AKPINAR ''BİZİM OLAN BAŞİSKELE’YE NASIL GEÇTİ?''

Akpınar, parti binasında düzenlediği basın toplantısında, Türkiye ve dünyada birçok alanda gelişmeler yaşanmasına rağmen gündemin ilk sırasında yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele olduğunu söyledi. Türkiye'de alınan Kovid-19 tedbirlerinin etkisini gösterdiğini belirten Akpınar, Türkiye'nin salgınla mücadelede başarılı ülkeler arasında olduğunu vurguladı. Sağlık çalışanlarının yıllar sonra da unutulmayacak zor günlerin kahramanları olarak anılacağını ifade eden Akpınar "Yaşananları da dikkate alarak sağlık çalışanlarımızın çalışma şartları, ücretleri ve özlük haklarıyla ilgili dengesizliğin giderilmesini yetki sahiplerine hatırlatmayı bir görev addediyorum." diye konuştu. Çiftçinin, kullanacağı zirai kredilerde ödemesi gereken faiz oranın yıllık yüzde 4,5 olarak belirlendiğini bildiren Akpınar, şöyle devam etti: "Bu oran, yılbaşı öncesi çiftçinin kullandığı kredilerde ödeyeceği yıllık faiz oranının tam 2 katı oranına isabet etmektedir. Bir taraftan yatırım maliyetlerinin artması, diğer taraftan faiz oranlarının artması ve çiftçimize değişken faizli sözleşme imzalattırılmasıyla çiftçinin yatırım ve üretim yapma imkanı zorlaşmıştır. Ocakta artırılan zirai kredi faiz oranları 2021 öncesi yıllık kredi faiz oranlarına geri çekilmelidir. Devletimiz, çiftçimizin önündeki yatırım ve üretime dayalı yatırım finansmanı ve değişken faiz riskini ortadan kaldırmalıdır.” BİZİM OLAN BAŞİSKELE’YE NASIL GEÇTİ Geçtiğimiz günlerde Sanayi ve Teknoloji Bakanı’mız Sayın Mustafa Varank’ın Başiskele Belediyesi’ne, ilçemizdeki otomobil fabrikası tarafından hibe olarak verilen 71 hibe araç programına biz de katıldık. Başiskele Belediyesi’ne, özelde Başiskele Belediye Başkanı Mehmet Yasin Özlü’yü başarılarından dolayı tebrik ediyorum. Fakat bizim ve hemşerilerimiz açısından anlayamadığımız, hatta kavrayamadığımız bir durumun olduğunu belirtip bu konuda hakkındaki görüşlerimizi, yorumlarımızı da sıralamak istiyorum. Malumunuz bu otomobil fabrikası, depremden sonra Gölcük’e büyük yatırımlarını yapmış, Kavaklı sahili dediğimiz kısımdan Asar Deresi’nin denize döküldüğü alana kadar Gölcük sınırları içerisinde fabrikalaşmış ve büyümüştür. Buraya kadar herhangi bir sıkıntı yok. Hatta bizler de Gölcüklüler olarak ilçemize kattığı katma değer ve istihdam açısından artılarını göz önünde bulundurarak çeşitli nakliyat ve yapılanma kısımlarında fabrikayı mazur görüp gerek sahili işgal etmesi, gerek Denizevler ve Çiftlik olarak bozulan yollarımız, gerekse de şehrimizin içinde gezen koca tırlara rağmen herhangi bir şekilde sesimizi çıkarmadık. En son gelinen noktada, fabrikanın bitiminden Kavaklı sahiline inen yolun kenarlarına baktığımızda, tırlardan perişan olan ve adeta tır parkına dönmüş olan sahile ek olarak yapılan Denizevler kısmının tırlar tarafından işgal edildiği ortada. Mevcut Asar Deresi’nin diğer tarafı, Karaköprü tarafına geçtiğimizde normalde Gölcük sınırları içerisinde yapılan fakat ne hikmetse bittikten sonra Başiskele’ye geçen Başiskele sanayi sitesi, üstüne üstlük yine Gölcük sınırları içerisinde bu otomobil fabrikasının yeni yatırımı diye adlandırılan alanın da Başiskele’ye kalması, hatta ve hatta bize gelmesi gereken 71 hibe