Kocaeli her ne kadar,
Bir milyon 400 bin nüfuslu bir kent olsa da,
Sınırlarının bir ucu Marmara da, diğer ucu Karadeniz de görünse de,
Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarına ev sahipliği yapsa da,
4 kilometrelik bir alandan yönetilir...
Merkez Bankasından vilayete kadar uzanan bu mesafe,
İşte bu kentin kaderini belirler..
Eğer,
Bu bahsettiğim alan içinde güçlüyseniz,
Sözünüz geçiyorsa,
Yani lobiniz sağlam ise işleriniz yapılır, hizmetiniz gelir..
Yok eğer, bu alanda sizi kimse dinlemiyor,
Sözünüzü geçiremiyorsanız işte o zaman durum kötüdür..
Gölcük bunun acısını 2009 da, sınırlar yeniden çizilirken yaşadı..
İlçe siyasetinin güçsüzlüğü,
Bugün Gölcük sınırları içinde kalması gereken yerleri, olmayan bir yere Başiskele’ye bıraktı..
Ancak bu durum daha sonra değişti ve Gölcük, güçlü lobisi ile İzmit de sözünü geçirebildi..
Bunda, Nihat Abiş’in de, Sedat Yücel’in de hakkını yememek gerekir..
Ve bu lobi sayesinde Gölcük, pek çok ilçenin kıskandığı,
Hatta kıskançlıktan “ tabela” astığı bir ilçe haline geldi..
Bugün Gölcük lobisi ne durumda peki ?
İşin aslına bakarsanız, çok da parlak görünmüyor..
Bunun ilk nedeni bence, iktidar partisi içindeki parçalı görüntüdür..
Gölcük de bir birleri ile geçinemeyen siyaset, doğal olarak İzmit de de söz sahibi olamaz..
Bu durum değişmez mi ?
Bu günlerde Ak Parti İl Başkanlığı için Gölcük’den iki ismin üzerinde duruluyor..
Birisi eski belediye başkanı Mehmet Ellibeş ki şansı çok yüksek deniyor..
Diğer isim de ilçe eski başkanı İdris Alp...
Bu iki isimden hangisi olursa olsun,
Eğer il başkanlığı koltuğuna oturursa,
Hep ilçe siyasetindeki parçalanmış yapı toparlanır,
Hem de Gölcük, İzmit de sözün gerçek sahibi olur..