Durum ne yazık ki bu;
Bir zamanlar Körfezi incisi olan,
İnsanların görmek için can attığı,
Dostlukların baki olduğu,
Sakinlerinin gece yarılarına kadar sahilde sohbet ettiği Değirmendere,
Sizlere ömür!..
İsklesinde yer bulunamayan,
Çağdaşlığın, hoş görünün merkezi Değirmendere’yi “söndürdünüz”...
Artık Değirmendere de,
Ordan burdan doluşup gelen,
Çirkin arabaların,
Çirkin eksoz ve korna sesleri ile dolduğu,
Sahilinde içip içip pisliklerini bırakan bir gürühun mesken tuttuğu bir yer var...
Takıcılar çarşısının keşimekeşi,
Caddesinde yürümenin bile imkanı olmadığı Değirmendere,
Artık sizlere “ömür”..
Bir zamanlar insanların ikamet etmek istedikleri Değirmendere’den,
Artık insanlar kaçıyor, yaşamak istemiyor...
Baştan sona pervasızlığın kol gezdiği,
Cumartesi günü insanların boğaz boğaza girdiği Değirmendere’yi,
Sonunda bitirdiniz...
Sahiline çektiğiniz duvarı ile,
Magandası, görgüsüzü ile Değirmendere,
Artık Değirmendere değil...
En çok da şuna şaşkınım,
“ Değirmendereli olmakla övünen”,
Atınca mangalda kül bırakmayıp,
“Dedemin bağ evinde” diye masal anlatanlar,
Değirmendere bu hale getirilirken neden susar, anlamam......
Yıllarca istediniz,
Sistemli bir şekilde her geçen yıl daha da geriye götürdüğünüz Değirmendere bitti !..
Alın sizin olsun, biraz daha tepe tepe kullanın..