aracın bu vesile ile Başiskele’ye gitmesi, hepsinden de öte bu otomobil fabrikasının Gölcük fabrikası diye dünya Gölcük’ü tanımışken şimdi Başiskele’ye addedilmesi, hem şaşkınlık hem de hayretler içerisinde karşıladığımız bir durumdur. Nasıl olur da bizim olan bir şey, gözümüzün önünde Başiskele’ye geçti, anlamakta güçlük çekiyoruz. Ceremesini biz çekiyoruz, sefasını ve primini başkaları alıyor. Bu durumda bizim bu fabrika çevresinde fabrikanın işleyişi ve trafiği açısından zarar görmüş yollarımız, adeta tır parklarına dönen mahallelerimiz ve sahilimizin faturası kime kesilecek?  SAHİLİN TAMAMI NEDEN YAPILMIYOR Başkan Akpınar “Bir diğer gördüğümüz önemli sorun ise Kavaklı sahili yol genişletme projesi olarak Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ihaleye çıktığı ve inşaatına başladığı yapımın sahilin sonunda kafelerin olduğu köprünün ayağına kadar gelmesine bir türlü anlam veremedik. Yol genişletme çalışmasının kongre sarayından başlayıp Kazıklı Beyoğlu Deresi’ndeki köprünün ayaklarına kadar gitmesi, bizce yanlış. Derenin karşı tarafında sahil olarak açılan devasa alan, oradaki işletmelerimiz, yol genişletmesi diğer taraf geçmezse ne olacak? Bu yatırımların hepsi boşuna mıydı? Adeta köprünün karşı tarafı tır parkına dönmüş haldeyken orayı kaderine mi teslim edeceğiz? Oradaki fabrikanın yanından Çiftlik Mahallesi’ne bağlanan yol kime ihale edilecek? Denizevler’de yıkılan evlerin olduğu alan nasıl değerlendirilecek? Bizler yeni sahil tarafının çok değerli ve önemli olduğunu düşünüp yol genişletme projesinin mevcut dere üzerindeki köprü ile birlikte genişletilip Denizevler kısmına geçmesini, aynı şekilde otomobil fabrikasının yanından anayola çıkan kısma kadar bağlanıp kaderine terk edilmiş o alanın da belediyemizin himayesi altında olmasını önemli buluyoruz. Tekrar altını çizerek uyarıda bulunuyoruz ki yol genişletme çalışmasını derenin köprünün ayaklarının olduğu tarafta keserlerse arka tarafı kaderine terk etmiş olunur. Bu çalışma bitmeden, hemen köprü ve devamı olan kısım ya fabrikaya ihale edilsin ki onlar bu yolu bozdu, büyük araçların parkı engellensin ve acilen döküm sahası olarak yıkılan binaların alanı da yeşillendirilip çeşitli etkinliklerin ya da turizm yatırımlarının yapılabileceği, hiç olmadı hobi bahçeleri şeklinde hemşehrilerimizin faydalanacağı alanlar oluşturulup yeşillendirilip ışıklandırılarak sahile kazandırılsın. Fabrikaya bir uyarı çekilsin etrafını toparlamasıyla alakalı. Bu alanlarımız İlçe belediyemizin kontrolünde korunaklı alan olarak himaye edilsin. Nasıl ki millet bahçesi olarak lojmanların bulunduğu alanın önemli olduğunu söylüyorsak. Buranında aynı alanın diğer ucu olarak aynı öneme sahip olduğunu da söylememiz gerekiyor. Denizevler kısmı ile lojmanların olduğu kısım aynı ve eşit değere sahiptir. Buda unutulmamalıdır. Bu kısımda Kocaeli Büyükşehir belediyemize duble yol projesiyle alakalı tekrardan bilgilendirme yapılıp projede revizyon istenmesi ve de 150-200 metrelik kısmında köprüyle beraber projeye eklenmesi yada yeniden ihaleye çıkılması gerektiğini anlatmamız, rica etmemiz gerekiyor. Hatta netice alınmaz ise Gölcük belediyemizin kendi imkanları ile halletmemiz gerekir fikrindeyiz. Tüm hemşehrilerimize selam eder saygılarımı sunarım.