere de aslında 16 kişilikte talibi var. Fakat bizde ki öğrenci seçme kriteri biraz farklı. Öyle her öğrenciyi almıyoruz. Aslında bu eğitimin eşitlik ilkesine aykırı. Bunu biliyorum. Şuan doğruda  yapmıyorum fakat  o öğrenci heryerde eğitim alabilir. Ben  burada sadece farklı portföyde ki öğrencileri alıyorum. Özden “Öğrencinin bir amacı hedefi olacak. Hayata dair bir beklentisi olacak. Sadece öğrencinin değil ailesinin de bir beklentisi olacak.  Burada bizim ve Öğretmenlerin  beklentisi var.”dedi. VALİ BEYE TEŞEKKÜR EDERİM Özden “Bu yaz ben Vali beyin yanına gittim. Sağ olsun çağırdı. Bizleri ödüllendirdi. Kaymakam bey çağırdı. İlçe Milli Eğitim bu konuda teşekkür etti. Plaket verdiler. Onure ettiler. Bu kazandığımız paradan bin kat daha bizi mutlu etti. Geçen yıl 9 Temmuz'da velilerimle toplantı yaptım. Tek bir şey istiyorum.  Okullar açılmamıştı. Bu yıl eğitim dönemi bittiğinde Kaymakam beyden 1 tane plaket istiyorum dedim. Para kazanmışım kazanmamışım önemli değil. Yıllardır çalışıyorum, çalışıyorum artık üst merciden sen bu işi biliyorsun sen doğru adamsın denip bir plaket istiyordum dedim ve yaptım. Vali beyi hiç düşünmemiştim. Vali bey bize çok güzel teşekkür belgesi hazırlamış. O beni çok mutlu etti. En huzurlu geçirdiğim yazdır.  Bu yıl okullar açılırken veli ve öğrencilerde şunu söyledim. Vali beyin yanında gittik. Kaymakam ve İlçe Milli eğitimden plaket aldık. Buna alıştım. Bu başka bir duyguymuş. Bu yılda gitmem lazım. Zor bir hedef ama geçen yıl başardık bu yılda başaracağız”dedi.  GÖLCÜK’E DAHA BÜYÜK OKUL YAPACAĞIM Özden “Yakın zamanda büyük bir okul projem hazır. Ana okul, ilk okul, orta okul, Lisesi olan dah büyük bir okul yapacağım Gölcük'e. Ben Gölcük çocuğuyum. 1977 yılında babam buraya gelmiş. Tersaneden emekli babam. Ben öyle anadan, babadan  zengin değilim. Babam emekli işçi annem ev hanımı şu an yaptığım her şeyi kendim yaptım.  Büyük okulu'da Gölcük' yapacağım. Mehmet Ellibeş başkanın Gölcük yatırımcısı neden Gölcük'e yatırım yapmıyor sözü vardı. Hiç unutmuyorum. Ben Gölcük'e yatırım yapacağım” dedi.