Her seçim döneminde nedense yaşanır;
Birileri çıkar,
Aslında memleketin değil,
Kendi hayrına gördüğü bir şeylerin olması için resmen bölücülük yapar !..
Laf söz artık klişeleşmiştir..
“Eğer o aday şuralıysa, şunlar, şunlar ona oy vermez “..
Birileri de çıkar der ki
“Artık Gürcü aday olmasın !”
Birinci anlamadığım şu ;
Mehmet Ellibeş, Gürcü bir başkandı,
Kim ne kötülüğünü gördü, kim “ Benim işimi yapmadı, yardımcı olmadı ?” diye bilir ki ?
Mehmet Ellibeş, 15 senedir yaptığı başkanlık sürecinde,
Milletin nüfus kağıdına göre bakıp mı hizmet verdi, ya da vermedi ?..
Ya da; ondan önceki başkan İsmail Barış,
Depremden hemen sonra ayrım mı yaptı, sen Gürcü’sün, sen değilsin “ diye...
Bunlar tehlikeli işlerdir...
Ayrımcılıktır..
Bu kent hepimizin yaşadığı,
Acıyı da sevinci de birlikte yaşadığımız bir kent değil midir ?
Düğünde , cenazede yan yana değil miyiz ?
Nedir bu seçim dönemi türeyen etnik köken ayrımcılığı ?
Neden buna ihtiyaç duyulur ki ?
“İktidar adayı Gürcü olmaz ise, İsmet İşeri 50 bin oy alır” diyeni de,
“İktidar adayı Gürcü olursa, Anadolulular oy vermez” diyeni de gırla geziyor ortalıkta...
Yahu, şu çarşıda 500 kişi maç yapıyoruz..
Kavgası, dedikodusu, ticareti bu yüz kişi içinde dönüyor..
160 bin nüfuslu koca bir ilçe vatandaşları,
Size mi soracak nereli adaya oy vereceğini ?.
Ki, sokakta da böyle bir ayrım da, ayrımcılık da yok..
Herkes kardeş, kardeş yaşayıp gidiyor memlekette...
Derdiniz ne derdiniz ?
Bırakın artık şu ayrımcılık işlerini..
Biri aday gösterilir,
İsteyen de gider oyunu verir..
Size ne kimin etnik kökeni ne ise, neresi ise..
İş, güç ortalık karıştırmak...
Yalan mı ?