Ya da şöyle soralım,
100 bin doları bir arada görmüş kaç kişi vardır...
Ya 1 milyon doları..
Mesela,
Günlük 300 – 500 TL hasılat ile dükkan kapatan esnaf,
100 bin doları ne kadar zaman da biriktirebilir ?
Ye asgari ücretli ?
Fabrika çalışanı ?
Hiç 100 bin dolar kazanan öğretmen gördünüz mü ?
Görmediniz değil mi ?
Eğer bu memlekete namusunla iş yapıp,
Sırtınızı bir yerlere dayamamış,
Alın teri ile üreten,
Emeği ile geçinen,
“ Düzgün bir vatandaş “ iseniz ne 100 bin dolarınız olur, ne de görebilirsiniz..
Çünkü, düzgün insanların yaşamları , “
“Düzgün yaşamaya” göre kurgulanmış,
Ona göre büyütülmüş, eğitilmiş yaşama atılmış insanlardır..
Sıradandırlar, lüksü sevmezler, yaşamlarını helal kazanıp,
Çoluk çocuklarını büyütmeye,
Onları iyi birer evlat ve vatandaş olarak yetiştirmeye adarlar..
Peki 100 bin doları kimler görebilir, ya da kimlerin 1 milyon doları vardır..
Mesela, şark kurnazlığı ile siyasete yanaşıp,
Amelelikten ( ki alın teri ile çalışan tüm inşaat işçileri başımızın tacıdır) Müteahhitliğe yükselenler görebilir..
Ya da, yorganı simit yaparken,
Yanaştığı güçlerden bir devlet işi kapan,
Bir süre sonra 100 bin dolarlık bir arabaya da binebilir..
Ama inanın, hiç birinin oyunu uzun sürmez, gelip geçicidir..
Çünkü, onlar hep “ yanaşma” olarak yaşar ve yanaştıkları destekler çökünce onlar da çöker giderler..
Öylesine giderler ki, insan içine bile çıkamazlar..
Sadece kendileri gitmekle de kalmaz, eşini, akrabasını, yanında çalışanı da batağa sürüklerler..
O yüzden, 100 bin dolar görmemek aslında daha iyidir inanın..
Az yaşam, sade yaşam, huzurlu yaşam..
Alın teri, emekle kazanılan, helalden kazanılanla geçinen her zaman kazanır..
Sizin “ 100 bin dolar” edinmek gibi hırsınız olmasın..
Olanları görüyoruz, sonları beter oluyor.