DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ ZULÜME DUR DİYORUZ
DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ ZULÜME DUR DİYORUZ
Çin Hükümetinin Müslüman Türklere yaptığı zulüm ve insan hakları ihlali dolayısı ile İYİ Parti Gölcük ilçe Başkanı İsmail Aynacı ve Parti yönetimi tarafından bu zulme dur demek için Gölcük kent merkezinde düzenlenen mili birlik şurasında, konuşan başkan İsmail Aynacı; “yaşanan bu züllümde biz neredeyiz. Bizler ne yapıyoruz işte bu soruyu herkes kendi vicdanına sorsun” dedi.
Çin Hükümetinin Müslüman Türklere yaptığı zulüm ve insan hakları ihlali dolayısı ile İYİ Parti Gölcük ilçe Başkanı İsmail Aynacı ve Parti yönetimi tarafından bu zulme dur demek için Gölcük kent merkezinde düzenlenen mili birlik şurasında, konuşan başkan İsmail Aynacı; “yaşanan bu züllümde biz neredeyiz. Bizler ne yapıyoruz işte bu soruyu herkes kendi vicdanına sorsun” dedi.
Doğu Türkistan’da Uygur Türklere karşı yaşanan zulme dur demek amaçlı olarak İYİ Parti Gölcük ilçe Başkanı İsmail Aynacı ve yönetimi tarafından Gölcük Kent Merkezinde tek ses, yet yürek olabilmek adına Mili Birlik Şurası toplantısını düzenlediler. Düzenlenen toplantıya, CHP ilçe Başkanı Fikret Gürel, CHP belediye Meclis üyeleri, İYİ Parti ilçe başkanı İsmail Aynacı ve yönetimi, İYİ Parti İlçe kadın kolları başkanı Cahide uslu, İYİ Parti Belediye Meclis üyeleri, Saadet Partisi ilçe başkanı Yaşar İsmail Yıldız, Gölcük Ziraat Odası Başkanı Bekir çanakçı İYİ Parti il gençlik kolları başkanı Tugay Öztürk, İYİ Parti İlçe gençlik kolları başkanı Salih Acar ve yönetimi, BBB ilçe başkanı Şahin Akpınar ve yönetimi, Gölcük Kültür Dernek başkanları ve çok sayıda da etliler katılın sağlarken, Doğu Türkistan Zulmünden kaçarak Türkiye’ye sığınan Zülfikar Ali Katılım sağladı.
Şura toplantısında konuşan İYİ Parti ilçe başkanı İsmail Aynacı ağlayarak haykırdı; “bu gün Cuma bakın konuşma metinimiz yok. Olmasına da gerek yok. Kendinize sorun bize ne oldu? Bu gün doğu Türkistan’da çocuklar evsiz barksız kaldılar. Bu gün Müslüman Türk Uygurları Çinlilerle evlendirme zorunda. Peki, biz ne yapıyoruz? Akşam evimize gidiyoruz, yemek yiyoruz ve çoluk çocuğumuzla zaman geçiriyoruz. Hani bizlerde yardımlaşma vardır? Nerede kaldı bize ne oldu? 2018 yılında 1 milyon 192 bin Uygur ailesine 1 milyon 200 bin Çinli evinde yatılı kaldı. Bu mu Müslümanlık? Camiye gittik namaz kıldık değil mi? Bunların suçu Müslüman olmak mı? Biz kendimize soralım. Ben orada Çinliye Kızmıyorum. Sen orada Çin duvarını örersin bu ülkede, Mezopotamya’da bin yıllık devlet kurarsın ama adam senden intikam almak isteyecek. Bu soruya her kes kendi vicdanına sorsun” dedi. Başkan aynacı okuduğu bir şiirle sözlerini tamamladı.
Doğu Türkistan Zulmünden kaçan Uygur Türkü olan Zülfikar Ali yaptığı konuşmada şunları söyledi. Zülfikar Ali; “öncelikle burada bu programı gerçekleştiren İYİ Parti ilçe yönetimine teşekkür ederim. Aynı zamanda burada bu programa katılan CHP ilçe başkanı ve yönetimi, STK kuruluşların ve tüm katılımcılara teşekkür ederim. Evet doğu Türkistan’da bir soykırım var. Bizim 5 milyon Doğu Türkistanlı 5 milyon kardeşlerimizi çeşitli yollarla katletmeye çalışıyorlar. Eğitim kampı adı altında bizim alimlerimizi, bizim işadamlarımızı ve bizim çocuklarımızı yetim bırakıyorlar. Oradaki bizim kız kardeşlerimizi hapishanelere atıp milyonlarca kız kardeşlerimizi iğnelerle kısırlaştırmaya çalıştırıyorlar. Oradaki âlimlerimizi yok edip bizim tarihimizi silmeye çalışıyorlar. Bunu göremiyoruz. Çünkü Doğu Türkistan Çin Egemenliği altındadır. Biz Filistin deki, Arakan’daki züllümü görüyoruz. Ama Doğu Türkistan’daki Züllümü az görüyoruz” dedi.
Ardından konuşma yapan İYİ Parti Gölcük İlçe Gençlik Kolları Başkanı Hakan Küçük; “Çin’de terörist şiddette darbe vur adı altında kampanya olarak başlatılan bu uygulama bir suçtur. Uluslararası insan haklarının ihlali söz konusudur. Bu durumda adeta bir soykırım, bir katliamdır. Yakın olan bir felaketin başlangıcıdır. Bu felaket insanlığın bittiği bir noktadır. Uluslararası insan hakları bildirgesinin de dediği gibi bütün insanlar özgür, onur ve hakları bakımında özgürdür. Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır. Hiç kimseye işkence yapılamaz, zalimce insanlık dışı ve onur kırıcı davranışlarda bulunamaz. Her kesin nerede olursa olsun hukuksal kişiliğinin tanıması hakkı vardır. Bu hakların ihlali söz konusu dahi olamaz. Bu durum partiler ve siyaset üstü bir durumdur. Tehlike bölgesel değil evrenseldir. Türk Müslüman yaşadıkları Zulüm insanların ihlal edilen özgürlükleri, güvenlik hakları, sağlık ve huzur yaşama hakları hiçe sayılması, çocuklarına el konularak ailelerinden koparılmaları ve milli benliklerinin asimile edilmesi gelecek neslin içinde bulunduğu tehlikenin tahmin edilemez derecede büyük olduğunu ortaya koymaktadır” dedi.
Fahri Haner .
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.