Dünya’nın belki de en zor mesleğidir pazarcılık…
Sabahın kör karanlığında başlayıp,
Gecenin bir yarısı başka bir Pazar yerine yapılan ertesi gün hazırlığına dek sürer gidr..
Yazı, kışı yoktur !..
Siz,
40 derece sıcakta serin bir gölge ararken,
Pazarcı tezgah başındadır..
Kar yağar, brandaları yetmez,
Yağmurdan sırılsıklam olurlar,
Yine de o tezgahın başındadırlar..
Sabah kalhvaltıları,
Yan komşudan alınmış az peynir, zeytin çaydır !..
Öğlen yemeği,
Öylesine yapılmış bir karavan lokantada ki köfte ekmek olur !..
Çoğu gün, sıcak çorba geçmez boğazlarından…
7 gün neredeyse 16 -17 saat çalışırlar..
Yine de çok büyük paralar kazanmaz pazarcı esnafı…
Gölcük’te pazarcılar odasının durumu çok tartışıldı..
Eski başkanın icraatları çok konuşuldu..
Geçen yıl, yerel seçimden hemen önce başka bir başkan, iktidarın da desteği ile oda başkanı seçildi…
Sonra bir de baktık ki,
Bizim Pazarcılar Odası başkanı Saadet Partisi’nin toplantılarında geziyor…
Boy boy fotoğrafları sosyal medya da yayınlıyor !..
Elbette bir oda başkanının siyasi parti tercihi olabilir..
Ancak, başkan seçildiği o koltuğa oturduğu gün parti rozetini bir kenara bırakır..
Bizi zat-ı muhterem öyle yapmıyor !..
Particilikle başkanlığı bir arada yürütmeye çalışıyor !..
Yürümez !...
Pazarcı esnafı gibi çileli, zor bir kitlenin başkanıysan öncelikli işin
“ Pazarcı esnafının sorunu” olmalıdır…
Çatısı uçan pazara bakacaksın, zabıta ile esnaf arasında köprü olacaksın,esnafın sıkıntısını derdini yetkililere aktaracaksın !...
Sen bunları yaparken de,
Esnafın aidatlarını en iyi şekilde değerlendirecek,
Bir kuruşunu bile heba etmeyeceksin..
Değil mi Başkan !...