Korona salgınında bir yıla gireceğiz.. Asrın değil, Asırların felaketi desek yeridir.. Yüz binlerce insan öldü, Büyük acılar yaşandı, Ve  öylesine bir meret ki, Sürekli değişiyor, Sürekli başka şekillerde geliyor insan vücuduna... Corona ile ilgili bilim elinden geleni yapıyor, Çin,Rus ve Alman aşıları vurulmaya başlandı.. Türkiye de Çin'den 50 milyon doz aşıyı aldı, Görüyoruz fotoğrafları, Alişan,Çağla Şikel hatta ve hatta Kasap Nusret bile aşı oldu.. Emekli belediye başkanı Melih Gökçek poz verdi aşı olurken.. Demek ki bulan, buluyor... Olamayan kim ? Vatandaş... Aslında devlete de hak vermek lazım.. Salgın'In ekonomik yükü korkunç boyutlara ulaştı.. Devlet elinden geldiğince bir şeyler yapmaya çabalıyor ama belli ki yetersiz.. Anımsarsınız, Salgının ilk dönemlerinde devlet maske işini de yüklenmiş, Vatandaşa maske yollmaya kalkmıştı.. Olmadı elbet.. Sonunda maskeyi serbest bıraktı, Esnafı,trikocusu herkes maske üretip sattı.. Başlarda 50 TL olan maske, 10 TL'lere düştü.. Esnaf elbet aşı üretemez ama, Aşı ithalatı bence serbest bırakılmalı.. Bulan zaten bir şekilde buluyor.. Kasap Nusret'İn aşı olduğu memlekette, Vatandaş da sağlığı için aşı parasını bulur .. İlaç firmaları bu aşıyı getirmeli, Kontrollü şekilde eczanede satılmalı.. Alabilen almalı, alamayana devlet reçete yolu ile vermeli.. Aşı yok, az üretiliyor gibi laflar bahaneden öte değildir.. Kapitalizm de parasını verdikten sonra bulunamayacak mal yoktur.. Kalın sağlıcakla...