POLİSİMİZ BU DURUMA DÜŞÜRÜLMEMELİ, YARIN ÇOK ARARSINIZ O'NLARI !...

Önceki gün sosyal medya hesabında bir görüntüye denk geldim.. Gece yarısı, Polisler iki kişi ile mücadele ediyor, Biri direniyor, Bağırıyor, çağırıyor... Yanlış saymadıysam 11 polis memuru, İki kişiyi zapt edebilmek için uğraşıp duruyor.. Elbette etrafta meraklı gözler, "Ne oluyor ?" diyenler,video çekenler... Yorumlara bakıyorum, Herkes kendi meşrebinde bir şeyler yazmış.. Kimisi polisi suçluyor, Bir ikisi "Şahıslar haksızdı" diyor... Okuyorum, böylesi uzayıp gidiyor tartışma.... Bana sorsanız, Ne o görüntüleri yayınlarım, ne de o o yorumlara izin veririm... Nedenine gelince... Polisimizi bu hale düşürmemek gerekir... Diyeceksiniz ki," Haber yapılmasın mı ? " Olabilir, yine söylüyorum , Haberi yapan da kendi insiyatifini kullanmıştır ama ; Bu görüntüler, Bundan sonra suç işlemeye meyilli olanlara, Polisimizi aciz göstermekte, cesaret vermektedir... Diyorlar ki 11 polis, 2 kişiyi durduramıyor.. Belli ki o'nlar da biraz boşa düşmüş, temkini elden bırakmamışlar... Senelerimiz Gayrettepe Emniyetin, Vatan Emniyetin koridorlarında geçti... Teşkilatı iyi kötü bilirim.. Kaldı ki, Türkiye de ilk "Ünüformalı Çete" haberlerini yapan, Dönemin İstanbul Emniyetinde depremler yaratan haberleri yazan kişi de bu satırların yazarıdır.. Arşivler orda duruyor.. Ama, Polislik zor iştir, zor meslektir.. Hangi birini sayalım ki... Çalışma saatlerinden tutun,amir mobingine kadar türlü dert vardır başlarında... Bakınız ; Geçtiğimiz haftalarda gencecik 2 trafik polisi ile sohbet ettim.. En büyük şikayetleri ne biliyor musunuz, " Siyasi baskı".. Hani meşhur bir video var ya, "Benim amcam Vezirköprü İl Başkanı" diyen bir tip !.. Hah işte o'nlar... Memur arkadaşlar diyor ki " Bir aracı çeviriyoruz, adamda ehliyet yok, kurallara uymamış.. İşlem yapacağız iki dakika sonra bir telefon.... Ben bilmem ne partisinden bilmem kim".. Sarhoşuna iltimas isteyen,  Dolandırıcısına "Görmeyin"diye ricacı olan... Öncelikle, kendini mühim adam sanan bazı siyasiler teşkilattan elini çekmeli, O Müdürler de o siyasilerin baskısı karşısında "dik durmalıdır"... Eminim ki her müdürün gönlünde milletvekilliği yatmıyordur !... Gelelim baştaki konumuza... O alkollü olduğu belli olan iki şahsı durdurmak, Sandığınız kadar kolay değildir... Eğer bir tarafını kırmayacaksa öyle uğraşır durur... Görüntülere baktım, Şahsın biri "Ortalık ayağa kalksın" diye özellikle bağırıp duruyor.. Belli ki muradına da ermiş, Ortalık ayağa kalkmış !.. Ne olacak bundan sonra ? Kamuoyu baskısı ile o polislere soruşturma açılacak, Kimine maaş kesme cezası, Kimine başka sıkıntılar yaşatılacak.. Belki de kimisi açığa alınacak . Böylesi durumda siz polis olsanız  Bir daha böylesi olaylara müdahale eder misiniz ? Sözün özü; Polis bizim polisimiz, Hatası olur, eksiği olur.. Cezasını amiri , müdürü verir !. Ama polisimizi, "Sokağın insafına atmak", "Sahipsiz bırakmak O'nlara yapılacak en büyük kötülüktür... Polisin imajını bu derece zedelerseniz, Yarın evinize hırsız girdiğinde çağıracak memur  bulamazsınız... Polis bizim polisimiz, İki tane müptezel için yıpratmayın bu kadar ! Kalın sağlıcakla... - Ersin AKBOYUN