Olmayan 17 Ağustos anma törenleri..  Olmuyor, Olmadığı gibi her geçen yıl daha sönük geçiyor..  Bakınız ; 17 Ağustos 1999'da bu kent asrın felaketini yaşadı..  Hem de tam göbeğinde ! Merkez üssü olarak deprem gördü..  Son üç yıldır dikkatle izliyorum..  Anma törenlerinde ne olacak, ne yapılacak ? diye..  Her yıl aynı, her yıl daha da kötü !  Evet, tek kelime ile kötü !  İnsanlarımız öldü, sakat kaldı, acılar bitmedi, bitmeyecek !  Peki bizi yöneticiler ne yapıyor.. " Turabi Hoca, Semazen, iki konuşma" Bu fasıl bitince gidip bir kenarda bekleniyor ki, Saat 03.02 olsun..  Üşünüyor, çay içiliyor, saatlere bakılıyor ! Hah tamam !  Sahilden havaya ışık, mışık , bir iki söz, iki kelam..  Ne oldu ? Bitti !  Bu yıl daha da az TV ekibi geldi Gölcük'e ,  Seneye muhtemelen sadece ajansların yerel temsizlcileri izler..  Oysa, biraz düşünülse,  Biraz çalışılsa,  Deprem denen felaket, Gölcük'den anlatılır Dünya'ya..  Tabi bunun için "çalışmak" gerek,  Düşünmek gerek, emek gerek !  Öyle, Feshane Şenliği düzenlemeye benzemez bu iş..  Daha yazacak çok şey var da, burada keselim...  Yapmayın beyler ! Seneye yapmayın böyle bir tören..  Bırakın, insanlar zaten duaları ile, göz yaşları ile anıyor kaybettiklerini..  Hiç olmazsa sizlere zahmet olmasın..  Son Not : Ramazan ayını Turabi Hoca ve ekibi ile geçirdi millet..  Sanırım Turabi Hoca Gölcük'ü çok sevdi..  Benim önerim ; Belediye'nin Yüzbaşılar da lojmanı var, verin orayı hocaya,  yerleşsin..  Yan daireyi de Emre Altuğ'a ayırın hatta !  Öyle ya , koca bir yazı Emre Altuğ safsatası ve Turabi Hoca ile bitirdiniz..  Teşekkürler...