Özellikle yerel seçim dönemlerinde,
Gölcük’te yaşananlar,
Konuşulanlar,
Anlatılanlar toparlansa,
13 bölüm dizi olur...
İçinde dedikodusu ile,
Entrikası ile, yalanı, dolanı ile,
Milleti ekrana çiviler...
Muhtemelen diğer küçük yerlerde de benzerleri vardır ama,
Gölcük’te yaşananlar,
Adeta şaşkına çevirir insanı...
İdris’ten daha çok İdrisci,
Nihat’dan daha çok Nihatcı,
Arada Yıldırım’ı da idare edici..
Sedat’a gelince yüzüne gülen,
Nazım’a gelince “ Ağam, abim” diyen,
Alttan alta alayının da arkasında dolap çevirip,
Acaba İlçeyi nasıl kaparız diye düşünen bi dolu insan ! var ortalıkta...
İşleri güçleri çay ocaklarında dedikodu üretip,
Onu buna nasıl düşürsem,
Onunla bunu nasıl küstürsem,
“Aradan da ben nasıl parsalansam” diye hesap kitap yapan garip insanlar gürühu dolanıp duruyor...
Büyük bölümü “mesleksiz”..
Mesleğini siyasete,
geleceğini “seçilecek olana” bağlayan bu tipler,
Kral öldü, yaşasın yeni kral naraları ile,
O sokak senin, bu dükkan benim dolanıp duruyorlar...
Tamam, taraftar olursunuz,
Bir taraf için çalışırsınız anlarım da,
Aynı memleketin insanlarını bir birine düşürmeye çalışmak nedir ?
Kırk kere yazsak da anlamayacak yüzsüz tipler,
Bir ay daha, “ O öyle dedi, bu böyle söyledi” ye devam edecekler...
Ama inanın,
Kim belediye başkan adayı olursa olsun,
Yanına gidip “ Abim benim” diye en yalan kutlamaları da yine ilk onlar yapacak...
Sayın adaylar,
Uymayın bunlara..
Sizler dükkan değil, memleket yönetmek adına yola çıkmış isimlersiniz..
Yine söylüyoruz,
Kim hayırlı ise, kim bu memlekette bir taş üstüne taş koyacak ise o kazansın...
Şu seçim tantanası bir an önce de bitsin!...