Seçim gecesinden itibaren TV’ler susmadı… Hemen her dakika birleri çıkıp, Seçim hakkında görüş bildirdiler… İçlerinde en açık sözlüsü bir araştırma şirketinin sahibiydi.. Çıktı “ Bilemedik, yanıldık özür dileriz” dedi… Çoğunluk ise, Hala o çok bilmiş tavırlarıyla sözde seçim sonuçlarını okudular… Oysa okuduklar hikayeydi !.. Seçimden önce de hemen ger akşam, CNN başta olmak üzere birileri değerlendirme yapıyorlardı… Hepsinin ortak görüşü, Ak Parti’nin 38-41 bandında kalacağı, Dört partili bir meclis olacağı, Türkiye’yi koalisyonlu günlerin beklediğiydi… Ama olmadı !.. Söylediklerinin hiç biri çıkmadı… Tek doğru olam, TBMM’nin dört partiden oluışacağüıydı ki, Bunu öngörmek için kahin ya da araştırmacı olmaya gerek de yıoktu… Seçim sonrası bu muhteremleri seyrederken güldüm… Bin derden bin su getirdiler ama, Ak Parti’nin nasıl yüzde 49.41 aldığını açıklayamadılar… Oysa açıklaması çok basit… Sokağı bilseler, Tahmin de ederlerdi… Gün boyu, Siyah cam kaplı plazalarda oturup, Güneşi, yağmuru, soğuğu,sıcağı görmeden, Otobüse binmeyen, Esnaf lokantasına gitmeyen, Pazarda 10 TL’ye pantolon aramayan bu tipler nasıl çözeceklerdi ki Ak Parti’nin seçim zaferini… Oysa, Sokağı bilseler, Sokaktaki insanın ne düşündüğünü anlasalar, Kolaylıkla tahmin edebilirlerdi… 7 Haziran sonrası halk tam bir karamsarlığa kapıldı.. En başta ekonomi, alış veriş bıçak gibi kesildi… Herkes  “ Ne olacak ?” sorusu sormaya başladı… Bahçeli’nin her “ Hayır “ deyişi , sokaklarda inanılmaz tepki gördü… Ve millet, sandıkta tercihini yaptı.. Ak Parti sokağın sesini dinledi, Yüzde 49.41 işte böyle geldi.. Kalın Sağlıcakla…