Hükümdar kadınları çağırıp şöyle dedi: Yusuf’un gönlünü çelip nefsinden murat almak istediğiniz zaman ki görüşünüz neydi? Dedi. Kadınlar ise: Hâşâ biz Yusuf un aleyhine olacak bir kötülük işlediğini doğrusu görmedik. Tam o sırada Hükümdarın hanımı şöyle dedi: “Şimdi gerçek açığa çıktı. Ben onunla birlikte olmak istemiştim. Yusuf ise özü sözü doğru kimselerdendir”.dedi.
Elçi, kadınların bu itirafını Yusuf a.s.a bildirince şöyle dedi:”Bu benim böyle sormam Vezir’in yokluğunda kendisine hakikaten ihanet etmediğimi ve hainlerin hilesini Allah’ın c.c. başarıya ulaştırmayacağının herkesin bilmesi içindir. Yine de ben nefsimi temize çıkarmak istemem. Çünkü Allah c.c. beni korumasaydı nefis devamlı kötülüğü emreder. Allah c.c. çok bağışlayıcı ve çok koruyucudur.
Yusuf a.s. Hükümdar tarafından suçsuz olduğu ve rüya yorumculuğu tespit edilince: Yusuf’u bana getirin ben onu kendime sırdaş yapacağım “ dedi. Yusuf a.s. yanına gelince de “ Yusuf bundan sonra sen bizim yanımızda mühim mevki sahibi, güvenilir bir insansın” dedi.
Yusuf a.s. bunun üzerine Hükümdar’a: Beni ülkenin hazinesinin başına getir. Çünkü ben parlarınızı daha iyi korur ve idaresini bilirim. Dedi. Bir süre sonra Yusuf a.s. Maliye nazırı olarak göreve başladı.
Allah. c.c. Kur’an-ı Kerimde buyuruyor ki: “Biz rahmetimizi istediğimiz kimseye ulaştırırız. Güzel hareket edenlerin mükâfatını zayi etmeyiz. Demektedir. İnananlar ve Allah’ın emrine uygun yaşayanlar için ahret mükâfatı daha hayırlıdır.
Nihayet sözü geçen kıtlık senesi olunca Mısır’a Yusuf’un kardeşleri erzak almak için geldiler. Kardeşleri O’nu tanımasa da Yusuf a.s onları tanıdı. Kardeşlerine kimlerden olduklarını sorunca Yakup a.s.ın oğlu olduklarını toplamda 12 kardeş olup Yusuf’u kurtların yediğini, Bünyamin adlı kardeşlerinin de babasının yanında kaldığını söylediler.
Yusuf a.s kendisini tanımayan kardeşlerine dönerek: Bir daha geldiğinizde Bünyamin’i de beraberinizde getirin. Gördüğünüz gibi ben onun hissesini de fazlasıyla verdim. Ben misafir sevenlerin en hayırlısıyım. Eğer onu benim yanıma getirmeseniz bir ölçek zahire yiyecek bile vermeyeceğim ve bana kesinlikle yaklaşmayın”. Dedi.
Kardeşleri ise: “Onu babasından istemeye çalışacağız. Biz her durumda babamızı ikna ederek onu size getiririz” dediler.
Yusuf a.s. Verdiğim sermayeyi onların yüklerinin içersine koyun ki onlar ailelerine döndükleri zaman onun farkına varıp tekrar gelirler”. Dedi.
Yüklerini alan kardeşler Yakup a.s.in yanına vardıklarında: Ey babamız Bize bundan böyle bir ölçek zahire-yiyecek almak yasaklandı. Kardeşimiz Bünyamin bizimle beraber gönderirsen zahire alabiliriz. Biz onu ne pahasına olursa olsun koruyacağız.” Dediler
Yakup a.s dedi ki: Daha önce Yusuf’u size güvenip verdiğim gibi bunu da mı size emanet edeyim? En iyi koruyucu Allah’tır. O, merhametlilerin en merhametlisidir. dedi.
Cumanız Mübarek olsun. Gölcük Kocaeli den tüm dünya Müslümanlarına selam olsun.