İŞERİ ''BİZ TÜRKİYE'NİN KURUCU İRADESİYİZ''

CHP İlçe Başkanı İsmet İşeri önderliğinde, ilçe yönetimi, meclis üyeleri ve mahalle temsilcilerinin katıldığı toplantının ilk konusu yerel seçim çalışmaları oldu. Türkiye'nin en önemli gündem maddesi olan Türkiye ekonomisinin ABD şirketi MCKİnsey'e verilmesini eleştiren açıklamalarda bulunan Başkan İşeri; "McKinsey gibi bir firmaya Türkiye ekonomisinin verilmesi çok düşündürücü. AKP’nin yerel kadrosunda olan insanlar bile bu kadarına da pes dedi" diye açıkladı. "Katılımcı, dinamik bir çalışma ekibini oluşturacağız" Yerel seçimlerle ilgili olarak, CHP bu kez seçimle ve adaylıkla ilgili startını geçmişteki tecrübelerine dayanarak erken verdi. Adaylıkla ilgili olarak 12 Ekim’e kadar yönetici kadrosunda olanlar istifa edecek. 19 Ekim’e kadar da başvuruların yapılması gerekiyor. Bu genelge 27 Eylül’de genel merkezden çıkmış. Ama biz bu çalışmaların startının erken verileceğini biliyorduk. Geçmişteki tecrübelerimize dayanarak daha katılımcı daha dinamik bir çalışma ekibini oluşturma açısından değerlendirme yaptık ve mahalle temsilcilerini her yönetim kurulu toplantısında belli gruplar halinde Ulaşlı, Halıdere ve Değirmendere’de mahalle temsilcilerimizle yapacağımız çalışmaların şimdiden stratejisini oluşturmak, sürece katkı sağlayacak arkadaşlarla birlikte çalışmalarımıza başladık” dedi. “Türkiye ekonomisinin  McKinsey’e verilmesi çok düşündürücü” Yaşananan ekonomik krizle birlikte gelişen süreçte Türkiye ekonomisinin yabancı şirkete verilmesi noktasında ülkede geleceğe dair inandırıcılığın kalmadığını vurgulayan Başkan İşeri, Ülkenin çok önemli bir süreçten geçtiğini dile getirerek; “dış siyaset ve ekonomik açıdan hepimiz bunu birlikte yaşıyoruz. Son 16 yılın en yüksek rakamlarını bulmuş durumdayız. Ekonomiyi bu hale getirenler, üstüne üstlük birde emperyalistlerin, süper güçlerin Türkiye ekonomisini çökertme politikası diye adlandırdıkları bu yapıyı kendi söylemleriyle çelişkiye sokuyorlar. McKinsey denen bu uluslararası alanda mali danışmanlık yapan Amerikan şirketine Türk ekonomisini yönlendirdiler. Yatırımların, borç ve ödeneklerin yapılandırılması konusunda böyle bir firmaya yetki verdiler. Bu firma 44 ülkede 83 ofisi olan, Türkiye’deki ofisinin başında da maalesef Beşir Atalay’ın damadının bulunduğu bir yapı. Şimdi IMF ile mukayese edildiğinde, IMF daha uluslararası alanda aşağı yukarı bünyesinde 198 ülkenin yer aldığı bir para fonu. Bunların bir de şeffaflığı var. McKinsey gibi bir firmaya Türkiye ekonomisinin verilmesi çok düşündürücü, çok manidar” diye belirtti. “Türkiye’nin ileriye dönük inandırıcılığı kalmadı” İşeri; “Bugüne kadar AKP’yi destekleyen birçok yazar da tepkilerini ortaya koymaya başladı. Sokakta da bazı AKP’li arkadaşlarımızla da bunları tartışıyoruz ve kendileri de hak verdiklerini söylüyorlar. Çünkü Türkiye’nin ileriye dönük inandırıcılığı kalmadı. Yatırım açısından güven verme özelliği kalmadı. 1881’de Abdülmecit’le başlayan Düyun-ı Umumiye dedikleri yapı, 2. Abdülhamit döneminde de daha sonra borçları ödeyemez hale geliyor. Sonra 1954’lerde Amerikan Marshall yardımlarıyla başlayan, IMF ile finansal boyutta kredi alarak Türk ekonomisini 1960’larda geldiği yapıyı da hepimiz biliyoruz. Bugün yine Hükümetin böyle bir yapıyı bu konuda hazinecileri, Maliye Bakanlığı temsilcileri, Sayıştay, gelir dairesi başkanlığı gibi birçok yapı zaten ekonominin gidişatı hakkında çok net olarak görüşlerini ortaya koyuyorlar. Maalesef mecliste plan bütçe komisyonlarında bunlar hiç görüşülmeden geçip gidiyordu” dedi. “Biz Türkiye’nin kurucu iradesiyiz” Türkiye’nin çıkış noktasını yakalaması açısından bu sürecin çok önemli olduğunu vurgulayan Başkan İşeri; “Her alanda sosyal demokrat bir idarenin iş başına gelmesine çok acil ihtiyaç var. Tabii iktidar olmanın yolu da yerel yönetimlerden geçiyor. Genel başkanımızın söylediği gibi bu ekonomik krizin sebeplerini emperyalist süper güçlerin değil, bizzat ülkeyi yönetenlerin bu krize sebebiyet verdiklerini, bütün milletvekillerini sahaya sürmek kaydıyla bunların halka anlatacağız. AKP’nin yerel kadrosunda olan insanlar bile bu kadarına da pes dedi. Türk ekonomisinin kötüye gitmesinden siyasi bir vazife ya da kazanım çıkarmak adına “ne olursa olsun” diye bir zihniyet içerisinde olamayız. Biz Türkiye’nin kurucu iradesiyiz. O açıdan ülkemize yine sahip çıkacak olan bizleriz. 95 yıldır bu görevimizi yerine getiriyoruz. Bıkmadan, usanmadan yılmadan ileriki süreç içerisinde partimiz önce yerelde sonrada genelde iktidar yapmak için elimizden gelen çalışmalarımız göstereceğiz” diyerek açıklamalarını tamamladı.