''TERÖRE TESLİM OLMAYACAĞIZ!''

      17 Şubat 2016 tarihinde Ankara İnönü Bulvarı üzerinde Türk Silahlı Kuvvetleri’mizin kahraman personelini hedef alan ve son bilgilere göre 28 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 61 vatandaşımızın yaralandığı menfur bir terör saldırısı yapılmıştır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifa dilediğimizi kamuoyuna duyurmak istiyoruz. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’mize ve ulusumuza başsağlığı dileriz… Saldırının hangi güçler tarafından yapıldığı henüz netlik kazanmamış olmakla birlikte, faillerinin PKK-PYD ya da IŞİD terör örgütlerinden biri olması kuvvetli ihtimal olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu terör örgütleri, emperyalizmin bölgemize ektiği etnik ve mezhepsel içerikli bölücülük tohumlarıdır. PKK-PYD ve IŞİD gibi terör örgütlerinin arkasındaki gücün, bölgemize yönelik hain planları bulunan ve öncülüğünü ABD’nin yaptığı emperyalist ülkeler olduğu apaçık ortadadır. Menfur saldırının, bölgemizi yıllardır etnik ve mezhepsel temelde bölmeye çalışan ancak Türk Silahlı Kuvvetleri’mizin ve Emniyet güçlerimizin 24 Temmuz 2015’ten itibaren başlattığı kararlı vatan mücadelesiyle başarılı şekilde temizlenmekte olan terör örgütünün ve emperyalist hamilerinin son çırpınışları olduğu bir gerçektir. Bu menfur saldırı, son günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri ile ABD arasında yaşanan, karşılıklı açıklamalar ve operasyonlarla keskinleşen mücadelenin bir uzantısı olarak karşımıza çıkmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgede yürüttüğü terörle mücadele ve ardından Suriye’nin kuzeyinde PYD’ye yönelik yaptığı bombardıman, bölgede dengeleri sarsmıştır. Emperyalist ABD, AB ve İsrail’in bölgede yıllardır kurmaya çalıştığı ve Irak’ın kuzeyindeki kukla devleti Akdeniz’le buluşturmayı amaçladığı sözde Kürt koridoru planı, ordumuzun bu müdahalesiyle büyük yara almıştır. Emperyalistlerin buna yanıtı, alçakça saldırı olmuştur. Bilinmesini isteriz ki, saldırının önlenememesinde AKP hükümetinin ve MİT Müsteşarlığı’nın büyük sorumluluğu bulunmaktadır. Bugüne kadar gerek açılım süreci, gerek Oslo Görüşmeleri, gerek Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alan kumpaslar, gerekse Habur’daki çadır mahkemeleri; AKP’nin, 2002’de bitme noktasına gelen terörü hortlatmasına yol açmıştır. Şahsi çıkarlarını vatanın menfaatlerinin üzerinde tutarak, emperyalist projelerin memuru olanlar, ülkemizi hızla istikrardan uzaklaştırmakta, Türkiye’mizi, kalbinde bomba patlatılabilecek hale getirmişlerdir. Bu tip saldırıların milletimizin birlik ve beraberliğine gölge düşüremeyeceğine olan inancımız tamdır. Vatan Partisi olarak ulusumuza çağrıda bulunuyoruz; Ülkemizin milli güçleri ve vatandaşlarımız acilen birleşerek, bölünme sürecine son vermeli, bu kapsamda ülkemiz için en büyük tehdit haline gelen AKP hükümetinden bir an önce kurtulmalıdır. Bu kapsamda, emperyalistlerin bölgemizdeki planlarına yönelik kararlı bir mücadele çizgisi izlenmeli, bölünme anayasası girişimlerine de bir an önce son verilmelidir. Terör örgütü ve destekçileri ile bölge halkı birbirinden ayrı tutularak, terörün kökü kazınmalıdır. Ülkemizin birlik ve beraberliğini güçlendirmek için acilen bölgede sosyal ve ekonomik tedbirler alınmalıdır.