KESTANE AĞAÇLARI BİLE KANSER OLDU
KESTANE AĞAÇLARI BİLE KANSER OLDU
38 yıldır Gölcük Örcün Köyünde arıcılık yapan 60 yaşındaki Hüseyin İçer; ”Arıcılıkta bal üretiminden bu güne kadar her kovanda ortalama 20 kilo kestane balı alıyorduk. Fakat bu yıl ise hiç kestane balı alamadık. Bunun nedeni ise kestane ağaçlarında kanser hastalığın oluşu ve aşırı derecede yapılan kesimden dolayı bal üretimi düşerek ve en sonunda bu yıl kestane balının alamadık. Bu gidiş bu şekilde devam ederse arıcılık üretimi çok zora girecek” dedi.
38 yıldır Gölcük Örcün Köyünde arıcılık yapan 60 yaşındaki Hüseyin İçer; ”Arıcılıkta bal üretiminden bu güne kadar her kovanda ortalama 20 kilo kestane balı alıyorduk. Fakat bu yıl ise hiç kestane balı alamadık. Bunun nedeni ise kestane ağaçlarında kanser hastalığın oluşu ve aşırı derecede yapılan kesimden dolayı bal üretimi düşerek ve en sonunda bu yıl kestane balının alamadık. Bu gidiş bu şekilde devam ederse arıcılık üretimi çok zora girecek” dedi.
Arıcılığı sevdiğini söyleyen arıcı İçer; “ben daha sonra arıcılığı sevmeye başladım. Ben 17 yıl Gölcük Tersanesinde işçi olarak çalışıyordum. Fakat arıcılığı çok sevdiğim için Tersaneden istifa ederek arıcılık mesleğine başladım. Tam 38 yıldır arıcılık mesleğimi yapıyorum. Ben ürettiğim palı toptan değil perakende satıyorum. Bütün geçim kaynağımı arıcılıkla yaptım ve yapmaya devam ediyorum” dedi.
Hüseyin İçer; “Benim kestane balının Pazar ortamına asla ihtiyaç duymadım. Ama diğer bal üretici arkadaşlarım benim kadar şanslı değiller. Ben sadece kestane balını üretiyorum. Kestane balın ormanda yetiştiği için tamamen orijinal organiktir. Çünkü ormanda kültürel bitki yok. Tamamıyla doğal bitkidir. Kültürel bitkiler gübre ve ilaçlarla yetişiyor” dedi.
Alım satımını yaptığını söyleyen arıcı Hüseyin İçer; “ben aynı zamanda arı alım satımını da yapıyorum. Benim bu alanda bazen 400 ile 500 üzerinde arı kovanlarım oluyor. Aynı zamda arı üretip çoğaltıyorum. İhtiyaç duyan arıcı meslektaşlarıma ücret karşılığında veriyorum” şeklinde ifade etti.
Devlet desteğini aldığını belirten İçer; “arı yetiştirmemde devlet tarafından destek alıyorum. Senede bir kovan başı 10 lira alıyorum. Her yıl şubat ayında bu desteği alıyoruz. Bu destek hibedir. Ben nakdi olarak şubat ayında yaklaşık 2000 lira alarak arıların bakım ve kontrolleri aynı zamanda arı beslemede önemli bir kaynaktır” dedi.
Kestane balının üretiminde azalma ve hatta kimi yıl kestane balı üretemediğini açıklayan Hüseyin İçer; “arıcılıkta bal üretiminden bu güne kadar her kovanda ortalama 20 kilo kestane balı alıyorduk. Son 2 ve 3 yıl içerisinde üretimden, kestane balı hızla düşüş yaşanarak, her kovanda yaklaşık 5 ve 10 kilo bal alabildik. Fakat bu yıl ise hiç kestane balı alamadık. Normal bir kovan 30 kilo bal verir. Bunun nedeni ise kestane ağaçlarında kanser hastalığın oluşu ve aşırı derecede yapılan kesimden dolayı bal üretimi düşerek ve en sonunda bu yıl kestane balının alamadık. Bu gidiş bu şekilde devam ederse arıcılık üretimi çok zora girecek” dedi.
Kestane balı ilaç olduğunu belirten arıcı Hüseyin İçer; “Kestane balı genelde ilaç olarak kullanılan bir üründür. Birçok hastalıkların önleyicisi olarak insanların talebi çok yüksektir. Bu yıl kestane balını alamayınca kestane balın fiyatı ikiye katladı. Bu yıl ilçemizde kestane balını alamayınca birçok arayışa girdim. En son arayışımda Adapazarı Kocaali ilçesine arıları götürdüm. Orada da yağışlar fazla olunca arılar ancak kendi kışlık yiyeceğini toparladılar. Şu anda arılar kış uykusundalar. Şubata kadar dışarı çıkmıyorlar” dedi.
Fahri HANER
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.