Siyaset sanatı,
Bünyesinde biraz da mütevaziliği barındırır..
Yalnız seçilmek değil,
Seçildikten sonra da seçmeni unutmamak,
En tepeye de çıksanız,
Sizi oraya seçmenin getirdiği gerçeğini göz ardı etmemekten geçer...
İşte bunun içinde,
İyi ve uzun soluklu siyasetçiler,
Seçmenden kopmayan, her daim onlarla birlikte olan kişilerden çıkmıştır...
Merhum Süleyman Demirel,
Gittiği kasabada, köyde muhtarı bile ismi ile tanıyan ender siyasetçilerdendi...
O yüzden de 6 defa gitti ama 7. Defa yine o makam geri döndü..
Günümüzde çok yok böyle siyasetçiler ne yazık ki..
İşleri seçime kadar..
Seçildiler mi Ankara’nın yolunu tutup,
Köyü kasabayı unutuverirler...
Günümüzde, seçmeni unutmayan, seçimden sonra da onlara kulak veren, dinleyen kim var derseniz Fikri Işık derim..
İl Başkanlığından itibaren,
İnanılmaz bir disiplin ve özveri ile siyaset yapan Işık,
Milletvekili olduğu dönemde de,
Bakan olduğu dönemde de “aslını” unutmayan isimlerin başında gelir bence...
Devletin bakanıyken, başbakan yardımcısıyken ilçeleri gezip,
Tek tek el sıkıp dert dinliyorsa,
Fikri Işık’ın siyaseten önü daha çok açık demektir...
TBMM’ye gittikten sonra,
Bırakın seçmenini, ana babasını unutur hale gelen bir çok siyasetçinin Işık’ı örnek alması gerekir..
Kalın Sağlıcakla...