31 Mart yerel seçimleri,
Türkiye de bir ilk’e sahne oldu..
İstanbul’da,
3 gündür seçim “bitirilemedi”..
Önce, Ak Parti adayı Binali Yıldırım “ Ben seçildim” dedi.
Ardından Ekrem İmamoğlu çıtı,
“ Hayır başkan benim” diye konuştu..
Anadolu Ajansı, yaklaşık 13 saat veri akışını durdurdu..
Sonra, YSK İmamoğlu’nu 24 bin küsür oyla başkan ilan etti..
İmamoğlu da gitti Anıtkabir de özel deftere “ Belediye Başkanı” sıfatıyla yazdı...
Yazdı da bitti mi ?
Bitmedi tabi ki..
İtirazlar, itirazlar...
Bu arada başka bir şeyler daha oluyordu aslında,
Özellikle sosyal medya da,
Bazı gruplar örgütleniyor,
“ Seçimi kazanamazsak” nidaları ile karşı tarafa salvolar atıyordu...
Bu CHP’liler için de , Ak Partililer için de geçerliydi..
Hatta, bazı yerlerde tartışmalar, kavgalar bile oluyordu...
Tam da, illegalitenin istediği,
Tam da “ Ortalığı karıştırmak için fırsat kollayanların” dilediği bir ortam yaratılıyordu İstanbul da...
Oysa,
Cumhurbaşkanı ne demişti ilk gece ?
“ Kazanan kazandı, bundan sonra yolumuza bakacağız, işimize bakacağız”..
Yani, “ Cumhurbaşkanı olarak kazanan kimse kucaklayacağım”..
Meselenin özü şu ;
Sosyal medya da kimin kim olduğunu bilemezsiniz ,
Kimin nereden yazdığını, ne amaca hizmet ettiğini anlayamazsınız...
O yüzden, sakin olmak gerek, itirazların sonuçlanmasını,
Sonunda da kim kazananırsa o’nu tebrik etmesini bilmek gerek..
Birileri bir ateş yakmaya çalışıyor,
Bizimkiler de üstüne benzin dökme derdinde...
Bu oyunlara gelmemek gerek,
Sakin olmak, sakin düşünmek gerek...