İnsanların en doğal hakkıdır yaşam hakkı değil mi ?
İşte bu hak,
Bizim kentimizde geçerli değil…
Söz misal,
Yolda yürürken başınıza bir tabela düşebilir,
YA da,
Siz az biraz dalgınsanız,
Gelip bir araç da sizi ezebilir…
YA da,
Gözü dönmüşün biri, gelip size dalaşır,
Durduk yerde bela da alabilirsiniz başınıza…
Eğer bunlar olmuyorsa,
Bilin ki sadece “şanslı” olduğunuzdandır…
Uygar kentlerin uygar olduğu,
Sadece tabelalarda yazmaz..,
Mesela uygar kentlerde,
Sokaklar marketlere teslim edilmez…
Şehirn göbeğine taksi durağı kondurulmaz…
Temiz olur..
Vatandaşı zaten buna özen gösterir de,
Yetkilileri de yeterli önlemi alır..
Gölcük’te,
Marketlerin gasp ettiği sokaklardan yürümek,
Ya da es kaza araçla geçmek için,
Bir hayli cesarete de ihtiyaç vardır…
Uygar kentlerde,
Ortasında ormana dönmüş,
Pislik yuvası arsalar bulunmaz…
Hiçbir şey yapılamıyorsa,
Bir çocuk parkı konulur oraya..
Sabah işinze gelirken,
Yerlerde gördüğünüz balgamlar da olmaz…
Gece , köşe başlarında içilen içkileri şişeleri de bulunmaz…
Eğer bir şehirde,
Bunlar varsa,
Orası uygar, çağdaş bir kent değil,
Köy irisi bir garabet olur…