YOLLARI KAPANDI TARLALARINA GİDEMİYORLAR
YOLLARI KAPANDI TARLALARINA GİDEMİYORLAR
İzmit Akmeşe bölgesinin tarım arazisine giden yollar, otoban yol çalışması sebebiyle tahribata uğradı. 2 yıldır traktörlerle gidemedikleri tarım arazilerine, bozuk yollardan yürüyerek giden köylüler, mahsullerini ise sırtında taşıyor.
İzmit Akmeşe bölgesinin tarım arazisine giden yollar, otoban yol çalışması sebebiyle tahribata uğradı. 2 yıldır traktörlerle gidemedikleri tarım arazilerine, bozuk yollardan yürüyerek giden köylüler, mahsullerini ise sırtında taşıyor.
(İHA) - Akmeşe bölgesinde yaşayan vatandaşlar, yaklaşık 2 yıldır araçlarıyla birlikte tarım arazilerine gidemiyor. Kuzey Marmara Otoyolu’nun Akmeşe güzergahının yapımı sırasında bölgede yaşayan vatandaşların tarım arazilerine giden yollar, inşaat çalışmaları sebebiyle tahribata uğradı. Otoyolun yapım çalışmalarını yürüten inşaat firması ile iletişime geçen Akmeşe Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Rahim Varol, sıkıntının giderilmesi talebinde bulundu. Muhtar Varol’un talebinin ardından, bozulan yolların yeniden yapılması için çalışma başlatan firma yetkilileri ise bölgede yaşayan köylülere, meselenin çözüme kavuşturulacağını söyledi.
Yaklaşık 2 yıldır büyük mağduriyet yaşayan köylüler, traktörleri ile gidemedikleri tarım arazilerine, bozuk yollardan yürüyerek gidiyor. Fındık ve ceviz ağaçlarına gübreleme ile bakım çalışmaları yapamayan köylüler, gerekli verimi alamadıkları mahsullerini yine de toplayıp, çuvallara koyarak sırtlarında taşıyor.
"Dere yatağından traktörle geçme şansı yok"
Bölgede 30 çiftçinin arazisi olduğunu anlatan Muhtar Rahim Varol, "Bölgemizde bir geçiş daha var, orada normalde traktörler geçebiliyordu ancak şuan römorkla geçme şansı hiç yok. Aşağıda dere yatağı var, dere yatağı bu şekilde olmaz. Dere yatağı için V kanallar yapılmalı. Dolayısıyla bu olmayınca yapmış oldukları ufak tefek böyle iyileştirmeler bir yağmurda gidiyor, yani her yağmurda burayı iyileştirmen gerekiyor" dedi. Yetkili firma ile iletişim kurabildiğini kaydeden Varol, aynı zamanda konuyu Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na da ilettiğini belirtti. Varol, "Geliniyor, keşif yapılıyor ama sonuç yok. Sonuca gidemiyoruz, sonuca gitmemiz lazım. Bu insanlar dün otunu çıkaramadı. Çıkaran da bin bir zahmetle çıkardı, makineler büyük ve geçemedi. Şuan en önemli konu fındık, arazinin tamamı fındık. Bu vatandaş, bu çiftçi, bu fındığını alamayacaksa, rahatlıkla getiremeyecekse ne anlamı var?"
"Yoldan memnunuz"
Kuzey Marmara Otoyolu’nun yapılmasıyla ilgili hiçbir sorunlarının olmadığını ifade eden Varol, şöyle konuştu:
"Güzel, tabi ki de bir yatırımdır, yol medeniyettir. Ancak burada çiftçiler mağdur ediliyorsa o da bir sıkıntıdır. Mesele buradaki sıkıntıyı aşabilmek, yoksa ‘yol niye buradan geçti, yol neden böyle oldu’ gibi böyle bir serzenişlerimiz yok. Çiftçi memnun ama tarlasına gidemiyorsa sıkıntı. 2 yıldır, bu viyadükler yapıldığından bu yana çiftçi arazilerine gidemiyor. Ama bu aşılamayacak bir konu değil. Aslında ben her birisine nerede sorun varsa tek tek anlattım. Benim şu dediklerimi yapsalar, 10 gün içerisinde A’dan Z’ye sorunları çözerler."
İzmit Akmeşe Atatürk Mahalle Muhtarı Saadettin Açıkgöz de, yetkili inşaat firmasının yeni bir çalışma başlattığını ifade ederek, "Vatandaşlarımız buna bile memnun çünkü daha kötüsünü gördü. İnsanlarımız tarlalarına gidemiyor, fındığına ne ilaç atabildi ne gübresini atabildi. Tabi gübre atmayınca mahsulde olmadı. Maalesef otobanın yollarımıza çok büyük zararları var. Arazi yollarımızın hemen hemen tamamı kapandı, çok büyük sıkıntı yaşıyoruz. Bu vatandaşlarımızın arazisine kolay ve rahat bir şekilde gidip gelebilmeleri için buradaki çalışmaların hızlanmasını istiyoruz, başka bir sıkıntımız yok" dedi. 10 dönüm fındıklığı bulunan Salih Demiray (80), en büyük sıkıntıyı kendisinin yaşadığını belirtti. Fındık ağaçlarını gübrelemek için, 50 kiloluk çuvalları dere yatağına attığını, dere yatağına giren gençlerin yardımıyla da arazisine götürmeye çalıştığını ifade eden Demiray, "Genç çocuklar derenin içinden gübreleri çıkartıp, sırtlarına alıyor. Sonra da el arabasıyla tarlaya götürmeye çalışıyoruz. Bin metre ilerde fındıklığım var oraya götürüyoruz. Ben kalp ameliyatı geçirmiş bir insanım, traktörüm buradan geçse yorulmam ama tarlama çıkana kadar diz çöktüm de çıktım ama mecbur kaldım. O gübreleri atmasak fındık olmaz. İki, üç sefer gübre atmamız lazım ama doğru düzgün atamadık" şeklinde konuştu.
"Ya dereye uçacağız, ya yola çıkacağız"
Tarım arazilerini düzgün şekilde bakımını yapamadığını dile getiren Hatice Özmen (70) ise şöyle konuştu; "Yollarımız kapalı, arazilerimizi kullanamıyoruz, mahsullerimizi toplayamıyoruz. Araçlarımızı koymaya
bile yer yok. Burası yamaç, suyumuz ve çocuklarımızla yürüye yürüye buraya kadar çıktık. Rezillik çekiyoruz, sırtımızda yemeğimiz öyle geliyoruz. Topladığımız fındıkları da çuvala koyup sırtıma alacağım ve uçurumdan aşağıya ineceğim. Ya dereye uçacağız, ya yola çıkacağız ikisinden birisi olacak yapacak bir şey yok. Böyle zorluklar içerisindeyiz, nasıl olacak bu yollar bilmiyorum. Fındıklık orman gibi içerisinde yürüyemiyorum, ayakta zor duruyorum. 15 dönüm fındıklığım var ama bakım yapamadım. Cevizliğim de orman içinde, şimdi bunun cezasını kim ödeyecek? İki sene verim alamadım."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.