2002 yılı AKP’nin seçmen karşısına çıktığı ilk seçimdi…
Refah Partisi’nde ayrılan “ Yenilikçiler”, AKP’yi kurmuş,
İlk kez meydanlara çıkmıştı…
Aynı yıl, Cem Uzan’ın Genç Partisi’de ilk defa seçimlere girmişti…
O dönem , ünlü anketçi Tarhan Erdem’in seçime kısa süre kala yayınladığı
“ AKP Meclise giremiyor, Genç Parti Mecliste” anket sonucu bile AKP’nin başarısını değiştirememişti..
Sonuçta AKP, Türkiye’nin en genç partisi olarak iktidar oldu…
Ecevit’in DSP’si, Çiller’in DYP’si, Mesut Yılmaz’ın ANAP’ı arşivlerdeki yerini aldı…
Recep Tatyyip Erdoğan, halkın dilinden konuşan,
Sokaktaki vatandaşın duygusunu bilen bir liderdi…
Ardından 2004 Yerel Seçimleri geldi…
AKP hem genel hem yerel de iktidardı artık…
2007 genel, 2009 yerel, 2001 genel seçimleri, 2010 Anayasa Referandumu, 2014 yerel seçimleri, 10 Ağustos Cumhurbaşknalığı seçimleri..
AKP hep önde, hep çok rahattı…
Öylesine ki, Teşkilatlar bile sonucu “ banko” görüyordu…
Ta ki, Bülent Arınç çıkıp “ Melih Gökçek Ankara’yı parsel parsel sattı..Paralel iş adamları ile kol kola girdi” diyene kadar…
Bugün iktidar partisi o kadar rahat değil, olma şansı da yok…
Bülent Arınç’ın sözleri, sokakta beklenenden daha fazla etki yaptı…
Bugün seçmen daha önce sorgusuz sualsiz oy verdiği AKP için “ Acaba ?” demeye başladı…
Bunu görmek için kahin olmaya gerek yok…
Zaten Cumhurbaşkanı da 400 milletvekili hedefini 335’e indirerek “ Referandum” sinyali verdi..
Önceki gün de AKP kurucularından eski Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin seçimden “ koalisyon” çıkabileceğini söyledi..
Bir de 70 deneyimli partilinin 3 dönem nedeni ile seçime girmeyeceğini,
HDP’nin ilk defa parti olarak seçime katılacağını,
CHP ve MHP’nin, önceki seçimlerden çok daha nitelikli ve düşünülerek liste yaptıklarını eklerseniz,
AKP’nin işinin ne denli zor olduğunu görürsünüz…
Siyasi atmosfer bu iki ay içinde çok ısınacak !..
Kalın Sağlıcakla…