Başkan Saral; Kadınların erkekler ile eşit toplumsal varlıklar olarak toplum içinde yerlerini almaları , Atatürk Devrimleri sayesinde mümkün olabilmiştir. 1926 yılnda kabul edilen Medeni Kanun ile Türkiye Cumhuriyeti’nde kadın güçlenmeye, kişiliğini bulmaya ve erkeğinin yanında sosyal faaliyetlere katılmaya başlamıştır. Medeni Kanun ile erkeklerle eşit haklara sahip olan Türk kadınına, TBMM tarafından 3 Nisan 1930’da kabul edilen bir yasa ile belediye seçimlerine katılma hakkı tanınmıştır. TBMM tarafından 26 Ekim 1932′de kabul edilen bir yasa ile Türk kadınına muhtar, Köy İhtiyar Kurulu üyeliğine seçilme ve seçme hakkı tanınmıştır. 8 Ekim 1934′de kabul edilen ve 5 Aralık 1934′de yürürlüğe giren bir başka yasa ile kadın erkek eşitliği alanında bütün haklar, kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkının verilmesi ile tamamlanmıştır.
Kadınlar siyasal haklarını ilk kez 1930 yılındaki belediye seçimlerinde kullandılar. Birçok ilde kadınlar seçilerek meclislerde görev aldı. Gül Esin Aydın’ın Çine ilçesine bağlı Demirdere köyünde (Bugünkü Karpuzlu ilçesi) yaklaşık 500 oy alarak seçimi kazanan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın muhtarı oldu. Sadiye Hanım da 1930 yılında, bugün Artvin ili, Yusufeli ilçesine bağlı Kılıçkaya beldesinde Belediye Başkanı seçilerek, “Türkiye'nin İlk Kadın Belediye Başkanı” oldu ve iki yıl bu görevi yürüttü. Kadınların ilk kez oy kullandığı TBMM 5.Dönem seçimleri 8 Şubat 1935'te yapıldı ve 17 kadın milletvekili ilk kez meclise girdi. Ara seçimlerde bu sayı 18'e ulaştı.
İlçemizin İlk Kadın Belediye Başkanı Sayın Jale Bora (1957-1959)'dır. O günkü seçim sistemine göre CHP'den belediye meclis üyesi seçilmiş ve meclisin kendi aralarında yaptığı oylama sonucu başkan olmuştur. Değirmendere'mizin ilk kadın belediye başkanı da Saniye Altuncu'dur.1968-1977 seneleri arasında başkalık görevini yürütmüştür. Leyla Atakan ise 1968 ile 1971 arasında Türkiye'nin doğrudan ( tek dereceli seçimle ) seçilen ilk kadın başkanı olmuştur.
Atatürk, her konuda olduğu gibi çağının ötesine geçerek kadına bir birey olarak haklarının verilmesini , gelişmiş bir çok dünya ülkesinden önce sağlamıştır.
Ancak kendisine tanınan bu hakları kadınlarımızın ne kadar kullandığı önemlidir. Toplumun her alanında kendisini kanıtlayan , aktif olan kadınlarımız konu siyaset olduğunda aktif olarak çalışmalara katılmakla birlikte, ekonomik bağımsızlığını tam olarak sağlayamadığı sürece seçilme konusunda her zaman geride kalmak zorundadır. Kadınlarımız ekonomik olarak güçlendikçe bu oran artacaktır. Kadınlarımız her konuda hedeflerini belirlemeli, hedefleri doğrultusunda emin adımlarla ulaşmak istedikleri hedefe doğru ilerlemelidir. Kadınların , ülkemizde ve dünyada tüm idari makamlarda en az %50 oranında görev alacakları günün umudu ile kadınlarımızın bu anlamlı gününü gönülden kutluyor her alanda başarılar diliyorum.