Muhtalarımız iyi çalışır…
Yalakalık olsun diye söylemiyorum,
Hepsi de mahallesinde kim aç kim tok kim müşgüle düşmüş bilir..
Hepsi de ama kendi imkanı ile ama eş dost desteği ile sorunu çözer..
Şimdi muharlarımıza bir görev daha düşüyor..
10 Haftadır, akşam saat 21.00 sonrası ve hafta sonları sokağa çıkmıyoruz…
10 hafta sonu , kirasını, işçi parasını hafta sonu kazanabilen esnaf kapalı…
“Al götür” türü yerler ise,
Maliyeti zor kurtarıyor…
Açsa bir türlü, açmasa başka bir türlü..
Bu kilitlenme doğal olarak diğer esnafları da etkiliyor…
Doğru dürüst iş yapan ,
Maaş, vergi, sigorta ödeyen nerdeyse yok…
Devlet elinden geldiğince yardımdı, teşviki bir şeyler yapıyor ama,
O da yetmiyor..
İLK DÖNEM RAHAT ATLATILDI ..
Türkiye, Yaklaşık 3 ay süren ilk pandemi dönemini rahat geçirdi aslında…
Sokakta kimse yoktu, iş yerlerinin çoğu kapalıydı..
Buna rağmen, oluşturulan gruplar, belediyesi, vefa grupları sosyal dayanışmayı devreye soktu..
Cumhurbaşkanının da işaret ettiği sosyal dayanışma ile
Olan olmayana vermiş,
Dükkan sahibi kirasını ötelemiş,
Alacaklı” Ödersin bilader” deyip çekip gitmişti..
Ama şimdi durum değişti..
Her geçen gün artan şikayetlerden de anlıyoruz ki,
Bu ikinci pandemi döneminde “sosyal dayanışma” yok oldu…
Buna bazıları ”Kimsede kalmadı ki ne verecek ?” diyebilir..
Oysa, Ülkeyi bu sıkıntıdan çıkartacak tek yol “dayanışmadır”..
Alacaklının borçluyu, dükkan sahibinin kiracıyı, devletin vergi, sigortayı “idare” etmesidir..
İşte muhtarlarımıza burada bir kez daha büyük görev düşüyor…
Sosyal Dayanışmanın fişeğini muhtarlarımız bir kez daha ateşleyebilir…
Mahallesindeki yoksula, garibana, işi olmayana, işini kaybedene bir kez daha ulaşıp,
Sosyal Dayanışma ağını yeniden kurabilir..
Her gün, çok değişik yüzler
Utana sıkıla iş yerlerinin kapısına gelip “yardım” istiyorsa,
Bunu söylerken de yerin dibine giriyorsa,
Bir yerlerde sorun var demektir..
Güçlü Türkiye bu sıkıntıyı aşacaktır ama
Sosyal Dayanışmayı tekrar hayata geçirmek zorundadır..
Kalın Sağlıcakla