İstifa,
Yani “görevinden, işinden kendi isteğiyle çekilme, ayrılma.”
İngiltere de geçen hafta yapılan genel seçimlerde,
İşçi Partisi yenilgiye uğradı..
İlk tepki,
Partinin başındaki isimden geldi ve
“İşçi Partisi bir daha ki seçime benimle girmeyecek” dedi..
Yani, başarısızlığı kabul etti…
Benzer örnekleri batı da çok fazla görebiliriz..
Uzak doğu da ise,
Kaybeden, haksızlık yaptığı ortaya çıkan,
İstifa etmekle kalmıyor, özür de diliyor..
Bir Güney Koreli bakan,
Kızının sınavı için aracılık yaptığı ortaya çıkınca,
“ Kalabalıklar önünde görevi bıraktığını açıklamış ve istifa etmişti”..
İstifa müessesesi,
Ne yazık ki bizim memlekete pek de geçerli değil..
Kim ne yaparsa yapsın,
Yolsuzluk yapan da,
Hırsızlık yapan da,
Bakara’ya makara diyen de istifa etmemekte diretiyor..
Çünkü,
Biliyor ki bizim insanımız çabuk unutur, çabuk affeder..
Örnek mi, sadece son 3 ayın gazetelerini karıştırsanız,
İstifa etmesi gerektiği halde, ısrarla o koltukta oturmaya devam eden o kadar çok isme rastlarsınız ki.
Hakkında belge de çıksa, doğruluğu kanıtlansa da,
Pişkince koltuğa yapışanların ülkesiyiz ne yazık ki..
İleri demokrasi falan diyorlar ya ;
İleri demokrasilerde önce biraz utanma, sıkılma olur..
İleri demokrasilerde, hak eden,
Bir başkasının söylemesine gerek duymadan istifa eder..