Özellikle hafta sonları,
Değirmendere sahili ana baba günü oluyor..
Hani tam tabiri ile
“İğne atsan yere düşmez” bir hale geliyor..
Eline çekirdeğini alan, cipsini açan bir o yana, bir bu yana dolaşıp duruyor..
Bir de çayır, çimen misafirleri var..
Yeni moda ya; katlanan sandalyesini alan ailesi ile, arkadaşı ile çimlerin üzerine oturup sohbet muhabbet ediyor..
Asayiş iyi;
Görevlendirilen 2 trafik ekibi sürekli ring halinde,
Trafiğin açık kalmasını sağlıyor..
Bir de şu saçma, patlak egzoslu motorlara çare bulsalar !..
Yunus ekipleri sürekli hareket halinde..
Artık öyle kafelerde “nöbet” tutmuyorlar.
Belli ki iyi bir ikaz gelmiş..
Sözün başına dönelim;
Geçen hafta sonu özellikle dikkat ettim,
Çayır, çimen de oturan vatandaş yediğini, içtiğini bir poşete dolduruyor..
Giderken de götürüp çöpe atıyor..
Ancak,
Bazıları da varki,
Oturdukları bankların hali içler acısı..
Çekirdek kabukları, cips paketleri, içecek poşetleri bankın dibinde..
Öylece bırakıp gidiyorlar..
Aynısını evlerinde yapsalar, anaları ne der çok merak ediyorum doğrusu..
Kafalarına terlik yemeleri kuvvetle muhtemel..
Dikkatimi çeken nokta, akşam zabıta olmaması...
Geçmişte denendi, başarılı olundu..
Değirmendere de hafta sonları görev yapacak zabıtalar,
Bu çöplerini bırakan arkadaşları uyarabilir,
Hatta, “Kabahatler kanununa göre” işlem yapılmasını bile sağlayabilir...
İki zabıtanın görevlendirilmesi zor olmasa gerek...
Aslına bakarsanız, meydana koca pankart asılmış
“ En iyi temizlik kirletmemektir”..
Sizin geceden bıraktığınız o pisliği, emekçi arkadaşlar sabahın köründe topla, topla bitiremiyor...
Gelin şu yaz akşamlarında, temiz bir kentte, temiz sahillerde oturalım, dolaşalım..
İlle de ceza lazım olmasın !..