İŞERİ ‘BÜYÜK MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ’

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gölcük İlçe Kadın Kolları Yönetimi, bugün parti binasında haftalık olağan toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıya CHP Gölcük İlçe Kadın Kolları Başkanı Mine İşeri ve yönetimi katılım gösterdi. Toplantıda düşüncelerini dile getiren Başkan İşeri, “En düşük emekli maaşı, 2 bin TL zam yapılarak 5 bin 500 TL’den 7 bin 500 TL’ye çıkarıldı. Diğer emeklilere zam yapılmaması büyük bir haksızlıktır. Tüm emeklilerin ve memurların maaşlarına aynı şekilde seyyanen 2 bin TL zam yapılmalıdır. Alt sınır aylıklarının bu şekilde kontrolsüz yükseltilmesi, sistemde aylık hesaplamaları yönünden zaten var olan sıkıntıları arttıracaktır. Elbette emekli aylıkları açlık ve yoksulluk sınırının altında ve insanca yaşanacak seviyeye yükseltilmelidir. Buna itirazımız tabii ki yok. Ancak bunun yöntemi bu olmamalı. Siyasi, popülist ve günü kurtarma amacıyla alınan kararlar, aslında sosyal güvenlik sistemimizde yaralar açmaktadır. Büyük geçim zorluğu çeken emeklilerin gelir ve hayat standartlarının yükseltilmesi, insanca bir yaşama kavuşturulması elzemdir. Çalışma ekonomisi uzmanları ve emekli sendikalarına göre ortalama emekli maaşını en düşük emekli maaşına yaklaştıran bu adım, emekliler arasında adaletsizliği de arttıracaktır” dedi. ‘BİRÇOK EMEKLİYE HAKSIZLIK YAPILIYOR’ Başkan İşeri, açıklamasına devam ederek “Seçim öncesi hamle olarak değerlendirilen bu artış, emeklilere göre geçim sıkıntısını çözmekten uzaktır. Yüksek prim ödeyerek veya daha çok çalışarak emekli olan birçok kişiye haksızlık yapılıyor. Türkiye’de asgari emekli aylığının 7 bin 500 lira olması nedeniyle emeklilerin yaklaşık yüzde 60’ının maaşları, alt sınır aylığı üzerinden ödenecek. Kaldı ki alt sınır aylığı uygulamaları, prim karşılığı olmayan uygulamalardır ve sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini tehlikeye sokacak, dengeleri bozacaktır. Ömür boyu yüksek prim öderseniz yüksek emekli aylığı bağlanır. Düşük prim öderseniz düşük emekli aylığı bağlanır. Primli sistemlerin özü budur ama bu uygulamayla yüksek prim ödeyenler, düşük emekli aylığına yaklaştırılmıştır. Hak, hukuk ve adalete uymayanları, insanları her geçen gün fakirleştirenleri halk asla affetmeyecek. Vatan, demokrasi, eşitlik, insanca bir yaşam için her vatandaşın hür bir şekilde korkmadan rahatça konuşabilmesi için, cumhuriyet için hep beraber Sayın Kemal Kılıçdaroğlu diyeceğiz. Güzel günler çok yakında” dedi. ‘BUGÜNE DEK ORTAYA ÇIKMIŞ EN İLERİ METİN’ İstanbul Sözleşmesi’ne değinen Başkan İşeri, “Kadına karşı şiddetin engellenmesi ve önlenmesi amacıyla ele alınması gereken temel hukuki düzenlemelerin başında, 6284 sayılı kanun ile Türkiye’nin de taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi gelir. Kanun ile şiddetin önlenmesi ve şiddetten korunmaya yönelik bir kısım koruyucu ve önleyici tedbirler öngörülmüştür. Koruyucu tedbirlerse özellikle mağdurun şiddetten korunması ve şiddetten arınmış bir hayata kavuşması amacını taşır. İstanbul Sözleşmesi’nin önemi, kadının korunması başlığında uluslararası hukuk alanında, bugüne dek ortaya çıkmış en ileri metin olmasıdır. Bu metin, kadını hedef alan şiddetin önlenmesi ve kadınların korunması için üstlenilen taahhütler ve getirilen kurumsal mekanizmalar anlamında, daha önce kabul edilmiş olan Birleşmiş Milletler sözleşmelerinin çok önüne geçmiştir” dedi. ‘BÜYÜK MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ’ Başkan İşeri, sözlerinin devamında “Sözleşmenin en kayda değer yönü, kadının toplum içindeki statüsünü tarif ederken erkek karşısındaki konumu ile ilgili olarak temel aldığı evrensel eşitlikçi bakıştır. Kadınların eşitlik ve özgürlük hakları üzerinden şiddete ve kadın cinayetlerine karşı tavır alma hakları adına kadınların canları ile ödedikleri bedeller üzerinden politika ve pazarlık yapanlar bilsinler ki bu seçimi ve ülkenin geleceğini kadınlar belirleyecek. Kadına şiddeti önleyen ve yaşam hakkını güvence altına alan kanunları kimse değiştiremez, değiştirilmesine de asla izin vermeyeceğiz. Biz kadınlar yaşam haklarımızı güvence altına alacak olan yasal düzenlemelerin başında gelen İstanbul Sözleşmesi’nin eksiksiz uygulanması için büyük mücadelemize devam edeceğiz. Sandığa giden her kadın arkadaşımız, kendi haklarının ellerinden alınıp alınmayacağını da oylayacaktır” dedi.