Yaklaşık 30 yıldır 3.ligde mücadele veriyor Gölcükspor.. Kimi yıl beşinci, Kimi yol 13. Sırada tamamladı ligleri.. Çok değil, 5 – 6 yıl öncesine kadar, Gölcükspor ismi ne bu kadar kötü anılırdı, Ne de gazete sayfalarını süslerdi.. Ahmet Şahin’in başkan olması ile başlayan süreç, 4 yıl sonra ne yazık ki hüsranla  sonuçlandı.. Geçen yıl sonuna doğru da yeni bir yönetim iş başına gelip çalışmaya başladı.. Gel gelelim, Kendi içinde kısa sürede çatlaklar veren yeni yönetim de bugün türlü sıkıntılarla boğuşup duruyor.. Önce şu tespiti yapalım ; Spor kulübü yönetmek pahalı ve masraflı bir iştir… Bu Fenerbahçe içinde Gölcükspor içinde böyledir.. İdmanı, malzemesi, beslenmesi, deplasmanı, kampı derken, Bir sezon içinde birkaç milyona ihtiyaç vardır.. Spor kulübü yöneticileri bu parayı bulmakla yükümlüdür.. Artık kendi mi verir, amcasından mı alır bilmem!.. Hiçbir yöneticinin de “parasızlıktan” şikayet hakkı yoktur.. Gazetelere, TV’lere poz veren, kendi reklamını bolca yapan yöneticiler, Bunun gereği olarak da ihtiyaç duyulan parayı bulmak durumundadır.. Bulamaz ise o gider, bulacak olan gelir.. Kötü bir alışkanlık var ki, anlaşılmaz bir durumdur.. Belediyelerin spor kulübüne para vermesi.. Belediyenin parası “kamunun parası” değil midir ? Belediye neden para versin ki Gölcükspor’a.. Spor kulüpleri de ayağını yorganına göre uzatmalı, gelir gider dengesini korumalıdır.. Malumunuz, lig arasında çeşitli iddialar ortaya atıldı, konu şimdi savcılıkta.. Bu tartışmalarda belli ki daha uzayıp gidecek.. Gölcükspor’un bugünü ve geleceği için şart olan, Ciddi bir mali denetimden geçmesidir.. Hem de 1 – 2 yıllık değil, Daha da geçmişe en az 10 yıl geriye kadar gidilip, Titiz bir inceleme yapılarak yola devam edilmesi sağlanmalıdır.. Bunca söz, laf iddiadan sonra, Gölcükspor’un başka türlü huzur ve başarı bulması mümkün değildir.